KENTLERİN müzeleri elbet önemlidir de, bizzat şehirleri en kıymetli müzeleridir bazı ülkelerin. Yaşayan müzeleri…
Asıl orada anlarsın ülkeyi, orada hisseder, hatta dokunursun.
Sokaklarında, meydanlarında -hakkıyla- dolaşmak bile insanı kendi cürmünce seyyah yapar.
Zira her kuytusunda geçmişine dair bir iz yakalar, yüzlerce yıllık binalarını kitap gibi çevir çevir okursun.
Bir şehrin asıl tarihini sadece müzeleri değil, o şehrin insanlarının bir zamanlar oturduğu, dolaştığı, çalıştığı, eğitim gördüğü, eğlendiği, ibadet ettiği, hatta gömüldüğü yerler ortaya koyar.
Yazının devamını okumak için linke tıklayın..