Alt-üst iki odalı, ahşap bağevinin sofasına serilmiş yatakta derin uykudayken cibinliğin içine süzülen güneş ışınları gözümüzün taa içine girer uyandırırdı bizi.
Ve… çıplak ayaklarla toprağı tenimizde hissederek koşturup duracağımız koca bir gün başlardı.
Bugün Tepebağ’ı tırmanırken çektiğim bu fotoğraf beni alıp hayatın tüm kaygılarından ve dertlerinden uzak o güzel günlere götürdü.
————————–
Adana / Temmuz 2018