Toprak, insanlığın en kadim anlatıcısıdır. Her adımda, her nefeste, geçmişin izlerini, bugünle buluşturur. Mezopotamya ve Çukurova, tarihin derin izlerini taşıyan, bereketli topraklarıyla bilinen iki önemli coğrafyadır. Bu topraklar, sadece yaşamı değil, sanatı da besleyen birer ilham kaynağıdır.
Bu sergi, Mezopotamya’nın ve Çukurova’nın tarihsel derinliğinin buluşmasıdır. Sergi, izleyiciyi bu iki zengin kültürel mirasın kesişim noktasına, toprağın ve insanın iç içe geçmiş hikayelerini keşfetmeye davet ediyor. Edward Said’in “Kültür ve Emperyalizm” (1993) kitabında ifade ettiği gibi; kültür, coğrafi ve tarihsel bağlamından bağımsız düşünülemez. Mezopotamya ve Çukurova’nın sanatçıları bir araya gelerek, bu iki coğrafyanın kültürel ve sanatsal izlerini daha geniş bir perspektiften ele alıyor ve izleyiciye bu zengin mirası farklı bakış açılarıyla çağdaş sanatın diliyle sunuyor.
Sanatçıların projede bir araya gelmesi, aynı zamanda, bu iki coğrafyanın ortak mirasını, toprak ve insanı anlatıyor, ayrıca; Mezopotamya ile Çukurova’nın topraklarının sanatsal ifadesi, izleyiciyi de bu derinlikli coğrafyaların ruhuna bir yolculuğa davet ediyor. Sergimizde, tarihle iç içe geçmiş ova yaşamlarının, sanatın diliyle nasıl can bulduğunu keşfetmeye davetlisiniz.
https://www.kunartspace.com/sergi/mezopotamyadan-cukurovaya-topragin-teni