İnsan, yalnızlık, aşk, geçmiş-gelecek, zaman, düşler yoğunluğunda biçimlenen bir edebiyatçı duyarlılığı ile düşünsel birikimini kaynaştırarak yurdunun insanlarının özgürlüğe ulaşması sevdasıyla kucaklaşan ve Cumhuriyet’le yaşıt olan ölümsüz usta, çağdaş edebiyatımızın bilgelerinden Oktay Akbal (20 Nisan 1923-28 Ağustos 2015) kapağımızda. Öner Yağcı ve Rahmi Ali’nin yazıları…
– İnsan, yalnızlık, aşk, geçmiş-gelecek, zaman, düşler yoğunluğunda biçimlenen bir edebiyatçı duyarlılığı ile düşünsel birikimini kaynaştırarak yurdunun insanlarının özgürlüğe ulaşması sevdasıyla kucaklaşan ve Cumhuriyet’le yaşıt olan ölümsüz usta, çağdaş edebiyatımızın bilgelerinden Oktay Akbal (20 Nisan 1923-28 Ağustos 2015) kapağımızda.
Önce öykücüdür Oktay Akbal. Öyküleri, yarın umudu olanlar için yazılmıştır. Romanları, anıları, günceleri ve edebiyatçı kişiliğini kattığı köşe yazıları da zevkle okunur. İnsan sıcaklığı, dil sevgisi, dil ustalığı, kıvrak akıcı, yalın bir dil tüm yazarlığının ve “Oktay Akbal Aydınlığı”nın abecesidir.
Pusulası Atatürk olan, hep Atatürk ilke ve devrimlerini savunan Oktay Akbal, 1956’da Vatan gazetesinde başladığı köşe yazılarını, 1969’dan başlayarak Cumhuriyet’te son soluğuna kadar sürdürdü. “Evet / Hayır” köşesi İlhan Selçuk’un Pencere’siyle karşı karşıya umut ve bilinç saldı. Usta gözlemleriyle yakın tarihimize not düştü.
İlhan Selçuk’un dediği gibi; “O, edebiyatçı kişiliğinin yanında laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ve insanlarının haklarını savunmak için büyük mücadele vermiştir. O, sıradan bir edebiyat olayı değildir.” Tahsin Yücel’in dediği gibi; “Çağımızın en içten, en güvenilir, en soylu tanıklarından biridir.”
Oktay Akbal, çağdaş edebiyatımızın bir bilgesi olarak insan onurunun bayrağını taşıyan bir edebiyatçı olarak kıvanç verdi aydınlığımıza. Ustamızı biz de onurla taşıyoruz kapağımıza. Öner Yağcı ve Rahmi Ali’nin yazıları…
– Üçüncü sayfamızda, büyük şair Ahmed Arif’in (21 Nisan 1927-2 Haziran 1991) usta dilini, imge dünyasını, yaratısını merceğe aldığı “Ahmed Arif Şiiri” başlıklı yazısıyla Adnan Binyazar yer alıyor.
– Yaklaşan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı içtenlikle kutluyoruz. Yazarımız Y. Bekir Yurdakul’un “23 Nisan’dır bayram!” başlıklı ana yazısında dediği gibi; “Okulda evimizi, evde sokağımızı, sokakta kırları, kırlarda arkadaşlarımızı, arkadaşlarımızla okulumuzu özlemektir bayram… Sesimizi şarkılara katmak, sevinci rengârenk boyamak, barış türküsüne dünyanın her yöresinde aynı coşkuyla katılmaktır bayram… Atatürk’le salıncağa binmek, kitaplarla çoğalmaktır bayram!”
– Y. Bekir Yurdakul ayrıca Nazlı Deniz Güler’in, babasının işi nedeniyle şehir değiştirmek zorunda kalan dokuz yaşındaki Yankı’nın öyküsünü anlattığı kitabı İki Kere İyi Geceler’i (Çınar Yayınları) merceğe alıyor.
– İbrahim Tığ, Sertaç Çıralı’nın Şiir Bu Sokakta Öldü (Lakin Yayınevi) kitabını tanıtıyor.
– Eray Canberk, “Yazılakalanlar” adlı derkenarlarının ikincisiyle buluşturuyor okuyucularımızı.
– Alihan Irmakkesen, Haydar Ergülen ile Yüzeysel-Toplumsal Tipikler (Karakarga Yayınları) ve Yayan Yapıldak (İthaki Yayınları) adlı kitaplarını konuşuyor.
– Hilmi Zafer Şahin, Çimen Turunç Baturalp ile AB’nin Kalbinde Biz(siz) Onlar (Cumhuriyet Kitapları) kitabını konuşuyor.
– Melih Günaydın, Aslıhan Dağıstanlı Aysev ile Cesur Kızlara Yol Arkadaşları serisinin iki kitabı Türkiye’nin Dünyaya Meydan Okuyan 30 Kızının Hikâyesi (Kültür AŞ Yayınları) ve Asla Pes Etmeyenler-Türkiye’nin Cici Değil 30 Cesur Kadınının Hikâyesi’ni (Nemesis Kitap) konuşuyor.
– Vitrindekiler, Güncel ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor.
İyi okumalar…
Gamze Akdemir
Kitap Dergi, bugün gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…
Unutmayın; her gün Cumhuriyet, her perşembe Cumhuriyet Kitap okunur!