Vizyona giren filmlerin 4’ü yerli, 4’ü yabancı
Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta 4’ü yerli, 8 film vizyona girdi.
İşte izleyicilerin karşısına çıkacak olan o filmler :
“Black Panther”
Marvel’dan “Black Panther”, Wakanda Kralı babasının ölümünden sonra tahta geçmek ve kral olarak gerçek yerini almak üzere, ıssız ama teknolojik olarak geliştirilmiş Afrika’daki yuvasına dönen T’Challa’yı anlatıyor. Ancak, güçlü eski bir düşmanı yeniden ortaya çıkınca, hırslı bir kral ve Black Panther olan T’Challa, Wakanda ve bütün dünyanın geleceğini tehlikeye atan zorlu bir savaşa girmekle sınanacaktır. İhanet ve tehlikeyle karşı karşıya kalan genç kral, düşmanlarını yenmek ve halkının güvenliğini ve yaşam biçimlerini emniyete almak için müttefiklerini bir araya getirmeli ve Black Panther’in bütün gücünü açığa çıkarmalıdır.
“Suyun Sesi”
Soğuk savaş döneminin Amerika’sında yaşayan Elisa yalnız bir kızdır. Sessiz, rutin bir hayatı olan Elisa, gizli ve yüksek güvenlikli bir devlet laboratuvarında temizlikçi olarak çalışır. Ancak günün birinde Elisa’nın hayatı, iş arkadaşı Zelda ile devletin yaptığı gizli bir deneyi keşfetmesi ile değişir. Suda hapsedilen insansı bir yaratığın acımasız bir deneyde kullanıldığını fark eden Elisa, onunla iletişim kurmaya başlar. Aynı dili bilmeyen, aynı hayatlara sahip olmayan, hatta aynı genetikleri bile olmayan bu ikili, aralarında kurdukları tarifsiz bağ ile birbirlerinin hayatını değiştirecektir…
“Ben, Tonya”
Tonya Harding buz patenine gönül vermiş ve hırslı bir sporcudur. Buz pateni sporunda giderek yükselen Tonya, memnun edilmesi zor annesi, eski eşi Jeff Gillooly ile dengesiz ilişkileri ve hep daha iyi olmak adına kendini zorlaması gibi gerekçelerle stres içindedir. İki defa Olimpiyat ve iki defa da Skate America Champion ödülünü kazanan Tonya, eski eşinin de yardımıyla 1994 yılında ABD Şampiyonası öncesinde aynı dalda yarıştığı sporcu Nancy Kerrigan’ı sakatlaması için birini tutar. Ancak komplonun ortaya çıkması ile birlikte ödeyeceği bedeller Tonya için bir hayli zorlu olacaktır…
“Hadi Be Oğlum”
Bir balıkçı olan Ali, hayatını küçük oğlu Efe’ye adamıştır. Ali’nin bu hayatta tek tutunduğu dal oğlu Efe olsa da, Efe diğer çocuklardan farklıdır. İletişim sorunu olan Efe, gülüp oynayan, duyduklarına tepki verebilen bir çocuk değildir. Oğluyla bağ kurmaya çalıştıkça daha da yalnız hisseden Ali’nin en büyük isteği ise, oğlunun onu anladığını bilmektir. Babasının, annesinin ve sevdiği kadının anılarının yükünü de içinde taşıyan acılı babanın oğluna duyduğu sevgi, ikisinin de hayatını şekillendirecektir.
“Sofra Sırları”
Hayatını kocası ve eşine adamış Neslihan, dışarıdan bakıldığında sevimli ve utangaç bir ev hanımıdır. Eşinin işi sebebiyle uzun yıllardır Anadolu kasabalarında yaşayan Neslihan, iyi de bir aşçıdır ve tüm çevresi onun yemeklerine bayılır. Gayet sıradan görünen bu aile hayatında, Neslihan’ın yakın çevresindekiler bir bir ölmeye başlayınca tüm gözler ona çevrilir. Mükemmel bir aşçı, evine ve eşine düşkün kısacası mükemmel bir ev hanımı olan Neslihan, aslında bir seri katildir. Şehre yeni atanmış, çok zeki, Amerika’da eğitim görmüş, hırslı ve genç bir komiser bu işin peşini bırakmamaya kararlıdır…
“Kapıdaki Sır”
200 yıl önce bir kadının kocası tehlikeli bir tarikat ile bir anlaşma yapar. Ancak bir süre sonra yaptığı anlaşmaya bağlı kalmayarak tarikatın kurallarını çiğner. Adam bunun bedelini hayatı ile öderken, suçsuz karısı ise çocuğu elinden alınarak korkunç bir kuyuya hapsedilir. Bu süreçte kadının bedenine korkunç bir iblisin ruhu girer. Olayın üzerinden yıllar geçse de, kadının intikam isteği azalmaz. Oğlunu görmediği her sene laneti kulaktan kulağa yayılır. Bu lanetlenmiş kasabaya yeni hayat kurmak için taşınan Aslı ve psikolojik sorunları olan eşi Murat lanetten etkilenmeye başladığında, kasabadaki herkes için cehennemin kapıları yavaş yavaş açılmaktadır…
“Mutlu Canavar Ailesi”
Wishbone ailesi mutlu olmaktan çok uzakta olan bir ailedir. Bir aile olarak yeniden bağlanma girişimi ailenin annesi Emma’dan gelir. Emma aileyi toplamak için eğlenceli bir gece planlar. Ancak planı, kötü bir büyücünün onları lanetlemesiyle geri teper. Aile gecesinin maholması yetmezmiş gibi artık bütün aile bireyleri birer canavar haline gelmiştir…
“Antep Fıstığı”
Hayri (Orhan Uslu) başını sürekli polisle derde sokan Gaziantepli bir adamdır. Almanya’da doğup büyümüş, babası Gaziantepli olan Simge (İvana Sert), dedesinden kalan mirası almak için Gaziantep’e gelir. Simge’nin mirası alabilmesi için tek koşul, Gaziantepli biriyle evlenmesidir. Burada Hayri ile Simge’nin tanışmasıyla olaylar gelişir.
Kaynak: t24.com.tr