Bugün size Adanada geçen çocukluğum ile ilgili bir anımı daha paylaşmak istiyorum.
Sene 1960 Tepebağ Ortaokuluna gidiyorum.
Yazları mahallem Kocavezir ‘in yazlık Sinemaları çoktu.
( Şan, Halk, Yeni ve Bağdat sinemaları) bu sinemalarda film gösteriminin yanında bazen konserler ve gösteriler olurdu.
O sene Obalar caddesindeki
Yazlık Halk sinemasında ünlü Sihirbaz ZATİ SUNGUR
un bir gösterisi olmuştu.
Bizim nesil Sihirbaz gösterilerine çok meraklıydı.
Gar’ın karşısına kurulan Bayram yerinde her Bayram
Sihirbaz MANDREKE’ nin çadırı kurulurdu.
Adanalılar buraya çok rağbet ederdi, çadır her seans tıklım tıklım dolardı.
Zati Sungur ‘un gösterisinin olduğu gün mahalle arkadaşlarım ile erkenden gidip en ön sıraya oturmuştuk.
Sihirbaz sahnede eski tip bir lambalı radyonun üstünü bir bezle örtüp elindeki bir çekiçle radyoyu kırdı o sırada ayağımın dibine bir cam parçası düştü, kahverengi olan bu parçayı elime aldım ve cebime koydum. Zati Sungur bezi kaldırıp radyoyu sehirciye sapasağlam gösterince şaşırdım. Arkadaşlarıma
” Radyonun bir parçası bende ; dediyimde bana güldüler.
Gösteri sonunda sinemanın kapısında Zati Sungur un çıkmasını bekledim.
Gittim ve” Kırdığınız radyonun bir parçası bende kaldı, eksik olmasın size bunu vermek istiyorum ;
dedim.
Sihirbaz başımı okşayarak
Kulağıma eğilip ” Ben radyoyu kırmadımki, sen öyle görmüşsün ; dedi ve
Faytonuna binerken bana gülümsiyerek el salladı.
Kırık radyoyu sinemayı dolduran herkes görmüştü.
O parçayı uzun yıllar sakladım.
Zati Sungur o devrin en büyük sihirbazı idi nurlar içinde yatsın