Sanat fuarlarının değişen çehresi
Uluslararası sanat fuarları ve müze açılışları ertelenirken, yeni kuşak galericiler, sanatçılarını uluslararası sahnede görmek için heyecan verici alternatif modeller yaratıyor. Butik ve bağımsız sanat fuarlarından sonra yeni trend: Condo
Bu bir sanat festivali midir? Sergi mi? Sanat fuarı mı? Galeri Weekend mi? Hayır, Condo. Uluslararası sanat fuarları ve müze açılışları ertelenirken, yeni kuşak galericilerin sanatçılarını uluslararası sahnede görmek için yarattığı butik ve bağımsız sanat fuarları Condo, sanat dünyasını hareketlendirdi. Londra’dan sonra son olarak geçtiğimiz haftalarda New York’ta yapıldı Condo. Yabancı galeriler lokal galerilere 1 ay süreyle ‘kira’ ödedi, seçili mekânlarda ortak sergiler yapıldı. En basit haliyle ‘kolaboratif sergi’ diyebiliriz Condo’ya, kimine göre ise “yarı-fuar”… HT Pazar’dan Deniz Çağlar’ın haberi…
NEW YORK’UN İLK CONDO’SU
Bu yıl 16 Manhattan’lı galeri 20 uluslararası galeriye ev sahipliği yaptı. Berlin’in Tanya Leighton’u ve Zürih’teki Gregor Staiger’i New York galerileri ağırladı. Londra’da Soho’nun kalbinde yer alan Sadie Coles HQ’da, New York Bridget Donahue’nun çok beğenilen genç Los Angeles’li sanatçısı Martine gösterildi. Doğu Londra’da Maureen Paley, birinci kattaki küçük bir odayı Brüksel galerisine adadı.
Etkinlik ilk etapta genç galerileri hedef alsa da bu yılki Condo’ya 2 köklü Londra galerisi Sadie Coles HQ ve Maureen Paley’nin katılımı Condo’nun gidişatını değiştirdi. New York’un ilk Condo’su, etkinliğin Londra’ya küçük çaplı bir bienal tadı vermesinden cesaret alınarak yapıldı.
Ancak kurucusu genç galerist Vanessa Carlos yine de temkinliydi. New York’lu sanatseverlerin galeriler arası işbirliği modeline tepkisini denemek için sanat dünyasının en az hareketli olduğu yaz ayları özellikle seçilmişti. Takvimde aksi takdirde ölü bir zamanı doldurmanın yanı sıra New York sınıfı geçti. Yetmedi, Carlos bu hafta Condo’nun 2018’de Şanghay ve Meksika’da düzenleneceğini açıkladı.
NEDEN SEVİLDİ?
Peki ya Condo neden bu kadar kısa sürede, bu kadar sevildi? Condo’yu bir grup insan antisanat fuarı olarak görse de bence oldukça akıllıca bir girişim. Galeri takasları ya da galeri paylaşımı modeli yeni bir fikir değil, Galeri Weekend’leri hiç değil. Ancak, Condo bu fikirlerin en can alıcı ayrıntılarının bir araya gelmesiyle oluşturulmuş; Zwirner veya Gagosian gibi mega-galerilerle rekabet edemeyeceğini fark eden genç galeriler için hayat kurtarıcı bir alternatif.
Küresel kriz, uluslararası fuarların astronomik katılım bedelleri ve kiralar birleşince küçük-orta çaplı galeriler son yıllarda birbiri ardına kapanırken, Condo, potansiyel olarak tüm düzeni değiştirebilir.
Bir; büyük sanat fuarlarında bir stant için ödenen on binlerce dolara kıyasla oldukça erişilebilir bir ücret olan 850 dolarla, Condo galeriler için riski-maliyeti en aza indirip hedef kitleye kolayca ulaşmalarını sağlıyor. Frieze, TEFAF, Art Basel gibi fuarlarda stant kiralama bedeli metrekare başına ortalama bin dolar. Nitekim, fuara katılsalar dahi büyük galerilerin yanında küçük ve orta boy galerilerin fark edilmesi giderek zorlaşıyor.
İki; Condo, tek bir lokasyona sabitlenmeye mahkûm olan küçük galerilerin, etki ve diyaloğunun genişletilmesi açısından gerçekten enteresan bir model. Dolaylı da olsa, galeriler izleyicilerini ve kolekiyoner ağlarını birbiriyle paylaşmış oluyor. Örneğin Dubai merkezli bir sanat galerisi, Londra’da yaşayan bir galeriye konuk olduğunda Londra’da yaşayan Araplara lokal sanatçılarını pazarlayabilir. Ya da genç bir galeri 1 ay misafir olacağı köklü bir galerinin koleksiyoner ağından faydalanabilir. Misafir bir sanatçı, yepyeni bir müşteri kitlesini ev sahibi galeriye çekebilir.
Londra merkezli sanatseverler için de artısı büyük; şehri terk etmeden dış pazara erişim sağlıyor. Koleksiyonerler, New York’tan Simone Subal, Guatemala’dan Proyectos Ultravioleta veya São Paulo’daki Jaqueline Martins gibi galerilere bu sayede doğrudan erişebiliyor.
UNUTTUĞUMUZ KÜLTÜRÜ CANLANDIRIYOR
Elbette sanat fuarında bir çatı altında çok sayıda galeriyi, yüzlerce eseri bir arada görmenin de birçok kolaylığı var. Ancak Condo fuarlarla beraber unuttuğumuz sergi kültürünü yeniden canlandırıyor. Eser, mekân ve izleyiciden oluşan üçgen sanat fuarlarında kaybolur. Condo’nun en güzel yanlarından biri, işte bu küratöryel düzene odaklanıyor. İzleyiciyi eserlerle diyaloğa teşvik edecek bir ortam yaratıyor. Üstelik Soho gibi dünyanın en yoğun galeri bölgelerinde bile ayak trafiği kesilmişken, Condo sanatseverlerin galerilere ziyaretini artırmak için de fırsat.
Condo’yla birlikte anlaşılan o ki sanat dünyasının büyük oyuncuları genç girişimlerle ortak çalışmaya oldukça istekli… Independent ve Paris International gibi bağımsız fuarlara artan talep de sanat dünyasının büyük fuarların tekelinden yakın gelecekte çıkacağının açık mesajını veriyor.
Kaynak: www.haberturk.com