Yaklaşık üç yıl önce, tam da bu vakitlerde yazmış olduğum bir yazının bu sütunlarda da yer almasını istedim bu hafta. Öyleyse hadi gelin, yine Adana sokaklarına karışalım sizinle.
Dinelme abla, geç otur şöyle diye altınıza plastik taburelerin kendince en şık gördüğü kırmızı olanını getirir Abidinpaşa esnafı size.
Parçacılardan birinde gördüğünüz top top kumaşlara içeriden bakmaya karar verdiğinizde, üşenmez, hepsini tezgâhın üzerine indirir de bu yeğni, gelmez size diyerek hafif bulduklarını sermez önünüze.
Çakmak Caddesi´ndeki tatlıcının önünde mola verirseniz, şiresi hallice Karakuş ikram edilir önce. Kaç tane yediğinizi söylemek sizin vicdanınızadır, o, ne bakar ne de ardını arar, şireye bulaşmış parmaklarıyla para üstünüzü sayar.
Yazının devamını okumak için tıklayın