Türk tiyatro sahnesinin büyük ustalarından oyuncu ve yönetmen Engin Cezzar, geçirdiği kalp krizi sonucu dün yaşama veda etti.
Dün tiyatro ve sanat dünyası yeni bir yas haberiyle sarsıldı. Kendi üslubuna sahip bir yönetmen ve oyuncu olarak yenilikler yaratmış, Türk tiyatrosuna yıllarca emek vermiş sanatçı Engin Cezzar, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etti. Çok sayıda oyunda yer alan ve yöneten Cezzar, 25 Eylül 1936’da İstanbul’da doğdu. Tiyatro sevgisi, ortaöğrenimini sürdürdüğü İstanbul’daki Robert Kolej’de katıldığı etkinliklerde başladı. ABD’deki Yale Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne girerek 1957’ye kadar orada öğrenimine devam eden Cezzar, 1957- 1959 yılları arasında ünlü Actors’ Studio tiyatro okulunda Lee Strasberg’in öğrencisi oldu. Bu arada 1958’de Piscator Workshop tiyatrosunda dünya prömiyeri yapan Kafka’nın “Mezar Bekçisi” oyununda başrol oynadı.
Muhsin Ertuğrul’un Hamlet’iyle tanındı
1959’da yurda dönen sanatçı, Amerika’da başlayan tiyatro kariyerini Türkiye’de Muhsin Ertuğrul’un yönettiği “Hamlet”te başrolü üstlenerek sürdürdü. “Hamlet” performansıyla birden üne kavuşan Cezzar daha sonra bir röportajında hayatının dönüm noktalarından bahsederken “Hamlet” rolünü unutmayacaktı: “Benim hayatım hep dönüm noktalarından oluşuyor sanki. Ama tabii en önemlisi Türkiye’deki tiyatro yaşamına ‘Hamlet’ ile başlamam. Ondan iki yıl sonra kendi tiyatromuz, Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nu kurmak.
10 – 15 yıl başarılı oyunlar çıkardıktan sonra o korkunç krize yenik düşüp tiyatrodan uzak kalmak. Ondan sonra yeniden başlamak.” Oyunun 169 kez tekrarlanmasıyla Hamlet rolünü en uzun süre oynayan oyunculardan biri olan Cezzar, 1962’de tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi’yle evlendi. Aynı yıl Sururi’yle birlikte Küçük Sahne’de kendi topluluklarını kurdular. Sanatçı yıllarca Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’nda pek çok oyun sahneye koydu, birçoğunda da başrolü üstlendi. Ayrıca Dormen Tiyatrosu, Devekuşu Kabare, İstanbul Devlet Tiyatrosu, Antalya Devlet Tiyatrosu’nda çalıştı… 2011 yılında felç geçiren Engin Cezzar, yatağa bağlı olarak yaşıyordu.
Göksel Kartay: Adını altın harflerle yazdırdı
“Okul yıllarımızda iki hevesli genç olarak katıldığımız amatör oyunlarda tanışmıştık. Fevkalade alçakgönüllü ve sevecen bir insandı. Gerek kişiliği gerekse sanatıyla Türk tiyatrosuna adını altın harflerle yazdırdı. Türk tiyatrosunun en önemli isimlerindendi. Eşi Gülriz Sururi’yle birlikte Türk tiyatrosuna taze bir nefes ve pek çok yenilik getirmişti. Ben onu en çok Hamlet ve Keşanlı Ali rolleriyle hatırlayacağım. Nurlar içinde uyusun. Sevgili eşi ve ailesine baş sağlığı diliyorum. Çünkü onlar Gülriz Sururi’yle yıllar boyunca ayrılmaz bir bütündü.”
Ali Poyrazoğlu: Büyük bir kayıp
“Hey gidi koca Engin, hey! Yıllarca karşılıklı oynadım. Beraber tiyatroda ortaklık yaptık. Hem meslektaşımdır, hem de önem verdiğim ustalarımdan birisidir. Çok üzüldüm yani, çok çok! Büyük bir kayıp. Türk tiyatrosunda çok önemli bir imzası vardır. Kendi üslubu olan bir oyuncu ve yönetmendi. Bütün tiyatroseverlerin, bütün sanattan, aydınlıktan yana olanların başı sağ olsun.”
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kultur-sanat/667160/Bir_ustayi_daha_yitirdik.._Gule_gule_Engin_Cezzar.html