Her gece yatmadan, çocuklarınızın yanına giderek onlara erdemli olmayı öğretin. Onlara insanları mutlu eden şeyin para değil, erdem olduğunu anlatın, hatırlatın” demiş Beethoven.
Evet, başta çocuklarınıza ve yakınlarınıza, sonra çevrenize, bir tek kişi bile olsa anlatmaktan vazgeçmeyin.
Doğruluğun, dürüstlüğün anlamından, erdemin, onurun kazandırdıklarından, iyiliğin sonrasındaki mutluluktan, çalışarak elde edilen gücün keyfinden, emek harcanarak alından akıtılan terin değerinden, sorumlulukları üstlenmenin öneminden, masumiyetin, inceliklerin zarafetinden, aklın önderliğindeki duyguların insana sağladığı özgüvenden bahsedin. Olumlu davranışlarla örnek olmaya devam edin.
Öğrendikleri her bilgiyle ve hayata geçirdikleriyle kendilerine ve topluma yararlı bireyler haline gelmenin yollarını bilsinler. Hak etmedikleri başarı yerine, o başarıyı hak etmek için ne gerekiyorsa onu yapsınlar. Özgüvenle, saygısızlığı, özgürlükle, terbiye sınırlarını karıştırmasınlar.
Başlarını göğe kaldırıp baktıklarında, aynı gökyüzüne bakan milyarlarca insan olduğunu düşünsünler. Her biri farklı diyarlarda, kim bilir hangi sıkıntılarda ya da mutlu anlarda, bir saniyeliğine de olsa o derinliğin ihtişamına kapılanlardan biri olsunlar.
Gündüz, eşsiz maviliklerde uçuşan bir bulutun hareketini, geceyse, karanlığı aydınlatan bir yıldızın parıltısını izlerken, aslında ne kadar şanslı olduklarına inansınlar. Görebildikleri, duyabildikleri, dokunabildikleri, hissedebildikleri müddetçe hep başlarının üstünde duran o gökyüzü ve hayatı, kalplerinin tam ortasında bulsunlar. Hayatı, bu sonsuzlukta keşfetsinler.
Anlamını yitirmesin pek çok şey, kirlenmesin, karışmasın kavramlar. İnsanlık değer kazansın, sevgi, güven, iyilik, masumiyet, zarafet her zorluğun üstesinden gelsin.
Yazının devamını okumak için tıklayın