On parmağında on marifet: Şiir yazıyor, besteliyor, söylüyor, resim yapıyor, klip çekiyor; “Günün sonunda mesele, zamana güzel şeyler bırakmak” diyor. ‘Sahne hayvanı’ lakabının aksine gülmeyi güldürmeyi seven ve gayet sakin biri olduğunu anlatıyor. Can Bonomo’yla yeni şarkısı ‘Sen Bunları Duyma’ vesilesiyle konuştuk.
Karşıma yeni bıraktığı bıyıklarıyla çıkıyor. Biraz Sadri Alışık’ı, biraz Sammy Davis Jr.’ı anımsatıyor. Bunun yeni şarkısı için özel bir imaj çalışması olmadığını anlatırken, “Denk geldi. Değişiklik güzeldir” diyor. O da bugünleri evde, eşi Öykü Karayel’le şimdiye kadar biriken film, kitap ve dizi seçkilerini eriterek geçiriyor ve kendi ifadesiyle ‘günde 25 kez ellerini yıkıyor’… Yüzü her zamanki gibi gülüyor. Yeni şarkısı ‘Sen Bunları Duyma’ için sözleşip müzikten evliliğine, geçmişine, hayat hikâyesi ne uzanıyoruz: “Hayatımın geldiği yerden çok memnunum. Buraya başarılarımla olduğu kadar hatalarımla da geldim. İyi ki yapmışım ne yapmışsam…”
◊ Müzisyenliğin yanında resim yapıyor, şiir yazıyor ve klip çekiyorsunuz… Nedir bu her şeyi yapma arzunuzun sebebi?
Çünkü neden olmasın? Hiçbirini zorla yapmıyorum ki. Bir derdiniz var ve bunu insanlarla paylaşmak istiyorsanız araçların bir ehemmiyeti yok. Eliniz yatkınsa çizerek anlatırsınız, dilinize güveniyorsanız şiir yazarsınız. Günün sonunda mesele paylaşmak, zamana güzel şeyler bırakmak.
◊ En özgürleştiren hangisi?
Beni çalışmak özgürleştiriyor. Genlerimde var. Nihayetinde bunlar fikir, nereden geldikleri, samimi olmaları önemli. Form kafama taktığım bir mesele değil.
◊ 30’lu yaşların başındasınız. 30’ların insanlara hep büyük değişimler getirdiğinden bahsedilir. Sizi nasıl etkiledi?
Büyüyorum hâlâ. Bazı çocukça kaygılar geride kaldı, onları görüyorum. Yetişkin olmanın zorlukları varmış, onlarla tanışıyorum. Alışana kadar da herhalde yaşlanırım.