“İDİL BİRET ADANA’DA”
Tarih : 18.01.2019
Yer : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu
Saat : 20:00
Şef : Rengim GÖKMEN
Solist : İdil BİRET “Piyano” Devlet Sanatçısı
Program : Johannes BRAHMS / Senfoni No:1 Op: 68 Do Minör
Johannes BRAHMS / Piyano Konçertosu No:
1 Op: 15 Re Minör
Rengim GÖKMEN
Müziğe küçük yaşlarda annesi opera sanatçısı Muazzez Gökmen’in denetiminde başlayan Rengim Gökmen, piyano ve kompozisyon çalışmalarını Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Ferhunde Erkin, Nimet Karatekin, İlhan Baran ve Ahmet Adnan Saygun ile tamamladıktan sonra, orkestra şefliği öğrenimi için İtalya’ya Türk hükümeti tarafından gönderildi. Önce Roma Santa Cecilia Konservatuvarı, daha sonra Siena Accademia Chigiana ve Santa Cecilia Yüksek Müzik Akademisi şeflik bölümlerinden Franco Ferrara’nın öğrencisi olarak birincilikle mezun oldu. Bu arada Türkiye’de başlamış olduğu keman ve yaylı çalgılar tekniği üzerine çalışmalarını İtalya’da altı yıl boyunca O. Vicari ile sürdürdü. Avusturya, İngiltere ve Hollanda’da orkestra şefliği üzerine çalışmalar yaptıktan sonra 1980 yılında katıldığı “Gino Marinuzzi” San Remo uluslararası şeflik yarışmasını kazanarak büyük başarı elde etti. Daha sonra Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkelerinde, ABD’de ve Güney Amerika’da konserler yönetti. 1984-89 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müzik Direktörü, 1992-95 ve 2007-2014 yılları arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü olarak görev yaptı. Bu görevi sırasında Aspendos Opera ve Bale Festivali’ni başlattı. Ankara ve İstanbul festivalleri danışma kurulu üyesi Rengim Gökmen, 1991-2006 yılları arasında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası müzik direktörü olarak görev yaptığı sırada sayısız konser, kayıt, yurt içinde ve yurt dışında turneler gerçekleştirmiştir. 1999 yılında Cumhurbaşkanlığı Yüksek Kültür ve Sanat Nişanı ile onurlandırıldı. Prof. Rengim Gökmen 2009 yılı itibariyle Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Kompozisyon ve Orkestra şefliği Ana sanat dalı öğretim üyesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefidir.
İdil BİRET
Türkiye’nin “harika çocuğu” piyanist İdil Biret’ in müziğe olan ilgisi 2 yaşında başladı. 5 yaşına geldiğinde olağandışı müzik yeteneği, “absolut” kulağı ve duyduğu her parçayı anında ve eksiksiz olarak piyanoya aktarabilme yeteneği ile Türk ve Avrupalı müzik çevrelerinin hayranlığını kazandı. TBMM’nin kendi adına çıkardığı özel yasadan yararlanarak 7 yaşında ailesiyle birlikte Fransa’ya gönderildi. Paris Konservatuvarı’nda Nadia Boulanger’nin öğrencisi oldu. Alfred Cortot ve Wilhelm Kempff gibi hocalarla çalıştı. Küçük yaşta Kempff’ in hayranlığını kazanan Biret, 11 yaşında iken onunla Paris’te Mozart’ın “İki Piyano için Konçertosu” nu çaldı. Paris Ulusal Konservatuarı’nı Yüksek Piyano, Eşlikçilik ve Oda Müziği dallarında birinci olarak bitirdiğinde 15 yaşındaydı. Dünya sahnelerinde 16 yaşından bu yana yerini aldı. Amerika’daki ilk konserini 21 yaşında, Rahmaninov’un “Üçüncü Piyano Konçertosu” nu çalarak Erich Leinsdorf yönetimindeki Boston Filarmoni Orkestrası ile gerçekleştirdi. İlk Rusya turnesini piyanist Emil Gilels’ in çağrısı üzerine yaptı ve bu ülkede büyük başarı kazandı. Yıllar içinde bu ülkede yüze yakın konser verdi. Biret, beş kıtayı kapsayan sayısız konserlerinde ünlü şeflerle çaldı; Montreal, Berlin, Montpellier, Nohant, Royan, Dubrovnik, Atina, Ankara ve İstanbul festivallerine katıldı. Birçok ünlü orkestralar eşliğinde dünyanın her yerinde konserler verdi. Biret, 1986 yılında, Beethoven’in dokuz senfonisinin Liszt tarafından yapılan uyarlamalarını kayda aktaran ilk piyanist oldu. 1992 yılında Chopin’in tüm eserlerini içeren 15 CD’lik bir seriyi Naxos firmasıyla kayda aldı. Bu kayıt 1995 yılında Varşova’da gerçekleştirilen “Chopin Diskleri Büyük Ödülü” çerçevesinde, İdil Biret’e “Jüri Özel Ödülü” nü kazandırdı. Sanatçı daha sonra Brahms (1997, 12 CD) ve Rahmaninov’un (2000, 10 CD) tüm piyano yapıtlarını külliyat halinde kaydederek, romantik piyano edebiyatı literatürüne kendi damgasını vurdu. 1995 yılında Boulez’ in 3 sonatı için yaptığı kayıt Paris’te her yıl düzenlenen “Altın Diyapazon” ödülünü kazandı ve “Le Monde” gazetesi bu diski “yılın en iyi kaydı” seçti. Biret, dünyanın en geniş repertuvarlı piyanisti ünvanını taşımakta… Sanatçı bugüne kadar Kraliçe Elizabeth (Belçika), Van Cliburn (ABD), Busoni (İtalya), Montreal (Kanada), Liszt (Weimar, Almanya) gibi birçok piyano yarışmasında jüri üyeliği yaptı. 1971’de T.C. Devlet Sanatçısı ilan edilen İdil Biret, Boğaziçi Üniversitesi’yle Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin “Onursal Doktora” unvanlarını taşıyor. Yurtdışında aldığı ödüller arasında “Lili Boulanger Memorial”, “Harriet Cohen / Dinu Lipatti Altın Madalyası”, “Polonya Hükümeti Kültür Liyakat Nişanı”, “İtalyan Hükümeti Adelaide Ristori Nişanı” ve “Fransa Hükümeti Chevalier de L’Ordre de Mérite” nişanı bulunuyor. Türkiye’nin en prestijli müzik ödülü sayılan “Sevda Cenap And Müzik Vakfı Onur Ödülü Altın Madalyası” nın da sahibi…
JOHANNES BRAHMS
(Doğum: 7Mayıs1833 Hamburg, Almanya – Ölüm: 3.Nisan.1897 Viyana, Avusturya)
Alman besteci, piyanist ve orkestra şefi, 19. yüzyılın ikinci yarısının en önemli Alman romantik akım bestecilerindendir. Senfoniler, konçertolar, oda müziği, piyano parçaları ve 200’den çok şarkı bestelemiştir. Baba Johann ilk yıllarda çocuğunun eğitimiyle kendi ilgilendi. Daha sonra 5 yaşına gelince onu piyano öğretmeni Eduard Marxsen’den dersler aldırmaya başladı. Brahms çok geçmeden piyanoda ilerledi, bunun üzerine milletlerarası sanatçı alış verişi yapan bir firma, Brahms’ı alıp Amerika’ya götürmeyi ve ona Yeni Dünyada konserler verip para kazanmayı önerdi. Brahms, 12 yaşında gemicilerin eğlendiği bir dans kulübünde piyano çalmaya başladı. 1849 yılında ünlü Macar kemancı Eduard Remeny ile tanıştı ve onunla konser gezilerine çıktı, Macar danslarını öğrendi. Konser gezilerini sürdüren Brahms, 1853’de Düsseldorf’ da müzik işleri müdürü Robert Schumann ve eşi Clara ile tanıştı. Schumann, Yeni Müzik Dergisi’nde “Yeni Olanaklar” başlıklı yazısında Brahms’ı dünyaya tanıttı. Brahms 1858’de bestelediği “Çocukların Şarkıları” adındaki albümü Schumann’ın çocuklarına armağan etti. Brahms daha 25 yaşındayken Detmold ilinin müzik müdürlüğüne atandı. Bu arada ünlü orkestra serenadını yazdı, Hamburg Kadınlar Korosu’nu yönetti. 1863 yılında Viyana’ya gitti. Orada verdiği konserde kendi eserlerini çaldı ve Viyana halkı tarafından benimsendi. 1872’den 1875’e kadar Viyana Müzik Akademisi’ni ve Viyana Müzik Sevenler Derneği’nin orkestrasını konuk şef olarak yönetti. Bu arada annesinin ölümü Brahms’ı çok etkiledi ve konusunu Alman dinsel yazılarından alan “Bir Alman Ağıtı” adlı en güzel eserini besteledi. Brahms 1.senfonisi op. 68 do bemol minör üzerinde 10 yıl çalışarak, 1875’de tamamladı. Bu senfoni çok beğenildi, 1877’de “Cambridge Üniversitesi fahri doktorluğu” na, 1881’de “Breslau Üniversitesi fahri profesörlüğü” ne, 1886’da Prusya Hükümeti tarafından “soyluluk” payesi ve o yıl “Berlin Akademisi Üyeliği” ne seçildi. Son zamanlarda Brahms’ın sağlığı bozulmaya başladı. İyileşmeye başladığı sırada 64 yaşındayken Viyana’da hayatını kaybetti.
Senfoni No: 1 Op: 68 Do Minor
Birinci Bölüm (Allegro – Meno allegro)
Dünya prömiyeri : 4 Kasım 1876, Karlsruhe, Kent Orkestrası
Şef : Otto Dessoff
Bu senfoninin prömiyeri, bestecinin arkadaşı Felix tarafından yönetildi. Otto Dessoff , tarafından önce 4 Kasım 1876′ da Karlsruhe’de , daha sonra Baden Büyük Dükalığı’nda meydana geldi . Johannes Brahms’ın senfonisi armoni zenginliği, dramatik ve lirik unsurların ustaca değerlendirilişi, duygusal yoğunluğu ve besteciye özgü anlatım özellikleriyle onun en iyi eserlerindendir. Brahms, yıllarca Ludwig van Beethoven’in büyüklüğünün etkisini duyarak yaşamış, bu yüzden ilk senfonik eserini yazmakta gecikmiştir. Çoğu kez Beethoven’in Do minör Senfoni’sine benzetilen eserin dramatik ve patetik karakterli başlangıcı, parlak ve yaşama bağlı finale dönüşür. Girişte duyulan ana tema, Beethoven’in 5. Senfoni’sindeki gibi, bütün senfoninin ana fikridir. Eser şu dört bölümden oluşur:
I. Un poco sostenuto – Allegro – Meno allegro (Do Minor)
II. Andante sostenuto (Mi Major)
III. Un poco allegretto e grazioso (La-bemol Major)
IV. Adagio – Più andante – Allegro non troppo, ma con brio – Più allegro (D Major)
6/8′ lik ölçüde ve Do minör tondaki çekingen tempolu, ancak görkemli bir girişle başlar. Timpani ve kontrbasların uzayan sesleri eşliğinde yarım tonlu (kromatik) olarak keman ve viyolonsellerle gelişen motif, senfoninin çekirdeğidir. Yaylıların sunduğu temadan sonra kısa bir geçişle Allegro’ ya ulaşılır. Yine kromatik seslerin kullanılışı birinci temayı belirler. Obuaların duyurduğu yalvaran ezgi ise ikinci temadır. Klarnet ve kornoyla süren tema, yaylı çalgıların sert motifiyle kesilir. Bu kez Majör tonda beliren son, bu anlaşmazlığı gidermiş, ferahlık getirmiş gibidir.
İkinci Bölüm (Andante sostenuto)
3/4′ lük ölçüde barışçı ve sakin bir hava hâkimdir. Birinci bölümün kromatik seslerinin yarattığı huzursuzluk yavaş yavaş kaybolur. Obuanın şarkısına korno ve solo keman da katılır. Huzursuz yükselişle tekrara geçilir. Coda da ise renkli orkestral yapıda solo keman önder olur.
Üçüncü Bölüm (Un poco allegretto e grazioso)
2/4′ lük ölçüde zarif ve biraz çabukça tempoda, Beethoven senfonilerindeki Scherzo havasındaki üçüncü bölümün aksine Brahms’a özgü sakin, sevimli ve şen tablolar çizer. Tahta üfleme ve yaylı çalgılar arasındaki diyalogla zarif tarzda, 6/8′ lik ölçüde, Si Majör tondaki trio’ da beliren hava daha da sakindir. Ancak temaların birleşip ayrıldığı, bir oda müziği güzelliğiyle çalgılara eşit olanaklar sağlayan bölüm, sanki bir çözüm bekler: Birinci bölümün ciddi kromatik teması yeniden belirmiş, sorunlar çözülmemiştir.
Dördüncü Bölüm (Adagio – Più andante – Allegro non troppo, ma con brio – Più allegro)
4/4′ lük ölçüde tempo değişiklikleriyle istenen cevabı getirir. Üç bölmeli final, birinci bölümü hatırlatan trajik gerilimle başlar. Sinirli pizzicato’ lar, tahta üfleme çalgılarda duyulan tutkulu resitatif ve bunu izleyen timpaninin güçlü girişi daha sonra kaybolur; orkestra sanki nefes almaktadır. Bölümün Andante’ sinde orkestranın zarif ve ancak işitilen tremolosu eşliğinde kornonun basit ve enerjik ezgisi, Brahms’ ın Clara Schumann’a doğum günü nedeniyle açıkladığı halk şarkısı “Also blus das Alphorn heute” (İşte Alp kornosu üflüyor bugün) duyulur. Flüt de neşeyle buna katılır. Trombonlar da yansıyan koral biçimindeki kısa geçit bu neşeli atmosferi destekler. Kornonun canlı ezgisinin tekrar duyulmasıyla finalin Allegro bölmesine geçilir. Beethoven’in 9. Senfoni’sinin Neşeye Övgü Korali’ ni anımsatan ana tema hemen girer. Ezgi aynı neşeli karakterde yan temalarla gelişir. Karanlık güçler yenilmiştir; zaferi belirleyen neşeli ritimdeki melodi kemanların güzel sonoriteli (ses gürlüğü, seslilik) Sol telinde kuvvetle yansır. Adagio’ nun minör tondaki karanlık teması, Majörde bütün parlaklığıyla belirir. Yine Adagio’ daki sinirli pizzicato ve Allegro non troppo’ daki basit korno ezgisi bu kez Majör tonda zirveye ulaşmakta, neşeye hizmet etmektedir. Eser, bitişi hazırlayan bu coşku ve parlak tempo hızlanmasıyla (stretta) son bulur.
Piyano Konçertosu No: 1 Op: 15 Re Minör
Yazıldığı Tarih : 1854-59
Dünya Prömiyeri : 22 Ocak 1859 Hannover,
Solist :
Johannes Brahms piyano
Eser, temel sanat yapı taşlarından bir
tanesidir. Bu konçerto
geleneksel üç bölüm olarak yazılmıştır
- Maestoso – poco più moderato
- Adagio
- Rondo: Allegro non troppo
Birinci Bölüm (Maestoso – poco più moderato)
Sonat formunda, beş bölüme ayrılmıştır: orkestra tanıtımı, sergilenme, gelişme, tekrarlama ve koda. Her ne kadar bir kadro olmasa da, Klasik Dönemde kullanılan formlara sıkı sıkıya bağlılık, Brahms’a “muhafazakâr” olduğu için bir ün kazandırmıştır. Maestoso’ nun daha birçok özelliği vardır. Maestoso´ nun yavaş kısımlarında ana temaları piyano çalmaz, piyano orkestraya eşlik eder. Bu durum tabii, piyanistler açısından çok haksızlık yaratıcı bir durumdur. Tema, arpeggiated akorları ve trilleri kullanıyor. Orkestra tanıtımı içerisinde diğer temalar tanıtılmakta ve hem orkestra hem de solist tarafından tematik materyal daha da geliştirilmektedir.
İkinci Bölüm (Adagio)
Eserin yavaş bölümüdür. Birinci teması düşünceler arayışlar içerisindedir, piyano sözü Chopin benzeri ezgilerle klarinetlere getirerek, kendisi klarinetlere eşlik ederken, klarinetler, romantik müzik tarihinin en güzel melodilerinden birisini çalarlar. Derhal tema, bütün yaylılara sıçrayacak ağdalı köpüklü bir güzellik halini alacaktır. Harikulade bir ikinci teması vardır.
Üçüncü Bölüm (Rondo : (Allegro non troppo)
Rondo finalinin yapısı Beethoven’ in Piyano Konçertosu No: 3′ ün rondosuna benzer. Bu rondoda üç tema vardır. İkinci tema, ilkinin güçlü bir varyasyonu olarak. düşünülebilir. Üçüncü tema bölüm içinde tanıtılıyor, ancak solist tarafından hiçbir zaman açıkça geliştirilmiyor, bunun yerine solist, orkestra etkisine entegre ediliyor. Bir roka, rondonun büyüklüğünü izler, daha sonra ortaya çıkan birinci ve üçüncü temaları geliştiren geniş bir koda sahiptir. Koda Re majördedir .
Taşar ERKOL
adabul.com