Sanata canlılık getiren ve Türk sinemasına da katkı sunan bir Altın Koza Film Festivali daha dopdolu etkinliklerle sona erdi…
Bu yıl 29’uncu kez düzenlenen festivalin
Çukurova Üniversitesi Kongre Salonu’nda düzenlenen ödül töreninde Cahit Berkay ve Emrah Karaca (Moğollar) sahne aldı…
Törende konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Festivaller kenti olan Adana’nın sinemaya katkısını bütün Türkiye’ye anlattık. Adana, sanatsever ve sayısız sanatçı yetiştiren bir kenttir” dedi.
En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülünü “Ela ile Hilmi ve Ali” aldı…
En İyi Senaryo Ödülü aynı filmi yazan yönetmen Ziya Demirel ve Nazlı Elif Durlu’ya gitti.
Demirel’in filminde çalışan Selda Taşkın ve Henriqe Cartaxo
En İyi Kurgu Ödülü’nü kazandı…
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü “Bana Karanlığını Anlat”ta oynayan Aslıhan Gürbüz ile Ela ile Hilmi ve Ali’de rol alan Ece Yüksel aldı…
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Çilingir Sofrası’nda oynayan Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen’e verildi.
Festivalin diğer ödülleri de şöyle açıklandı;
Adana İzleyici Ödülü: Çiğdem Sezgin’in “Suna” filmi.
En İyi Müzik Ödülü: Taner Yücel (Bana Karanlığını Anlat) filmi.
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü: Engin Özkaya (Çilingir Sofrası) filmi.
En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü: Gülay Doğan (Ela ile Hilmi ve Ali) filmi.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü: Ece Demirtürk (Kabahat) filmi.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü: Alihan Kaya (Mendirek) filmi.
Umut Veren Kadın Oyuncu Ödülü: Mina Demirtaş (Kabahat) filmi.
Umut Veren Erkek Oyuncu Ödülü: Denizhan Akbaba (Ela ile Hilmi ve Ali) filmi.
Film Yönetmenleri Derneği En İyi Yönetmen Ödülü: Cem Demirer (Mendirek) filmi.
SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülü: Çilingir Sofrası (Ali Kemal Güven.)
Kadir Beycioğlu Jüri Özel Ödülü: Kabahat filmi, (Ümran Safter)
Adana’ya sanat vadisi…
—————————
Türkiye’nin en köklü sanat etkinliklerinden olan Adana Altın Koza Film Festivali’nin daha entegre, daha verimli ve daha donanımlı yürütülmesi için hiç kuşkusuz bir sanat vadisine olan gereksinimin giderek arttığını da gözlemledik…
1969’dan bu yana düzenlenen festivallerde, film gösterimleri farklı yerlerdeki sinema salonlarında yapılıyor…
Bu arada sergi- panel- söyleşiler de farklı alanlarda izleyicinin karşısına çıkıyor…
Ancak Türkiye’de en çok sinema sanatçısının çıktığı ve Altın Koza’nın dışında (portakal çiçeği ve lezzet gibi) birçok festivalin de yapıldığı bir şehirde “neden tüm kültür sanat etkinlikleri izleyicinin de kolay ulaşabileceği, birbirine entegre salonlarda-alanlarda yapılmıyor” sorusu artık daha fazla öne çıkıyor…
Adana’nın büyük otellerinin bulunduğu Seyhan Nehri’nin çevresinde, içinde sinema salonlarının, anfilerin, toplantı ve seminer alanlarının, kurs ve eğitim ofislerinin, açık ve kapalı mekanların olduğu bir kültür sanat merkezi inşa edilse, festivallere daha az para harcanacak, etkinlikler daha verimli bir ortamda yapılacak ve her köşesi sanat olan Adana şanına yakışır bir merkeze kavuşacak…
Yazının devamını okumak için tıklayın