Emre Toğrul, Gablin Mode

İnsan düşüncesinin, hazır veri (data) ile beslendiği günümüz digital dünyasında,
Biz insanların dahi kendi başına yaratabileceği, yenilenebilen bir kaynağa dönüşen veri ile,
Kendimize göre bir düşünce yapısını doğru yada yanlış kurgulayabildiğimiz dünyamızda,
Genç nesiller hakikat ile safsata ayrımını nasıl yapabilecekler?
Yeni dünyanın veri bulutlarından akan bu kontrolsüz bilgi sağnağında,
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kaybeden, sadece yeni veriye aç yapay beyinlerimizde,
Benim verim seninkini döver mantığıyla yürüyen bir argümanın orta yerinde büyüyen çocuk,
Algısını hangi yolla doğru muhakemeyle sonuçlandıracak bilgeliğe ulaşabilecek?
Devasa miktarda veri toplama becerisi denen ucubelik adeta iki ucu keskin kılıç.
Uygarlık hep veriyle ilerledi diyoruz, kimilerine göre veri yirmi birinci yüzyılın petrolü.
Teknolojik yoldan avladıkları veriyi, irdeleyip kategorize etmeden kavramlaştıran,
‘’Beraber Yalnızlık’’ eğilimli ‘’Siber Kabilelere’’ ayrışmış gençlerimizin
O kadar bilinçaltı yönlendirme, kafa karışıklığı, kavram kargaşası ve şüphe içinde,
İyi eğitim alıp, evrensel insani değerlerle yüklü ahlaki olgunluğa erişmelerini bekliyoruz.
Literatürde ‘’ big data’’ olarak geçen, büyük veri, sonsuz bilgi akışı, yada kontrolsüz data,
Eğer şeffaflık ve eşitliği arttırıp, sosyal adalete hizmet eden bir araç olmayı başaramazsa,
Einstein’ın dediği gibi insanlığı örgütleme gücü yerine dezenformasyon silahına dönüşürse,
İnsanlığa teknoloji katmak yerine, artık teknolojiye insanlık katmak gerekecek…
∞Ω∞∞Ω∞
Meşhur Oxford sözlüğünün her yıl literatüre kattığı yeni terimi bakın bu yıl ne?
‘’Goblin Mode’’
Dağınık bir odada, bir kanepe üstüdeki battaniyenin altında, önünde dizüstü bilgisayar,
Elinde telefon ile ‘’online’’yaşayan yeni kuşağı betimleyen bir terim.
Ama bu aslında yan yana insanlar arasına kulakları sağır eden bir sessizliği de betimliyor.
Bir yüzyıldan fazla süredir, ayrı yaşayan tüm insanları bağladığıyla övünen tüm teknolojiler,
Aynı zamanda beraber yaşayan insanlar arasına yeni setler çekiyor.
Tümevarımda aynı yeri işaret ettiğini sandığımız ‘’Büyük Veri’’, iyi irdelenirse,
Aslında her insana, açık büfeden, onun kabul edeceği verisel bir tercih yemi sunarak,
Yanyana olup içinde olduğu durumu farketmeyen, ama biribirinden uzakta ortak eğilimli olan,
Veri hükümranlığına süresiz bağımlı, bulunmaz bir topluluk iklimi yaratıyor.
Savaşın ve barışın çehresini değiştirebilen, doğrunun ötesinde meta bir ortam yaratabilen,
Akışı hiç durmadan devam ederek nefes almadan, sürekli düşüncemize hakim olan büyük veri,
Dezenformasyon yolağıyla da bu iklim içinde istediği fırtınayı, sağnağı, ışığı yaratıveriyor.
Günümüzde daha kolay kutuplaşıp, gerektiğinde ketum olmak yerine gevezeliğe meyledebilen,
Emsali görülmemiş bir siber gözetim altında bile kendini özgür sanma gafletinde,
Teknoloji için kullandıkları enerjiden gıdaya, temizlikten ulaşıma kadar herşeyi bilen,
Ama bunların devamı için parmağını oynatmadıkları ‘’ Goblin Mode’’ karargahlarında,
Dezenforme sığ bilgi panayırında keyifleri bozulmasın da, yansın dünya gençliği, mevzu bahsimiz.
Oysa gelişmişlik ve muasır teknoloji bizi nereye ulaştırırsa ulaştırsın, iyi insan devam edecekse,
Ne isterse onu düşünüp, savunup, yapabileceğini değil, örnek insan olma gayretini öğreteceğimiz,
En temel evrensel değerler çevresinde uzlaşı kültürünü ön plana çıkarmalarını hedefleyeceğimiz,
Bir anlamda geleceğimizi sembolize eden kuşağı, maalesef ‘’büyük veri’’ ye kaptırdık dostlar.
Dahası, bu bilgi akışı güvensizliği, siber hukuk suçları ve dezenformasyon tehdidi altında,
Daha çok küçük bir beyin iken subliminal taarruzlar altında şekillenen algı ve muhakemenin,
Yapay zekayla dost bir ‘’ tekno insan’’ modundaki GOBLİN karakteristiği baskınlaştıkça
Bizim ‘’yeni kuşaklar yetiştirmek’’ adını verdiğimiz ütopya ‘’büyük veriye’’ temlik ediliyor.
Biz teknolojiye daha fazla insanlık katmazsak, veriyi etik, şeffaf ve hesap verilebilir kılmazsak,
Yeni nesiller yetiştirme konusunda çok da iddialı olmamak gerek…