Yıllardır milli bayramlarımız başta olmak üzere geleneklerimize göre kutladığımız özel günlere alternatifler yaratılıyor veya onların kutlanmasına çeşitli gerekçelerle kısıtlamalar konuluyor.
Milli bayramlarımızdan en önemlilerinden olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışına atfedilmiştir. Bunun değerinin iyi anlaşılması için Atatürk bu günü çocuklara armağan etmiştir. Bu bayram, her yıl 20 – 26 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Kutlu Doğum Haftası ile çakıştırılmıştır. Tıpkı Ramazan ve Kurban bayramları gibi hicri takvime göre belirlenebilecek bir gün nasıl oldu da miladi takvime göre bu haftaya tesadüf etti anlamak gerçekten zor.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı; Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Samsun’a gitmiş olması nedeniyle bayram ilan edilmiştir. Buradan birçok illere geçen Atatürk, halkın düşmana karşı milli mücadeleyi başlatmasına öncülük etmiştir. 19 Mayıs bayramını da diğer milli bayramlarımız gibi coşkuyla kutlamaz olduk. Diğer taraftan, 29 Mayıs gününün İstanbul’un Fethi olarak çok coşkulu bir şekilde kutlanması için her çaba gösterilmektedir.
30 Ağustos Zafer Bayramı; 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlandığı gün olarak bayram ilan edilmiştir. Bu sevinçli günü ebediyen yaşatmak için Atatürk,ordumuza armağan etmiştir. 2015 yılında terör olayları nedeniyle kutlamalar sadece çelenk koyma ve tebrikleri kabul şeklinde oldu; diğer şenlik, konser, eğlence ve kutlamalar gerçekleştirilmedi. 2016 yılında da darbe girişimi nedeniyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlanmadı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı; Cumhuriyet ilan edilerek, ülkemizin yönetiminin milli iradeye verildiği 29 Ekim 1923’e ithaf edilerek ilan edilmiş bir bayramdır. 2015 yılındaki törende daha önceki yıllardan farklı olarak tanklar yürütülmedi. 2016 yılında; ilk kez cumhuriyet bayramı nedeniyle AKM’de resmi geçit töreni düzenlenmedi.
Bunlar resmi bayramlarımızdaki değişiklikler, sosyal yaşantımızda zorlanan en önemli değişiklik de yeni yıl kutlamalarına getirilmeye çalışılıyor. Son yıllarda Adana’da 30 veya 31 Aralık günlerinde Furkan Vakfının düzenlediği bir etkinlik olur. Konferans ve Grup Furkan gösterisiyle yapılan kutlamanın “Mekke’nin Fethi” ile ilgili olduğu duyurulur.
Afişte de belirtildiği gibi, insanlar kuran dinlemek için davet edilir. Başka şehirlerde de benzer toplantıların düzenlendiğini tahmin ediyorum. Dini mesajlar verildiği de anlaşılan bu toplantılara katılan insanların inançlarına saygı duyuyorum. Ama o insanların da başkalarının inançlarına ve yaşam biçimine saygı göstermelerinin şart olduğunu belirtmek istiyorum.
Diğer taraftan gazete haberlerinden görüldüğü üzere, 29 Aralık 2016 Aydın’ın Nazilli ilçesinde Alperen Ocakları’na bağlı bir grup, yılbaşı kutlamalarını protesto etmek için Belediye Meydanı’na getirdikleri Noel Baba’yı darp etti ve Noel Baba’nın başına silah dayayarak bildiri okudu. Polisin hiç bir müdahalesi olmadı. Ayrıca, İstanbul, İzmir,… gibi illerde yılbaşı kutlamalarına karşı bildiri dağıtan sakallı, takkeli insanlara da polis müdahale etmedi. Hatta itiraz eden vatandaşlara karşı polis bildiri dağıtanları korumaya aldı.
Eğer barış içinde yaşayan bir toplum olmamız isteniyorsa inançlar üzerinden hiç kimse başkalarına baskı yapılmamalıdır. Özellikle, yetki sahibi olan kişilerin yetkileriyle birlikte topluma karşı sorumluluk taşıdıklarını hiç ama hiç akıllarından çıkarmamaları gerekir.
Şimdi düşünmek gerekir; yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul’da gerçekleşen katliamın suçlusu sadece bu eylemi gerçekleştiren kişi midir? Yoksa haftalardır yeni yıl kutlamalarına karşı cephe oluşturan kerameti kendinden menkul hoca denilen insanlar mıdır? Hele bu linç çağrılarına katılan ve 30 Aralık günü tüm camilerde Cuma hutbesinde aynı görüşlerin dillendirilmesi emrini veren Diyanet İşleri Başkanı nasıl bir vicdan muhasebesi yapacak merak ediyorum.
Yaratılan ortamın sonucunu aşağıdaki gazete haberlerinden tekrar ibretle okuyabilirsiniz…
***
DİYANET’TEN YILBAŞINA ‘GAYRİMEŞRU’ HUTBESİ
Yayınlanma tarihi: 30 Aralık 2016 Cuma, 15:07
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırlayarak bütün camilerde okuttuğu bugünkü cuma hutbesinde yılbaşı kutlamaları ‘gayrimeşru’ olarak nitelendirildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye’deki tüm camilerde okunan cuma hutbesinde, yılbaşı kutlamasının ‘gayrimeşru’ olduğu iddia edildi. Diyatnet’in hazırladığı cuma hutbesinde, “Kendini ve yaratılış gayesini unutarak, değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayrimeşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz” ifadelerine yer verildi.
Hutbede İslam dinine inananların yıl sonu nedeniyle peygamberin anılan sözlerindeki soruları kendilerine sorması istenerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Unutmayalım ki ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayri meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz.
Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür. Sevap-günah, hayır-şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin, emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür.
Yüce Rabbimiz, ömrümüzün kalan kısmını geçen kısmından daha hayırlı ve bereketli yaşayabilmeyi bizlere nasip eylesin. Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yaşamaktan hepimizi muhafaza eylesin.”
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/653057/Diyanet_ten_yilbasina__gayrimesru__hutbesi.html
REİNA’DA KATLİAM… İSTANBUL’DA EĞLENCE MERKEZİNE SİLAHLI SALDIRI: 1’İ POLİS 39 ÖLÜ, 65 YARALI
Yayınlanma tarihi: 01 Ocak 2017 Pazar, 02:29
İstanbul’un ünlü eğlence mekanlarından Ortaköy’deki Reina adlı gece kulübü saat 01.30 sıralarında silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 1’i polis 39 kişi yaşamını yitirdi, 4’ü ağır 65 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ortaköy’deki terör saldırısını 1 kişinin gerçekleştirdiğini söyledi.
Gece kulübünde o sırada 700-800 kişi bulunuyordu. Bazı görgü tanıkları teröristin Arapça konuştuğunu söyledi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/653641/Reina_da_katliam…_istanbul_da_eglence_merkezine_silahli_saldiri__1_i_polis_39_olu__65_yarali.html
İKİ GÜNDE İKİ FARKLI DİYANET
Yayınlanma tarihi: 01 Ocak 2017 Pazar, 07:32
İstanbul Ortaköy’deki Reina’da düzenlenen terör saldırısının ardından açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Yeni yılın ilk saatlerinde savunmasız insanlar üzerine hunharca yapılan silahlı saldırı bütün milletimizi derinden yaralamıştır. Bu bir vahşettir” ifadelerini kullandı. Aynı Görmez’in başında olduğu Diyanet İşleri, iki gün önce yılbaşı kutlamasını ‘gayri meşru’ ilan etmişti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ortaköy’deki terör saldırısıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Teröristlerin hedefi mekanlar değil, insandır, ülkedir, millettir, insanlıktır. Terör nerden, kimden ve kime gelirse gelsin asla kabul edilemez” dedi.
Görmez yazılı açıklamasında, “Yeni yılın ilk saatlerinde savunmasız insanlar üzerine hunharca yapılan silahlı saldırı bütün milletimizi derinden yaralamıştır. Bu bir vahşettir, dehşettir, cinayettir ve katliamdır” ifadesini kullandı.
“Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur” diyen Görmez, ” Teröristlerin hedefi mekanlar değil, insandır, ülkedir, millettir ve topyekün insanlıktır. Terör nerden, kimden ve kime gelirse gelsin asla kabul edilemez. Bu gece yapılan terörü diğer olaylardan ayıran tek fark toplumda fitne oluşturarak yaşam biçimlerine göre toplumu bölmek ve karşı karşıya getirmektir. Gün terörün her çeşidine karşı milletçe kenetlenme günüdür.
Hiçbir müslüman vicdanın asla kabul etmeyeceği bu katliamı yapanları şiddetle telin ediyor, hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” dedi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/653679/iki_gunde_iki_farkli_Diyanet.html