İki usta İngiliz şair; “Utan ey çağ, soylu insan yetiştirmez oldun!” demiş William Shakespeare ve “Kalemin silahtan daha güçlü olduğunu anlayacaksınız!” diye haykırmış Wilfred Owen kapağımızda. Z. Doğan Koreli’nin yazıları… Kitap Dergi, bugün gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…
– 1590’larda yaklaşık 200 bin nüfuslu bir şehir olan Tudor Londra’sı özellikle tiyatrolarıyla ses getiriyordu. Şehir nüfusunun en az üçte biri, her ay bir oyun izlemek için tiyatro kapılarında sıraya giriyordu. Genç, hırslı şair ve oyun yazarı William Shakespeare gibi idealist oyun yazarları için bulunmaz bir fırsat sunan olağanüstü bir kültürel ortamdı.
O dönemde “Avonlu William” diye tanınan ve bu fırsatı insan psikolojisi ve eylemleri hakkındaki olağanüstü merakı ve dil konusundaki becerisiyle ustaca değerlendiren Shakespeare, çağları aşan, her dönemde yazın ve sahne dünyasını peşinden sürükleyen bir ölümsüze dönüşecekti.
Öyle ki tarihteki kimi önemli figürlerden bile daha çok tanınan kahramanlarından oluşan “Birinci Folyo” adını verdiği 38 oyunluk koleksiyonu bugün 400. yılında bile coşkulu alkışlar almayı, dil ustalığı ve tartışılmaz evrenselliğiyle mirasını sonsuza dek yaşatmayı ve kitleleri “Utan ey çağ, soylu insan yetiştirmez oldun!” repliğine gelen alkış seslerinin yankısında birleştirmeyi sürdürüyor.
– Kapağımızdaki ikinci şair Wilfred Owen ise 1. Dünya Savaşı’nda neler yaşandığını öğrenmeden 1. Dünya Savaşı şiirini gerçekten anlayabilmenin mümkün olmadığına inanan bir Galler şairidir.
Ölümünden sonra derlenen Savaş Şiirleri’nde (Çeviren Tamer Gülbek / VakıfBank Kültür Yayınları), savaşların neden olduğu fiziksel, zihinsel ve duygusal acının ortak paydasına ağıtlar yakar.
İngiliz ordusuna katılan ve Fransa’da görevlendirilen Owen, bir yandan kasvetli savaş meydanlarında hayatta kalma çabası gösteren askerlerin trajedilerini işlerken diğer yandan da sivil vatandaşların görkemli direnişlerini duyumsayıp “Bahsediyorum acısından savaşın, damıtılmış acısından” gibi dizeleriyle tüm insanlığa hatırlatmayı amaç edinir.
4 Kasım 1918’de, savaşın bitiminden bir hafta önce askerleriyle Sambre Nehri’ni geçmeye çalışırken öldürüldüğünde aktivist kimliği ve kahramanca ölümüyle Avrupa’nın simgelerinden biri olan Owen, vurulduğunda yumruğunu havaya kaldırıp “Kalemin silahtan daha güçlü olduğunu anlayacaksınız!” diye haykırır.
– Senem Tekinkoca (Guillaume Pitron / Nadir Metaller Savaşı – Enerji Geçişinin ve Dijitalleşmenin Karanlık Yüzü / Çeviren: Alp Tümertekin / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları),
– M. Sadık Aslankara (Tekin Sönmez / Gelincik Günler Boğa Dağları / Erzurum da Erzurum / Her Efsane Ardında Bir Çocuk Vardır / Nis Medya),
– Gültekin Emre (Johann Wolfgang Von Goethe),
– Deniz Yılmaz (Murat Yalçın / Dalga Boyu / Yapı Kredi Yayınları),
– Mehmet Şengöçmen (Christopher Duggan / Kısa İtalya Tarihi / Çeviren: Mehmet Şengöçmen / Kronik Kitap),
– Y. Bekir Yurdakul (Claudia Mills / Son Elma Ağacı / Çeviren: İrem Bilkin / İlksatır Yayınevi),
– Mavisel Yener (Petra Eimer / Bir Gün Yaz Çıkageldi / Çeviren: Enise Eryılmaz / 25m2 Yayıncılık)incelemeleriyle yer alan diğer yazarlarımız.
– Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor!
Düzeltme ve Özür: Geçen hafta kapağımızda ve iç sayfamızda yer alan Melih Cevdet Anday’ın fotoğrafı imzasız yayınlanmıştır. Fotoğrafın imzası Cengiz Cıva’ya aittir. Düzeltir, özür dileriz.
İyi okumalar…
Gamze Akdemir