Son dönemde hem Türkiye’de hem de tüm dünyada alışılmışın dışında bir durumda yaşıyoruz. Yaşanan üzücü terör olaylarının tüm yaşamımıza olduğu gibi düşünce dünyası, kültür-sanat yaşamı üzerinde de etkileri oldu. İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak biz kültür ve sanat hayatına katılımın bir toplumun olmazsa olmazları arasında yer aldığına inanıyoruz. 2017’de İstanbul Film, Müzik, Caz Festivalleri’nin, Filmekimi’nin ve özel etkinliklerimizin yanı sıra bu yıl biz 30. yılını kutlarken tam da birlikte yaşamak ve bir arada olmak kavramlarına odaklanan 15. İstanbul Bienali’ni düzenleyeceğiz. Ekonomik adalet, mülteci hakları, barış kültürü, diyalog ve bir arada yaşama şu anda tüm dünyanın ortak meseleleri aslında. Bu konulara odaklanan kültür-sanat üretiminin de hem düşünce dünyamızı zenginleştireceğini, hem de izleyicilerin bu konulardaki duyarlılıklarını artıracağını düşünüyorum.
Devlet desteği artmalı
Etkinliklerimize devam ederken yurtdışındaki bağlantılarımızla çok yakın iletişim halindeyiz ve onların da işbirliklerini sürdürmek konusunda içtenlikle emek vererek çalıştığını görüyoruz. Şu anda bir parçası olduğumuz global kültür-sanat evreninden kopmamamız çok önemli. Küreselleşen dünyada ülkelerin içlerine kapanmalarının artık imkânı yok.
Önümüzdeki yıl için en önemli meselelerimizden biri de bu. Sürdürülebilir gelişme sağlamak, iyi bir geleceğe ulaşmak ve bir arada yaşama kültürü gelişmiş, sağlıklı ve huzurlu bir toplum için kültür-sanatın gerek eğitimde gerek gündelik pratiklerimizde, hepimizin hayatında daha çok yer etmesi gerekiyor. Bu nedenle de izleyicilerin kültür- sanat konusundaki hassasiyetlerini ve katılımlarını artırması, bir yandan da hem özel kuruluşların hem de devlet kurumlarının politikalarını kültür-sanat kurumlarına desteği sürdürecek şekilde geliştirmesi lazım. Eğitim ve kültür anlamında rüştünü ispatlamış toplumların damgasını vurduğu bir yüzyılda yaşıyoruz. Hep olmasını istediğimiz sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve barış içinde bir arada yaşama, ancak bu kavramlara gereken önemi verirsek söz konusu olabilir. Kültür ve sanat etkinlikleri de hem bu alanlardaki gelişimi ve eğitimi desteklemek hem de ülkelerin, toplumların birbirlerini daha iyi anlamaları, birbirlerinden öğrenmeleri ve birbirlerine zenginlik katmalarını sağlamak için en güçlü aracımız. Kültür- sanat kurumları orta ve küçük ölçekli hedeflerinin yanı sıra aslında daha büyük, daha global bir amaç için de çalışıyor: dünya kültürüne, dünya barışına katkıda bulunmak… Bunu 2017’de de sonraki yıllarda da hiç unutmamalıyız.
* İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürü