Artık “Yapay zekâ işimizi elimizden alacak mı almayacak mı” sorusunun bir hükmü kalmadı. Çünkü alacak. Alıyor. Birçok iş yavaş yavaş, azala azala bitiyor. Bugüne kadar bu konuda hep bir açık kapı ve bir direniş noktası aradım. Geçen hafta okuduğum, ofis hayatı liderlerinin kaleminden çıkma ‘umut dolu’ bir gelecek yazısı beni hapı yuttuğumuza tamamen ikna etti.
1.
İskenderiye doğumlu Britanyalı ekonomist, Columbia Üniversitesi’nin başındaki Minouche Shafik, birkaç yıl evvel şöyle dedi: “Geçmişte işler, kas gücünden geçiyordu; bugün beyin gücünden geçiyor; yarın da kalpten geçecek.” Kulağa güzel geliyor, değil mi? Kalp gücü…
Ne demek bu? Kalbimizle nasıl çalışacağız? Bu sadece bir benzetme mi? Beynimize, kaslarımıza neden gerek kalmayacak? Sahiden gerek kalmayacak mı?
Bu yazıda bu soruları tartışıyorum. Tartışmaya geçmeden önce kendi görüşümü açıkça söyleyeyim: Bu önermenin doğru olduğuna inanıyorum. Kastan beyine geçildi; beyinden de kalbe geçilecek.
Doğru olmasına doğru ama sadece çok küçük bir azınlık için doğru. Zaten sorun da orada.
2.
Herkes kendi ülkesini, o ülkedeki siyasi ve toplumsal ortamı biricik sansa da dünyadaki dönüşümler bizi birbirimize eninde sonunda bağlıyor. Son yılların en büyük dönüşümü de yapay zekâ. Şu kadar söyleyeyim: Artık “Yapay zekâ işimizi elimizden alacak mı almayacak mı” sorusunun bir hükmü kalmadı. Çünkü alacak. Alıyor. Birçok iş yavaş yavaş, azala azala bitiyor. On sene sonra, beyaz yakalıların bugün yaptığı işlerin büyük bölümü ortadan kalkmış olacak. Veri girişleri, hesaplama işleri, en temel müşteri hizmetleri servisleri yapay zekâ tarafından ele geçirilmeye başlandı. Bu taze ‘elemanlar’, lojistiğe, insan kaynaklarına, bürokrasiye de el atacaktır.
Bunlar yeni değil. Daha önce söylendi zaten; ben de yazdım (Gazete Duvar’da şurada, şurada ve şurada yazdım örneğin). Geleceğin mesleklerinin, yeteneklerinin neler olacağı; çocuklarımızın eğitiminde bundan sonra hangi konulara ağırlık vermemiz gerektiği; işlerini kaybedecek bugünün çalışanlarının başlarına neler geleceği konularında ben de dahil birçok kişi kafa patlattık. Dedim ya yeni değil ama yakıcı bir konu ve üzerine düşünmeye devam etmeli.
Yeni olan şu… Beyaz yakalılar dünyasında liderlik pozisyonundaki kişiler; bir hayat tarzının, çalışma sisteminin ana belirleyicileri de artık bunun böyle olduğunu kabul ediyor ve yazarak kayda da geçiriyor.,