Müziği sevmek sadece sahneye çıkan müzisyenlerle başlamıyor.
Zamanla müziği sana ulaştıran herkese belli bir saygı ve sempati geliştiriyorsun.
Müzisyene, aranjöre, canlı müziği sana ulaştıran her bir birime ayrı bir ilgi duyuyorsun.
Bu haftanın konusu tam da bu.
Koronavirüs vakalarının ortaya çıkmasıyla ilk olarak konserler ve etkinlikler ertelendi ya da iptal edildi. Evet, bu iptaller sağlık açısından en doğru karardı.
Mekanları dezenfekte etseniz bile içeri giren insanların sağlık durumundan emin olmanız mümkün değildi. Ama gelelim bunun sonuçlarına…
Müzik sektöründe kendi sağlık sigortasını ve vergisini ödeyen ülke çapında 100 bine yakın serbest çalışan olduğu düşünülüyor.
Bu insanların özellikle etkinlik bazlı para kazandıklarını hatırlatmakta fayda var. Hele ki o çok sevdiğiniz müzisyenlerin albüm ve single’lardan kazandığı telif parası günlük bir market alışverişine yetmez.
Yan işleri olan kişilerin sayısı da çok az. Bu yüzden ana gelir kaynağı konser ve canlı müzik etkinlikleri. Kültür-sanat etkinliklerinde de aynı durum geçerli.
Büyük isimlerin kazandığı paralar herkese mâl edilmemeli
Sektörün ılımlı öngörüsü ise nisan sonuna kadar işlerin yapılmasına pek imkan olmadığı. Hatta genel kanı, hazirandan önce tüm kültür-sanat, canlı müzik (barlar) ve konser etkinliklerinin yapılamayacağı yönünde.
Bu süreçten çalışanlar kadar onların aileleri de nasibini alacak.
Kültür sanat etkinliklerinde serbest çalışanların bir sivil toplum kuruluşu olmadığı için birçoğu açlık sınırının altına düşecek.
Başka bir gelirleri olmadığından giderleri karşılama konusunda bir hamle yakın zamanda olmazsa salgın sonrası dönemde süreç çok daha zorlu olacak.
“Müzisyenler de biraz para kazanmayıversin canım, duyuyoruz ne rakamlar alıyorlar” demek de yanlışa düşmektir. Çok tanınan müzisyenlerin aldıkları rakamların tüm bir sektöre mal edilemeyeceği gerçeğiyle de barışmak gerekir.
Onların ekipleri de en az diğer şarkıcı ve gruplar gibi iş başı standart rakamlarla çalışıyor ve yaşıyor. Garsonundan bar çalışanına, teknik elemanından organizasyon ekiplerine kadar herkesin iş olmadan
para kazanmadığını hatırlatmakta fayda var.
Eylem planı gerekli
Kültür sanat faaliyetlerinde çalışanları gözetecek bir çalışmaya gidilmesi acil gerekli. Çözüm, ödemeleri gereken vergileri ötelemek, SGK ödemelerini askıya almak ya da dönemsel bir yardım bütçesi hazırlamak olabilir.
Almanya ve Fransa bu konuda güzel bir örnek oluşturarak bir fon oluşturacağını açıkladı.
Evde kalmak, minimum insanla temasta bulunmak bu süreçte en akılcı yöntem olsa da sektörde on binlerce kişinin ne yapacağı, nasıl bir yöntemle yaşamını sürdürüleceği de gündeme alınmalı.
Yoksa süreç bittiğinde evsiz birçok müzisyen, teknisyen ile kapanan birçok mekan olacaktır.
Meslek birliklerinin desteği ve kurulacak geçici bir kurulla Kültür Bakanlığı ile iletişime geçilip geç olmadan bir acil eylem planı yapmakta fayda var.
Yazının devamını okumak için tıklayın