OSMAN HAMDİ BEY – OSMANLI’NIN MODERN SANATÇISI… – Hamit Serbest/Adana Fikir Platformu

Osman Hamdi beyi ve geçmişte böyle bir ressamımız olduğunu hiç duymamıştım, ta ki “Kağlumbağa Terbiyecisi” tablosu ortaya çıkıncaya kadar. O zaman bazı bilgileri bilgisayarıma kaydetmiştim ama yazma fırsatı bulamamıştım. 27 Haziran 2018 tarihli “Osman Hamdi Bey’in eserleri X-ışını ile görüntülendi” başlıklı haberini okuyunca eski defterleri karıştırdım hemen. Benim arşivdeki bilgilerden önce “Osman Hamdi Bey’in eserleri, “Osman Hamdi Bey Tablolarının Bilimsel Analizleri ve Konservasyonu” projesi kapsamında X-ışını görüntüleme tekniği kullanılarak incelendi” haberinin ayrıntılarını önce okuyalım.

Türk resim sanatı tarihinde önemli bir yere sahip olan Osman Hamdi Bey’in Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyonu’nda bulunan eserleri, “Osman Hamdi Bey Tablolarının Bilimsel Analizleri ve Konservasyonu” projesi ile incelenerek elde edilen bilgiler “Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey” sergisi kapsamında 31 Aralık 2018 tarihine kadar sanatseverlerle buluşuyor. Bu proje ile Osman Hamdi Bey’in bu eserleri yaptığı sırada kullandığı teknikler keşfedildi.”

http://www.sakipsabancimuzesi.org/tr/sayfa/sergiler/gorunenin-otesinde-osman-hamdi-bey

Bu çalışmanın sonuçlarının “MAGAZİN” haberleri arasında verilmesi toplumumuz adına bir utanç gerçekten. Ama aynı zamanda Osman Hamdi Bey’in neredeyse bir asır önce yaptığı tabloların konularının seçimindeki temel dürtüyü açıklamaktadır.

Haberde projenin iki yıl sürdüğü ve sonunda açılan sergide, sanatçının boyama teknikleri, malzemeleri ile eserlere uygulanan restorasyon çalışmalarının sunulduğu belirtilmiş. Yapılan analizler sonucu, Osman Hamdi Bey’in eserlerinde gözle görülenden daha fazlası olduğu görüldüğü bildiriliyor. Proje boyunca gerçekleştirilen çalışmalar ile Osman Hamdi Bey’in kullandığı pigmentler, boya tekniği, fırça darbeleri, resme başlamadan önce tuvalin üzerinde yaptığı çalışmalar ile ilgili gözle görülemeyen kızılötesi spektroskopi ile detaylar ortaya çıkarılmış.

Osman Hamdi Beyin adının duyulması, tanınması Profesör Mustafa Cezar’ın araştırmaları sonucu olmuştur. Buğra Değerci tarafından (http://bugraderci.blogspot.com/2012/11/bir-cinayet-ve-bir-iflasn-hikayesi.html)anlatıldığı üzere; Profesör Mustafa Cezar bir araştırma sırasında, Şişli’de mühürlü bir evde, sanatsal değerinin yanında tarihi değeri de yüksek olan, kırktan fazla tablonun varlığını öğrenir. Köşkün sahibinin resme meraklı bir sanat sever olan Saim Birkök olduğu; ancak işlediği cinayetten dolayı Sultanahmet Cezaevi’nde yatmakta olduğu anlatılır. Profesör, izin alarak hakim eşliğinde köşke girer ve “Kaplumbağa Terbiyecisi” başta olmak üzere beş tanesi Osman Hamdi Bey’e ait kırk tabloyu gün yüzüne çıkarır. Sahibinin ölümünden sonra Resim Heykel Müzesi’ne teslim edilen “Kaplumbağa Terbiyecisi”, 20 yıl kadar sonra, açık artırmayla Erol Aksoy’un eline geçer ve İktisat Bankasının koleksiyonuna eklenir.

Ancak, İktisat Bankasının iflası sonucu TMSF tarafından el konulan tablo tekrar satışa çıkarılır. Müzayede başladığında çekişme yeni kurulan iki müze arasında geçer; İstanbul Modern ve Pera Müzesi. Rakam öyle mertebelere çıkar ki; son teklif olan 5 trilyon lirayı gösterecek tabela yoktur. Demek ki müzayedeyi gerçekleştirenler bile bu kadarını beklemiyordur. Kaplumbağa Terbiyecisinin yeni sahibi Pera Müzesi olur. Ödenen 5 trilyon, Türk resim sanatı için bir rekordur. Bu yüksek ücret, tablonun ününe ün katar. Günümüzde, sokaktaki vatandaştan profesörüne, üniversite öğrencisinden ev hanımına kadar herkesin bildiği bir yapıta dönüşmüştür Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi”. “Puzzle”ları, reprodüksüyonları yok satıyor, dizi sahnelerinde, karikatürlerde karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin bir nevi Mona Lisa’sı haline gelmiş durumda.

Yazının devamını okumak için tıklayın