Gazelhan Selahattin Yanıkses, Yıldız Tezcan´dan Adnan Pekak´a kadar uzanan dönemsel gündemli Çay bahçesi sanatçılığının güzel sesli gurbetçi sanatçılarından biri olarak; yurt dışına kadar uzanan sanatının yanı sıra futbol ve güreşle ilgilenip, Adana´nın simgesi olan kebapçılığıyla da tanınan genetik nitelikli renkli bir kişilik.
***Çay bahçeli dönemlerde Adana sahnelerinde yer alan Selahaddin Yanıkses´i Yeni Adana gazeteleri okurları tanısın ya da anımsasın desem nasıl söze başlarsınız Sayın Yanıkses?..
—1940 yılında, eski adı Saliha olan, Adana´nın Hanedan mahallesinde doğdu. Çocukluğum ise Kocavezir mahallesinde geçti.
***Ne yaptınız, okula mı gittiniz?
—İlkokul mezunuyum. Onu da dışardan bitirdim. Fakirdik, okuyamadık.
***Okula gitmeniz gereken o yıllarda neler yaptınız peki?
—Kebap çırağı olarak iş hayatına atıldım… Pamuk, koza, kazma gibi tarla işleri yapıp, simit ve lahmucun ile Koşumeydanı´nda (Emek mahallesi yeri) cerede su sattım. Sonra da Kuruköprü´de Selim Genç´in yanında kebapçı çıraklığı olarak çalışmaya başladım.
***Çıraklığın devamı geldi mi? Usta olup, iş yeri açtınız mı?
—Geldi evet… Uzun yıllar Adana´da kebapçı olarak çalıştım. Kendim ya da ortaklı olarak birçok işyeri açtım. Almanya´nın Ulm şehrine bağlı Urumbach´a Kebapçı ustası olarak gittim. Bir yıl kalıp dönerek, Adana´da kebapçılığa devam ettim.
***Sonrasında kebapçılık devam etti sanırım?..
—Etti evet, hem de çok yoğun bir biçimde…
***Anlatın o zaman…Bir kebap nostaljisi yapalım Acılı Adanalısından….
—Daha sonra, Karasoku´daki Kebapçı Yusuf´ta, Karataş´taki Hafız Mehmed´in yanında çalıştım. Bir süre sonra da Onbaşılar´da garsonluk yaptım. Ardından, Küçüksaat´ta, Mestan Hamamı´nın yanındaki Özasmaaaltı kebap salonunun kurucuları arasında yer aldım; aynı yerde garsonluk da yapmaya başladım. İstanbul, Tarlabaşı ve İmamoğlu´nun yanı sıra; Cemalpaşa ve Dörtyol gibi Adana semtlerinde ortaklı olarak işyerleri açarak kebapçılık yaptım. Bir süre sonra yeniden Özasmaaltı´na döndüm. Askerlik sonrasında 1969´da işçi olarak Almanya´ya gittim.
***Askerliğinizi de sanatçı olarak mı yaptınız?
—Evet, askerliğimi Burdur Orduevi´nde ses sanatçısı olarak yaptım…
***Almanya dediniz… Yurtdışında da kebapçı olarak mı bulundunuz?
—1969´da işçi olarak Almanya´ya gittiğimde kebapçı olarak gitmemiştim. Ama 1984´de Almanya´ya gittiğimde, Ulm şehrine bağlı Urumbach´a kebapçı ustası olarak gittim. İşte o ilk gidişimde birkaç yıl kalıp sonra kesin dönüş yaparak, Abidinpaşa caddesindeki eski Osmanlı Bankası´nın yerinde bulunan “Merhaba-1 Restaurant”ı açmıştım. Bir yıl sonra ise “Merhaba”yı bırakıp, İmamoğlu´nda iki kez, ortaklı olarak kebapçı dükkânı açtım. Daha sonra ise, Adana´nın Dörtyol semtinde bulunan Gima´nın (Teknosa) arkasında işyeri açarak kebapçılığa başladm.
***İkinci kez de Almanya´ya gittiniz…
—Bir yıl kalıp döndüm. Kebapçılığa devam ettim.
***Yurt dışında da sahne aldınız mı?
—Evet, ilk gittiğimde, gündüz Siemens´de çalışırken, haftada üç gece de sahne aldım Münich´de.
***Müzik adına, Adana´da neler yaptınız.
—Henüz daha 7 yaşlarında iken kebapçı çırağı olarak içkili restaurantlarda çalışırken, sesinin güzelliğiyle dikkat çektiğimden, masalarda şarkı, türkü söyleyerek başladık müziğe. 18-19 yaşlarında Emirgan, Kervansaray, Ulus Parkı Aile Çay Bahçesi gibi yerlerde sahne aldım. Burdur Orduevi´nde ses sanatçısı olarak müzikle ilişkimi sürdürdü. Askerlik sonrasında ise akşamları adı geçen çay bahçeleriyle birlikte, bazı pavyonlarda konuk sanatçı olarak zevkine yer aldım.
***Müziğe başladığınızda ailenizden bir destek gördünüz mü?
—Bir destek görmedim doğrusu.
***Ailenizde başka sesi güzel olanlar var mı?
—Annem Zeliha hanımın sesi güzeldi. Kardeşim Rifat Yanıkses´in sesi güzeldi. Onu da 12-13 yıl önce kaybettik. Oğlum Muzaffer Yanıkses´in sesi güzeldir. Halen Almanya´da hem okuyor, hem sahne alıyor. Amcamın oğulları olan Hasan Özçivi ile Bahri Hazinses de aynı keza. Yeğenim rahmetli Turgay Yanıkses´in de sesi güzeldir. Bir kaset çıkarmıştı. YeğenimKubilay´ın (…) sesi güzeldir, Müslim´ün taklitidir. Sonra, bir de hısım olarak, Fahri Işık yengemin kardeşidir.
—Maşallah silme gidiyor Selahattin abi…Bunu genetik olarak değerlendirmek olası; aile boyu, sülale boyu güzel sese sahipsiniz.
(Keyifleniyor Selahattin abi eski günlere dalarak…)
***Peki… Bahri Hazinses de Almanya´ya gitmişti değil mi?
—Bahri Hazinses, Almanya´nın Agusburg şehrindeydi. Rahmetli oldu. Hasan Özçivi´nin yeğeniydi.
***Kimlerle sahne aldınız peki?
—Ses sanatçısı olarakNurinnisa Toksöz, Yıldız Tezcan, Şükran Ay, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Mürvet Kekilli, İsmail Polat, Canan Işık, Mahmut Özçiftçi, ÖmerÇıtak, Osman Genç, Adnan Pekak, Kazım Sanrı, Ali Limoncu, Mustafa Küçük gibi isimler vardı.
***Saz olarak peki kimler vardı?
—Selahattin Sarıkaya, Mehmet Bebili, Şaban Gen, Yaşar Akgüneş, Şarlo Cemil, Ramazan Ceyhanlı, Ahmet Yatmaz, Ali Ayvaz, Orhan Şenyaylar, Ahmet Çiçek, Yılmaz Şenyaylar, Ramazan Şenyaylar ve baba Şenyaylar.
***İsimlerden gidiyoruz… Bir de o dönem, sizin dışınızda olup da Adana ve Çukurova sahnelerinden aımsayabildiğiniz isimler var mıdır?
—Cahit Seyhanlı, Şadan Adanalı, Nedim Adanalı, Celal Adanalı, Abdurrahman Yağdıran, Fahri Işık, Hasan Özçivi, Bahri Hazinses, Gül Avadan ve Kaplan Tarsuslu gibiisimler de vardır hatırlayabildiğim kadarıyla.
***Ses sanatçılığı dışında olarak herhangibir sanata karşı ilginiz, yakınlığınız oldu mu?
—Sadece futbol oynadım…
***Nerde, hangi takımda?
—Adana´nın eski amatör futbol takımlarından olan Hanedanspor´da, amatör kümede oynadım. Gavur Tahsin´in takımı olan İdmanyurdu´nda lisansım çıkacaktı, zaman bulup da gidemedim; fakirdik, çalışıyorduk,antrenmanlarına gidemedim…
***Derneklerde ya da özel öğretmen kanalıyla müzik eğitimi aldınız mı?
—Derneklere gitmedim. Ders almadım. Nota bilgim yok.
***O dönemin müzik hayatı ile günümüzün müzik hayatını karşılaştırsak desem, nasıl bir sonuca varırsınız?..
—Eski günler daha güzeldi tabii… O zaman müziğe büyük bir ilgi, sevgi, saygı vardı.
***Bundan sonra yapacağınız herhangibir proje var mıdır?..
—Ben gazelhan olduğum için eski uzun hava, gazellerden oluşan bir albüm yapmayı düşünüyorum…
***Zevk ve hobileriniz nelerdir?
—Futbol, müzik, seyahat ve sohbet.
***Etkilendiğiniz isimler var mıdır?
—İbrahim Tatlıses, Celal Adanalı, Şadan Adanalı, Cahit Seyhanlı, Kaplan Tarsuslu, Hasan Özçivi…
***Beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir?..
— Hamiyet Yüceses, Perihan Perihan Altındağ Sözeri, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Münir Nurettin Selçuk, Ahmet Üstün, Mustafa Sağyaşar, İbrahim Tatlıses, Celal Adanalı, Şadan Adanalı, Cahit Seyhanlı, Kaplan Tarsuslu, Hasan Özçivi…
***Röportaj için size teşekkür ederken, sizi etkileyen bir müzik olay varsa eğer paylaşabilir miyiz?
— Asıl ben teşekkür ederim emeğiniz, araştırmalarınız için… Yeni Adana gazetesinin 100. yılını bugünden kutluyor,çalışanlarına,okurlarına saygı ve selamlar gönderiyorum… Şimdi siz hatıra deyince hemen iki hatıram aklıma geliyor… İlki çok sevdiğim, takdir ettiğim iki Adanalı sanatçıyla ilgili… Şadan Adanalı´nın Cahit Seyhanlı´nın telefon numarasını istediğinde, Cahit Seyhanlı´nın onayını aldıktan sonra verdiğimi hatırlıyorum. Bir de… Almanya´da bulunduğum, müzikle ilgilendiğim, sahne aldığım o yıllarda Münih´te konseri olan Neşet Ertaş´la tanıştığımda geceyarısına kadar oturup uzun uzadıya sohbet etmemizi hatırlıyorum… Vakit çok geç olsa da, nasıl olsa Neşet Ertaş´ın arabası var, beni eve bırakır diye aklımdan geçiyordu. Fakat durum umduğum gibi olmadı. Çünkü… Neşet Ertaş´ın arabası yoktu. Sohbet ettiğimiz lokalin üstündeki evde kalıyordu. Bu hatıramı da hiç unutamam.
*** SELAHADDİN YANIKSES***
1940 yılında Adana´nın Hanedan mahallesinde doğdu. Babası Sümerbank´ta işçi, annesi ev hanımı olan Selahaddin Yanıkses, ilkokulu dışardan bitirdi; çocuk yaşlarda hayata atıldı… Küçük yaşlarda ailesiyle pamuk, koza, kazma gibi tarla işlerinin yanı sıra; simit ve lahmucun ile Koşumeydanı´nda (Emek mahallesi yeri) cerede su sattı. Kuruköprü´de Selim Genç´in yanında kebapçı çıraklığı olarak çalışmaya başladı. Daha sonra, Karasoku´daki Kebapçı Yusuf´ta, Karataş´taki Hafız Mehmed´in yanında yanında çalışan Yanıkses; bir süre sonra da Onbaşılar´da garsonluk yaptı. Daha sonra, Küçüksaat´ta, Mestan Hamamı´nın yanındaki Özasmaaaltı kebap salonunun kurucuları arasında yer alıp, aynı yerde garsonluk da yapmaya başlayan Selahaddin Yanıkses; İstanbul, Tarlabaşı´nda ortaklarıyla açtığı işyerinde kebapçılık yapmaya başladıktan bir süre sonra yeniden Özasmaaltı´na döndü. Askerliğini Burdur Orduevi´nde ses sanatçısı olarak yapan Yanıkses, garson olarak yeniden Özasmaaltı´nda döndü. 1969´da işçi olarak Almanya´ya gitti. Birkaç yıl sonra kesin dönüş yaparak, Abidinpaşa caddesindeki eski Osmanlı Bankası´nın yerinde “Merhaba-1 Restaurant”ı açtı. Bir yıl sonra ise “Merhaba”yı bırakıp, İmamoğlu´nda iki kez, ortaklı olarak kebapçı dükkânı açtı. Daha sonra ise, Adana´nın Dörtyol semtinde bulunan Gima´nın (Teknosa) arkasında işyeri açarak kebapçılığa başladı.
1974 yılında Özasmaaltı´ndan sonra Cemalpaşa´da kebapçı olarak işyeri açtı.
1984 yılında kebapçı ustası olarak Almanya´ya giden Selahaddin Yanıkses, bir yıl kadar kaldıktan sonra yeniden Adana´ya dönerek
15 yaşında güreş yapmaya başlayıp, küçüklerde bir süre güreşti.
7 yaşında kebapçı çırağı olarak içkili restaurantlarda çalışırken, sesinin güzelliğiyle dikkat çekerken, masalarda şarkı, türkü söylemeye başladı. 18-19 yaşlarında Emirgan, Kervansaray, Ulus Parkı Aile Çay Bahçesi gibi yerlerde sahne almaya başladı. Burdur Orduevi´nde ses sanatçısı olarak müzikle ilişkisini sürdürdü. Askerlik sonrasında ise akşamları adı geçen çay bahçelerinde sahne almayı sürdürmenin yanı sıra bazı pavyonlarda konuk sanatçı olarak zevkine yer aldı.
Askerden sonra, Almanya´ya giderken Hülya Plak´a bir plak yapsa da, sonradan, bu kaydın piyasaya çıkmadığını öğrendi.
Almanya´da bir ara Siemens´de çalışan ve toplam olarak 18 yıl kadar kalan Selahaddin Yanıkses; bazı akşamlar, Türk restaurantlarında sahne aldı.
Kaynak: yeniadana.net