Sanatçılar, radyocular, yazarlar yanıtlıyor: 90’lara neden nur yağdı?

Son birkaç yılda ’90’lar pop’u, adeta küllerinden doğarak bir zamanlar indiği tahtına bir kez daha kuruldu. Bunun nedenlerini sanatçılar, radyocular ve müzik yazarlarıyla konuştuk.

Popüler müzik tarihimizde belki de eşi görülmemiş bir “nostalji” devri yaşıyoruz. Bu devrin kahramanı ise şüphesiz 90’lar. Türkiye’de 90’lı yıllarda popüler kültürün bir alt kolu olarak yaygınlaşmaya başlayan “retro” yani geriye, geçmişe dönüş trendi, o dönemde 60’lı ve 70’li yılların popüler kültür ürünlerinin yeniden keşfedilmesine, dönem müziklerinin tozlu raflardan indirilerek yeniden dinleyiciye sunulmasına vesile olmuştu. Geniş kitlelerce dinlenen şarkıcılar, Ajda Pekkan’ın, Cem Karaca’nın, 60’lı ve 70’li yıllarda hit şarkılar üretmiş Anadolu rock ve Anadolu pop gruplarının şarkılarını yeniden yorumlamış, birçok sanatçı ve grubun 90’larda ilk gençliklerini yaşayan kuşak tarafından da tanınmasına önayak olmuştu. Ancak “nostalji”, bir şekilde popüler kültür içinde kendisine ayrılmış sınırlı bir alanda işlev görüyor, nostaljik olması nedeniyle ilgi çekiyordu.

Bugün ise farklı bir manzara var önümüzde. Özellikle 90’lı yılların özel televizyon ve radyoların açılmasıyla yaşanan büyük “pop patlaması”nın ikinci büyük dalgasını yaşıyoruz demek yanlış olmaz. Birbiri ardına açılan ve ulusal yayın yapan nostalji radyolarının programlarının büyük çoğunluğu 90’lar müziğine ayrılırken, o yıllarda çekilmiş video klipler televizyonlarda ve özellikle internet mecrasında yeniden büyük bir ilgi görüyor. Uzun yıllar, “bir dönemde yapılmış ve az kişi tarafından hatırlanan” eserler olarak internetin sakin köşelerinde duran bu klipler, son birkaç yıl içerisinde milyonlarca izlenmeye ulaştı. Örneğin Demet’in artık bir pop müzik klasiğine dönmüş olan 94 tarihli ‘Arnavut Kaldırımı’ şarkısının videosu, son birkaç yılda aldığı ivmeyle bugün yalnızca YouTube’da 63 milyondan fazla izlenme sayısına sahip. Videonun altındaki yorumlar bölümüne 4 ay önce “Lütfen birileri hâlâ dinliyor olsun” yazan bir kullanıcının yorumu bile 10 binden fazla kez beğenilmiş. 90’lar popu denince akla ilk gelen albümlerden Levent Yüksel imzalı ‘Med Cezir’in şarkılarından ‘Yeter ki Onursuz Olmasın Aşk’ toplamda 20 milyona yakın YouTube izlenmesine sahip. Mustafa Sandal’ın 1996’ da çıkan ‘Gölgede Aynı’ albümünden ‘Jest Oldu’nun orijinal versiyonu yine 20 milyondan fazla kez izlenmiş. Reyhan Karaca’nın toplamda 55 milyon izlenmeyi geçen 1997 tarihli ‘Sevdik Sevdalandık’ şarkısı, Candan Erçetin’in yine aynı yıl yayınlanan ve bugün 43 milyondan fazla izlenen ‘Yalan’ adlı duygusal eseri, Oya-Bora’nın 25 milyon izlenmeye yaklaşan ‘Sevmek Zamanı’ şarkısı, Emel Müftüoğlu’nun 10 milyondan fazla izlenen ‘Hovarda’sı gibi daha birçok örnek verilebilir.

90’LAR, GÜNCEL POPÜLER MÜZİK İSTASYONLARINI DA FETHETTİ

Spotify’da 90’lar Türkçe popuyla ilgili listeler on binlerce takipçiye sahip. Yine Spotify’da, 90’lı yıllarda yayınlanan, aradan geçen yıllarda güncel müziğin gölgesinde kalan ancak son birkaç yılda yeniden keşfedilen şarkılar bugün milyonlarca kez dinleniyor.

“90’lar çılgınlığı” en çok da radyolarda, programların listelerinde yaşanıyor belki de. Uzun yıllar yalnızca ana akım güncel müzik çalan, gözlerini, kulaklarını yalnızca zamanın popüler şarkılarına çevirmiş olan radyo istasyonlarının programlarının çok önemli bir kısmı bugün 90’lar Türkçe pop müziğine ayrılmış durumda. “Nostalji radyoları”nı da hesaba kattığımızda bugün pop müzik çalınan radyoların içeriğinin önemli bir kısmını 90’lar popunun oluşturduğunu söylemek mümkün.

Peki ne oldu da 90’lar müziği son birkaç yılda bir trende dönüştü? Bu “büyük patlama”nın olası nedenlerini sanatçılar, müzik yazarları ve radyocularla konuştuk. AYNA grubunun beyni, deneyimli müzisyen Erhan Güleryüz, Oya-Bora ikilisinden Bora Ebeoğlu, müzik yazarı ve programcı Yavuz Hakan Tok ve Alem FM Müzik Direktörü ve program yapımcısı Mustafa Fidan sorularımızı yanıtladı.

Yazının devamını okumak için tıklayın