Adalet önemli bir yazardı, eleştirilerinde yerine göre bir çocuk kadar saf bir kişilikti. Yazarken kişilik olarak iğneli bir üslubu yoktu, ama ağır hicve de çok gülerdi. Ankaralı bir yazar ve aydın oldu. Orada defnedildi.
1969 yılında Ankara’da tiyatro eleştiri seanslarıyla tanınan Sanat Sevenler Kulübü’nde “Çatıdaki Çatlak”ın değerlendirme akşamı vardı. Yazar aslında bilinmeyen bir portre değildi. Hatta devlet tiyatrosu seyircileri bile onu “Evcilik Oyunu”yla tanıyorlardı.
1960’LARIN GÖZDE YAZARI
Kendisini ilk defa yüz yüze orada tanıdım. Oyun üzerine söz aldığım zaman Adalet’ten çok yanında rahmetli Sevgi’nin bazı konularda eseri yorumladığını gördüm. İkisi de 1960’ların gözde yazarıydı. Sevgi “Tante Rosa” ile, Adalet tiyatro oyunlarıyla seyirci karşısına çıkmıştı. “Çatıdaki Çatlak” Türk hayatının yeni değişimler karşısındaki mikro bir analizi ve tasviriydi. Büyük sloganlar atmaktan çok, evde kalmış iki kardeşin ve o döngü etrafında apartmandaki komşuların çıkmazını veriyordu. Çarpıcı bir tasvir söz konusu değildi. Hatta rollerin bazılarının yüz kelimeyi bile geçmeyecek bir kelime haznesiyle çizilip sürdürüldüğünü gördüm. Belli ki yazarın dramaturji ustalığı ve talimi çok yüksekti. Hayatın doğal akışı içinde bize sıkıcı görünen manzara ve hikâyeleri böylesine incelemek ve renkli olarak vermek bir ustalıktı.
Tarih Kurumu Salonu’nda 1976’da yapılan bir tiyatro tarihi seminerinde Adalet Ağaoğlu ve Emre Kongar’la birlikte.
Adalet ve kardeşi Türk tiyatrosuna katkısı bulunan bir aileydi. Adalet (Sümer) Ağaoğlu nazik ve kendisini destekleyen bir hayat arkadaşı olan mühendis Halim Ağaoğlu’yla hayatlarını sürdürüyordu. Kardeşi 1960-70’lerin rejisör ve tiyatro adamlarından Güner Sümer’di. Ankara’da tiyatro İstanbul’a göre daha canlı, daha beynelmilel sahaya açık ve ciddi yapılıyordu. Çok kişinin haksızca tenkit ettiği Devlet Tiyatrosu’nun rolü bunda büyüktür. Üstelik İstanbul’u pek sevmeyen Asaf Çiğiltepe ve arkadaşları Ankara’da tam bir ortam bulmuşlardı. Ankara Sanat Tiyatrosu, tiyatro sevenlerin, buluştuğu, görüştüğü tanıştığı bir yerdi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Tiyatro Bölümü ise eşsiz bir akademik performans gösteriyordu.
Yazının devamını okumak için tıklayın