Adana Delikanlısı Dayımız Yazmış / Sabri Gül

Adana Delikanlısı rumuzlu dayımız yazmış noktasına virgülüne dokunmadan .Yayın tarihi 28.7.2024
Fotoğraf Mehmet Baltacı arşivi
“Ağa be valla billa acayip havalar cok sıcak Allah afadından saklasın şu kuyruk bir doğsa da gerçi kuyruğun domasina onbeş onbeş yirmi gün galdı ızıcık havalar sovusada gendimize gelsek.
Dayı be seytanın gulağıma kurşun ızıcık gendimize geldik hadi aklımızda havsalamızda galan esgilerden biraz anlatak dedik
Dayı be bizim Tellidereden bakkal Ademin düveninin önünden sülüklü pınara yolu üzerinde bağımız vardı .Köşker Eysan Usta bizim çocukların Tepebag okulunda öğretmeni olan Mustafa Corcil in babası Tahir dayının bağı Bekci başı Hüsnü emmi gilin de bağı vardı. Bizim bağda burda idi emmi .
Valla o vaatlar bu mevsimlerde baglarda ki su kuyularının suyu azalırdı. valla nedek baba be sülük lu pınarın suyu bile çeklilirdi.Pınarın su demir olugundan ırpıktan su akar gibi izicık akardı aga be.
Acep şimdik o esgi kuyular ve sülüklü pınar noldu acep bilen varmı vay be Dayı.
Bizim oturumdaki kuyunun bu ağustosta ayı içinde suyu çekilmişti valla billa işte böle napacan ki
Valla bizim oturumda ki kuyu tam kırkmetre idi suyu buz gibi gümbür gümbür olurdu gomşular bile bizim kuyunun suyu sovuk olduğu için gelip helkeyle kuyumuza şu çekerler bocitlerine desdilerine doldururlardı.
O vaatlar kuyucu Ali kuyucu Aslan kuyucu Bekir ve oğlu İsrafil vardı.
Neyse Ağa be kuyucu Ali emmi bizim kuyuya indi bir daban furdu kuyunun dabanında gazdiklarını helkeye yukarı çektirdi
Ağa be kuyucu Ali dayı bir su çıktı daha heç sizin kuyunuz gurumaz dedi neyse Ağa be kuyumuzu kırkladik yani tam kırk helke su çektik ağaçların dibine döktük valla kuyumuza suyu gümbür gümbür cogaldi buz gibi suyumuza tekrar gavuşmüştuk aga be
Ağa o vaatlar kuyuya kertiş yılan yastığı bahtabakan ve ya kuş düştümü kuyuyu kırklar sonra suyunu sonra içerdik
Valla acep şimdi esgi kuyular ve bizim o menşur sülüklü pınar noldu acep vaybe
Dayı birazda eski adetlerimizden anlatım
Rahmatlı eli salalı nenem den öğrendiklerim aklımda galanları anlatım
Köpek uludumu evde bir ayakkabıyı nenem tersvcevirdi uğursuzluk olmasın derdi.
Gece horoz ötümü o evde hava çıkar derdi valla billa böle derdi rahmatlı nenem
Gene nenem yeni doğum yapan gelinleri al basmasin bir hafta bir hafta yağlı bekmez yedirirdi.Yanina ayna kordu.
Nenem gece vakti komşu tencere veya gazan isterse vermezdi o Evde yav hastalık veya kaza olur derdi. Esah böle derdi valka billa
Rahmatlı nenem nisan yağmuru şifadır derdi nisanda yağmur yağdımı çıkın yamurda ıslanın derdi.yaz boyu hastalanmazsınız derdi aga be
Gene rahmatlı nenem çocuğu olmayana nisanda yağan yamır suyu icirirdi.
Dayı gene çok ağlayan çocuğun ağzına öğlen vakti ayakkabının tersiyle hafiften furulurdu.Cocugun alaması kesilirdi
Aga Kız çocuklarının bahtı açılsın deyi eli salalı neneme bir kilit getirirler nenem duvasini okur kilit gızın anasına verir cuma namazından ilk çıkana bu kilit açtırılir .gıza düvüncu gelsin gızi kocaya varsın diye böle yaparlardı ayı işte böle aga be
Rahmatlı eli salalı nenem yerine düşmeyen gelin yerine boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne esgir derdi
emmi be.
Bizim usta Eysan da gendini övenin ipi cabuk girılır derdi
Birazda esgi delaanlı sözleri diyek
Polimatmak= yalan gonusmak .
Müzevir= laf götürüp getiren.
Alengirli= tutarsız.
Fanfinton= Boş laf etmek.
Kitipiyoz=Degersiz kötü.
Mudarasız =Kimseye eyvallah etmeyen.
Ağa be usta Bekir derdiki terbiyesiz insan kalaysîz kap gibidir derdi.
Bakkal Ahmet Ağa yaz duvara galsın bahara deyenlerden usandım.
Veresiye veremem argasından gidemem getsem de bulamam bulsam alamam derdi
Dayi be napak esah artık esgileri çoktan unuttuk havsalam aklıma heç bir şey gelmiyor .
Onun için aga be bizden bugünlük bugadar aklıma gelen olursa yakın zamanda gene birbirseyler anlatırık dayı be
Hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım
Hata yanlış birşey varsa valla aga be gasıt yok onun için şimdikten herges ten özür dilerim
Satırlarıma son verirken selamlarımı sunarım.
Hadi bize eyvallah.
BERHUDAR OLUN
HOŞÇAGALIN.
AĞA BE.” 28.7.2024 Adana Delikanlisi…Fotoğraf Mehmet Baltacı arşivi