Cumhuriyet Kitap Dergi’nin bugün yayınlanacak 1647. sayısının kapağında; “Güzel Çağ” olarak da anılan, 1880 ile Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılı arasındaki zaman dilimine işaret eden La Belle Époque dönemini “politik istikrarsızlıkla, krizlerle, skandallarla dolu, nevrotik, hatta histerik, ulusal bir endişe çağı” olarak andığı; modernizmin çıktığı yıllardaki burjuva ahlakına, iki yüzlülüğüne bir eleştiri olmanın yanında sanatın ve edebiyatın, etkileşimin açık olduğu güzel yılların kaybına bir ağıt olarak kaleme aldığı Kırmızı Giysili Adam (Ayrıntı Yayınları / Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu) ile bellek ustası Julian Barnes yer alıyor. Ahmet Sait Akçay’ın yazısı…
– Cumhuriyet Kitap Dergi’nin bugün yayınlanacak 1647. sayısının kapağında; “Güzel Çağ” olarak da anılan, 1880 ile Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılı arasındaki zaman dilimine işaret eden La Belle Époque dönemini “politik istikrarsızlıkla, krizlerle, skandallarla dolu, nevrotik, hatta histerik, ulusal bir endişe çağı” olarak andığı; modernizmin çıktığı yıllardaki burjuva ahlakına, iki yüzlülüğüne bir eleştiri olmanın yanında sanatın ve edebiyatın, etkileşimin açık olduğu güzel yılların kaybına bir ağıt olarak kaleme aldığı Kırmızı Giysili Adam (Ayrıntı Yayınları / Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu) ile bellek ustası Julian Barnes yer alıyor. Ahmet Sait Akçay’ın yazısı…
– Üçüncü sayfamızda, Yakup Yaşa’nın şiirimizi derinden etkilemiş önemli bir kaynağı aslından dilimize kazandırdığı, bütünlüklü, alanında hazırlanmış en kapsamlı antoloji niteliğindeki Orta Çağdan Günümüze Resimli – Açıklamalı Fransız Şiiri Antolojisi’ni (İkaros Yayınları) incelediği yazısıyla Sinan Bakır yer alıyor.
– Bedriye Korkankorkmaz, acıların ve şiirin tanrısı” olarak nitelediği Charles Baudelaire’in ölümsüz şiirlerinin arka planındaki duyguların izini sürüyor.
– Gamze Akdemir, Nedim Gürsel ile Rilke, Van Gogh, Leonardo da Vinci, Rubens, Tolstoy, Sartre, Semprun, Nâzım Hikmet gibi büyük ustaların yapıtlarını etkilemiş kentleri ve coğrafyaları anlatırken onların son yıllarına da ışık tuttuğu gezi deneme türündeki yeni kitabı Son Fasıl’ı (Doğan Kitap) konuşuyor.
– Hazal Bayat, John Steinbeck’in, Büyük Buhran nedeniyle Oklahoma’nın Sallisaw şehrindeki topraklarını terk eden Joad ailesinin yolculuğuna, doğum ve ölümün çok daha basit, mutlulukların, kederlerin ve anıların biriktiği evleri kaybetmenin ise çok daha anlık olduğu bir zamana tanık ettiği Pulitzer Ödüllü romanı Gazap Üzümleri’ni (İletişim Yayınları / Çeviren: Rasih Güran) irdeliyor.
– Deniz Burak Bayrak, George Orwell’in Bir İdam, Yazma Sebebim, Sanat ve Propagandanın Sınırları ve Aslan ile Tek Boynuzlu At: Sosyalizm ve İngiliz Dehası gibi 1931-1946 yılları arasında yayımladığı, savaşın şekillendirdiği denemelerden oluşan yapıtı Bir İdam’ı (Can Yayınları / Çeviren: Berrak Göçer) inceliyor.
– Zeki Oğuz, eğitimci ve şair Ahmet Üresin ile on birinci şiir kitabı Şiire Tutunmak (Klaros Yayınları) ve şiir-yaşam bağı üzerine konuşuyor.
– Çağdaş Bayraktar, Kumpas davalarda hedef olan Amiral Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz’in yaşanan zor süreçleri ilk elden gözler önüne serdiği kitabı Mutabıkız’ı (Kırmızı Kedi Yayınevi) konuşuyor.
– Yazgülü Aldoğan, ilk kertede “Ordunun parlak deniz subayı eşinin tutuklanmasının ardından vardiya ona geçti, artık o savaşacak ve her şey bittiğinde de oturup yaşananların kitabını yazacaktı!” sözleriyle nitelediği Rengin Gürdeniz’in kitabı Mutabıkız’ı (Kırmızı Kedi Yayınevi) “bir aşk ve direniş öyküsü” olarak değerlendiriyor.
– Damla Karakuş, Javier Castillo ile ülkemizde yayımlanan, sınırlarınızı aşmaya zorlayan, polisiye-gerilim türünün dört duvarını yerle bir ettiği ilk romanı Aklımızı Yitirdiğimiz Gün’ü (Epsilon Yayınevi), yazarlık serüvenini ve İspanyol edebiyatını konuşuyor.
– Efdal Sevinçli, Siren Bora’nın, İzmir’in tarihine, Yahudi yerleşimlerinin oluşturduğu mahallelerden bakarak yapılan bir yolculuk sunduğu incelemesi Birinci Juderia – İzmir’in Eski Yahudi Mahallesi’ni (İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve Gözlem Yayın) inceliyor.
– Murat Beşer, Cem Selcen’in bir keskin nişancı çevresinde, küçük bir zümre tarafından yaşamın her alanının kontrol edildiği tekinsiz bir sistemde geçen distopik polisiyesi Keskin Nişancı’yı (Doğan Kitap) değerlendiriyor.
– Engin Ünsal, beş dönem milletvekilliği, CHP Grup Başkanvekilliği yapmış ve Türk solunu en iyi bilen politikacılardan Kemal Anadol’un, ülkenin ve işçi sınıfının yaşadığı gerçekleri, 1977-1980 arasındaki siyasal ve sendikal olayları unutan topluma anımsatmak için kaleme aldığını ifade ettiği Son Durak (Kırmızı Kedi Yayınevi) romanını inceliyor.
– Y. Bekir Yurdakul, Sibel K. Türker’in başkahramanı Ekin’in dünyasına konuk ederken aslında önümüze kocaman ve özenle hazırlanmış bir hayat albümü açtığı ilk gençlik romanı Kış Güneşi’ni (Günışığı Kitaplığı) merceğe alıyor.
– Vitrindekiler, Güncel ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca köşelerimiz düşün serüvenine davet etmeyi sürdürüyor.
İyi okumalar…
Unutmayın her gün Cumhuriyet, her Perşembe Cumhuriyet Kitap okunur!
Kitap Dergi, bugün gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…