Daha önce hiç bu kadar hareketli, yorucu, telaşlı ve yoğun bir yaz geçirmedim.
Yaz boyunca, bütün bu koşuşturmalar arasında karşılaştığım ve sohbet ettiğim tüm insanların ortak bir duygunun etrafında buluştuğunu fark ettim.
İnsanlar en çok neyi özlemiş biliyor musunuz?
Huzur dolu sabahlara uyanmayı ve böyle sabahlarda hem geleceğe hem de birbirlerine güven duymayı.
Hiç tanımadıkları birilerinin selam vermelerini, onları düşünmüş olmalarını, saygı duymalarını, teşekkür etmelerini.
Bunca fenalığın arasında iyi bir şeyler söylenmesini, yüzlerini gülümsetecek güzellikte yaşanmışlıkların olmasını.
Her anlarında yanlarında olanların, onları destekleyenlerin varlığını hissetmeyi, her sıkıntının bir şekilde atlatılacağına inanmayı, bu süreçte kendilerine ve diğerlerine olan güven duygularını korumanın hatta arttırmanın ne kadar önemli olduğunu duymayı.
Bütün zor dönemlerin ardından şükür duaları etmeyi.
Önümüz bayram.
Ve herkesin hem kendi hem de başkalarının yarasını sarmak için iyi bir fırsat.
Güneşin batıp, sonra tekrar doğduğu, ağaçların yaprak döküp, sonra tekrar filiz açtığı bir evreni anlama zamanı.
Yazının devamını okumak için tıklayın