Bir Tatlı Huzur Almaya Geldik Estetikten – Emre Toğrul

Emre Toğrul

Pandeminin orta yerinde konuşuyoruz meslektaşlarla,

Neler oldu, sağlık sektörü nasıl değişiyor, evriliyor diye.

Bir çok branşta olgularda artan azalan, akla ve güncele uygunluk var.

Ama çok ilginç bir veri, virüsün ve ölümün kol gezdiği günlerde,

Artış ivmesi hiç değişmeyen estetik ve plastik cerrahi işlemleri.

Dudaklar burunlar yaratılıyor , göze kaşa dolgular, toksinler veriliyor.

Memeler, karınlar, basenler değişiyor da değişiyor.

Hem de hiç olmayacak yaştan, ‘’artık olurmu’’ yaşına kadar herkes.

Birinin büyüttüğünü diğeri küçültüyor, biri gizliyor öteki hop sergiye.

Aynısını oradan alıp öbür tarafa ekletiyor, matematik denklemi gibi,

Çiz, kes, yeniden dik, doldur, boşalt olmadı döv boya, üstüne giydir.

İşin çılgınlığı orada kalmıyor. Bu bile yetmiyor insan evladına,

Estetiğin, görünüşün, imajın paylaşımı en büyük haz, ayna doyurmuyor.

Üstelik her paylaşılan söze, fotoğrafa dahi teknolojik estetik operasyon.

Ortalık Truvalı Helen, Boticellinin Venüsü, Apollonlarla dolu.

Hemi de hepsi aynı zamanda Platon, Sokrates olan heykeller bunlar.

Kierkegaard’ın estetik, akıl ve inanç olarak üçe ayırdığı ömrümüzü,

Tümden estetiğin ilhakına sunmuşuz çılgınca.

‘’ Dünyayı güzellik kurtaracak’’ sözünü yanlış anladık,

Herkes bir tatlı huzur almaya koşuyor estetikten…

∞Ω∞

Ben, yaşlı insanların cerrahı olarak baktığımda diğer uçtan,

‘’ Dünyayı kurtaracak güzelliğin’’ çok farklı olduğunu görüyorum.

Sujenin algıda güzellik normlarını kullanması olan estetik,

Bu normları nesnelerin değişkenliği, manüplasyonu, paradoksu,

Hatta bilimsel ve teknolojik illüzyonlarıyla bugünkü şekle bürüyor da,

Ya insani fonksiyonlar, ya düşünce, peki ya ruh nereye yönleniyor.

Yaşlanan bedenlerin, o yüz senelere uzayan yıpratıcı ömürleri,

Nasıl güzelleşecek, sadece fiziksel estetiğin elinde oyuncaksa?

Bedensel güzellik tamam da, moral güzellik, entelektüel güzellik,

Ya da ‘’mutlak güzellik’’ ne alemde dostlar.

Mendelsshon ’’ güzelliğin esası, değişkenlik içindeki birlikteliktir’’ der,

Oysa biz güzelliği, zamandan ve mekandan bağımsız olarak düşünüp,

Etkisinde kaldığımızda yüksek çekicilik ve güçlü pozitif duygulanımla,

Sanki illaki standardı olan nitelikler toplamı olarak algılıyoruz.

Tabii ki, Pi ve Fibonacci’den hareketle estetiğin matematiğine girdiğimizde,

Yüzün simetrisine, vücudun orantısına, bedensel armoniye baktığımızda,

Herkesin yakalamaya çalıştığı, özendiği, hayran olduğu,

O, De Architecturanın Vitreus adamındaki ‘’ Altın Oran’’ çekici olacaktır.

Ancak ulaşılması gereken estetik acaba sadece bundan ibaret midir?

Yoksa bitmez tükenmez ömrün estetiği, başka bir yerde mi gizlidir?

∞Ω∞

Eflatuna göre hayatın eşik üçlüsü ‘’ iyilik, doğruluk ve güzelliktir’’.

Kant bunu açarken, ‘’güzele duyulan hoşlanma görme ve seyretmeye,

Ancak iyiye ve doğruya duyulan hoşlanma anlama ve kavramaya dayanır’’ der.

Beğenme, hoşlanma, hatta bir nöroz veya psikoza varan hayranlık duygularımız,

Aslında sinir yolaklarımızdan salgılanan nörouyarıcıların oluşturduğu tepkimelerdir.

Bunların hepsi bize mezolimbik sistemimizin oynadığı oyunlardır dostlar.

Asıl estetik ve o bağlamdaki güzellik büyük bir bütündür.

Öyle ki, bütüne yayılmış erdemli bir etik anlayışın, zerafet ve nezaketle süslediği,

Ölçü ve dengeyle şekil verdiği akıl,ruh ve beden bütünlüğüdür sözkonusu olan.

Ve kendine, o yaratılmış ahenk ve armoni dolu büyük bütünün ,

Verilen eşsiz foksiyon , görev ve sorumluluklar simetrisi içinde,

Bu eşsiz ahenge süreli tanıklık etmiş’’ Bir Parçasıyım’’ diyebilmektir.

Dolayısıyla dostlar, yaşamın görünen, zahiri yanılsamasına gark olduğumuz,

Ve kendimizi sürekli genelin standardına benzetmeye çalıştığımız bu asırda,

Bu büyük ahengin batıni estetiğini ve bütünlüğünü idrak etmezsek,

Yaşam bizim için gittikçe çirkinleşen bir estetik garabet olacaktır.

Doğanın takdiri, sadece görünüşteki estetiğe sığınacak kadar kısıtlı,

Sadece fiziksel anlamı sürdürüp yüceltecek kadar sathi değil dostlar.

Kişilik veya karakterin gelişip sürdürebilmesinin en büyük kaynağı olan,

Entelektüel ve ruhi anlamdaki estetik için yapılacak tüm çalışmalar,

Doğanın takdirini kazanmanın en uzun süreli ve işlevsel yoludur…