Devrim, Slav kardeşliği konusundaki görüşleri, eylemleri ve yapıtlarıyla Avrupa merkezli dünyanın kaderini şekillendiren üç düşünür Mihail Bakunin, Karl Marx ve Fyodor Dostoyevski kapağımızda. Sabri Gürses’in yazısı… BUGÜN!
– Sabri Gürses’in “Bakunin, Marx, Dostoyevski: Ecinniler(!)” başlıklı yazısıyla; devrim, Slav kardeşliği konusundaki görüşleri, eylemleri ve yapıtlarıyla Avrupa merkezli dünyanın kaderini şekillendiren üç düşünür Mihail Bakunin, Karl Marx ve Fyodor Dostoyevski kapağımızda.
– Üçüncü sayfamızda, Metin Feyzioğlu’nun yıllardır Türk, Altay, Ermenistan, Mezopotamya, Bulgaristan, Romanya, Makedonya halklarının masallarını yeniden yazdığını ve bu yolda oluşturduğu otuz iki kitabın yazarı olduğunu imlediği “Masaldan romana…” başlıklı yazısıyla Adnan Binyazar yer alıyor.
– Nazım Mutlu, hukukçu, yazar, eski milletvekili Rahmi Kumaş’ın, ülkemize özgü çok partili yaşamın en önemli dönüm noktalarından 1946-1960 yılları arasında Menderes’in Meclis’teki iktidar-muhalefet çatışmasını yansıtan konuşmaları dolaysız biçimde aktardığı incelemesi Meclis’ten Menderes Geçti’yi (Doruk Yay.) merceğe alıyor.
– Esra Dicle, Zehra İpşiroğlu ve Eylem Ejder ile insana, sanata, hayata incelikle, zarafetle, bilgelikle, bakan iki dostun kaleminden çıkan metinlerden oluşan; zamana ve mekâna dair en çok da taşlaşmış yargılar, ayrıştırıcı duvarlar, dışlayıcı politikalarla insan eliyle üretilmiş tüm sınırları aşarak birlikte düşünmenin birlikte üretmenin estetiğini ortaya koydukları İçinden Tiyatro Geçen Mektuplar’ı (E Yay.) konuşuyor.
– Sevrin Uysal, Ayşe Övür’ün tutkulu bir aşkın odağında Yedikule, tarihi bostanlar ve Maslak’taki iş dünyası ile geçmiş ve bugünüyle bileşik bir İstanbul’u anlattığı yeni romanı Zamanın Kapıları’nı (Remzi Kitabevi) değerlendiriyor.
– Mehmet Atillâ, Marian Izaguirre’nin Madrid’den Buenos Aires ve Hollywood’a götürerek edebiyat, moda ve sinema dünyasına davet ettiği, farklı sınıflardan iki genci olanaksız bir aşkın kıyısında buluşturduğu, muhafazakâr bir topluma ayna tutarken zamanın lime lime ettiği hayatlardan film gibi manzaralar sunduğu romanı Pek Çok Kışın Ardından’ı (Çev. Murat Tanakol / Delidolu Yay.) inceliyor.
– Sebla Kutsal, Guillaume Guéraud’nun aynı adlı romanından (Je Mourrai Pas Gibier), Fransız çizer Alfred tarafından çizgiromana uyarlanan; henüz ergenlik çağındaki bir genci, doğduğu ve büyüdüğü kasabada bir kutlama gecesini katliama dönüştürmeye götüren süreci anlatan, gençlik edebiyatının “kara” örneklerinden Beni Avlayamazsınız’ı (Çev. Sebla Kutsal / Karakarga Yay.) değerlendiriyor.
– Y. Bekir Yurdakul, Michele Serra’nın yaşlı bir adam ve sıska bir köpeğin sıcacık öyküsünü anlattığı ve doğa-insan ilişkilerine ayna tuttuğu Kemik (Çev. Esma Fethiye Güçlü / Timaş Yay.) adlı romanını merceğe alıyor.
– Emek Yurdakul, Andersen ödüllü Gianni Rodari’nin üç farklı temada aktardığı “hayvan” hikâyeleriyle şaşırtıcı bir anlatı kurduğu Hayvanat Bahçesinden Şiirler ve Masallar’ı (Çev. Batuhan Özkan Köksal / Büyülü Fener Yay.) inceliyor.
– Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor!
İyi okumalar…
Gamze Akdemir
Kitap Dergi, bugün gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…