“Resim bir bilimdir ve tüm bilimler matematiğe dayanır.” sözünün sahibi; asla zirveden inmeyen eserleriyle tarihe işlenmiş İtalyan Ressam, Heykeltıraş, Mimar, Mühendis, Filozof, Yazar Leonardo da Vinci’dir… “Matematiğin üstün kesinliğini eleştiren kişi, akıl karışıklığından beslenir ve yanıltıcı bilimlerin çelişkilerini asla susturmaz; bu tür yanıltıcı bilimlerle sonsuz bir bağırıp çağırma öğrenir insan.” sözleriyle de, cehaletin agresiflikle olan yandaşlığını ortaya koymuştur… Sanatın ve sanatçıların Bey’i Vinci, çıraklarının bile usta olmayanını, rakamlara gücü yetmeyenini atölyesinin kapısına dahi yaklaştırmamıştır. Hiç hesapladınız mı; eğer Leonardo da Vinci’nin bütün niteliklerini yazmaya kalksak, kaç sayfada kaç metre yer kaplar?
***
Sabahattin Keskin de, sanat ve sanatçı dostu bir matematikçidir. Sayıların gizemini paylaşmak için Adana’da oluşturduğu mekânda, sanatla matematiğin hissedarlığını da anlatır. Ve bu değeri şu sözlerle dile getirir:
“Matematik her şeyde ve her yerde var… Bilekteki saatte, giyilen cekette, kullanılan her makinede, gidilen yerin planlamasında vs. vazgeçilmez bir önem taşır. İnsan, ister istemez bu dala bir şekilde tutunur.
Sanatta da yeri büyüktür. Hatta bir nevi sanattır. Ressamlarımızın altın oran gibi hesaplarında sayılar baş tacıdır. Heykeltıraşlarımız sanatlarını milimetrik düzeyde icra ederler. Müzikteki nota sistemi bile matematiksel bir tonla oluşur. Yani kısacası, matematik ve sanat birleşimi çok güzel eserler ortaya koymamıza yardım eder.
Çocuklarımız ve öğrencilerimiz matematik ve fizik alanlarında kabiliyetlerini geliştirmek istiyorlarsa, sevdikleri bir sanat dalıyla ilgilenmelidirler. Böylece, bakış açılarını ve rakamları sanata çevirme zevkini tatmış olurlar. Bizler, hem matematik hem de sanat arasındaki önemi ölçülemez köprüyü öğrencilerimize mutlaka anlatmalıyız.”
Aslında hayatın her noktasında sayısal işlem mutlaka vardır; duygularımızda bile… Aşka, sevdaya ömür biçilirken matematik yetkili bir müdahil değil midir?