Konser Tarihi : 26 NİSAN 2024 – Cuma
Konser Saati : 20:30
Konser Salonu : ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KONSER SALONU
KONSER PROGRAMI
- A. MOZART Piyano Konçertosu No: 23
- de SARASATE Zigeunerweisen
ŞEF : MURAT MENKET
SOLİSTLER : ARYA SU GÜLENÇ “piyano”
DENİZ YAKIN “keman”
ÇUKUROVA FİLARMONİ DERNEĞİ “çok sesli koro”
MURAT MENKET
Doğum tarihi ve yeri :1998, Lefkoşe
2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği bölümünden mezun olmuştur.
2013-2015 yılları arasında Umut Orkestrası’nın şefliğini yaptı, konserden elde edilen gelir Umut Eğitim ve Kültür Evi’ne bağışlandı.
2015 yılında Avusturya’nın Graz Achim Holub’un yönetimindeki Orkestra Şefliği Masterclass’ına katıldı, burada yapılan şeflik yarışmasında 3. oldu. Yarışmanın ardından Kammerphilarmonie Graz ile konser verdi.
2016-2017 yıllarında Karşıyaka Oda Orkestrası ve Prof. Rengim Gökmen’in Orkestra Şefliği Ustalık Sınıflarına aktif katılımcı olarak, katıldı ve gelişmiş şeflik teknikleri üzerine çalışmalar yürüterek, konserler verdi.
2017-2018 yıllarında T.C. Kültür Bakanlığı Çoksesli Korosu tarafından düzenlenen Koro Şefliği Çalıştaylarına aktif katılımcı olarak, seçildi ve sırasıyla Prof. Paulo Laurenço, Lorenzo Donati ile koro şefliği çalışarak, konserler verdi.
2018 yılında ilköğretim okulları için yeni bir müzik programı geliştirerek, yüksek lisans eğitimini tamamladı.
2020-2021 yıllarında pandemi süresince çalışmalarına online olarak, Lior Shambadal ile devam etti.
2023 yılında Cambridge Üniversitesi Girton Kolejde, Royal Academy of Music ve London Conducting Academy tarafından düzenlenen yaz yaz okulunda, okulun özel bursunu kazanarak, Dominic Grier, John Longstaff ve Denise Ham ile Toscanini/Barzin metodu üzerine şeflik çalıştı.
2009 yılından bu yana KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Bandosunda Bando Binbaşı olarak, Çalışmaları nı sürdüren Menket, Kıbrıs ve Türkiye’deki orkestralar ile düzenli olarak, konserlerine devam etmektedir.
ARYA SU GÜLENÇ
Doğum tarihi ve yeri : 17 Ekim 2009, Bursa
Türk piyanist.
Uluslararası piyano yarışmalarında kendi yaş grubunda birçok ödüle layık görülen Gülenç, “Piyanonun çocuk yeteneği” olarak anılmaktadır.
2019 yılında Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV Sanat) Genç Yetenekler projesi kapsamında belirlenen Türkiye’nin 42 üstün yetenekli gencinden birisidir.
Müzik öğretmeni bir baba ile ev hanımı bir annenin tek çocuğudur. Osmangazi Mithatpaşa İlkokulu’nda öğrenim görmektedir.
6 yaşında piyano eğitimine başladı. Ertesi yıl, Bursa 2. Nilüfer Uluslararası Piyano Yarışması’nda (2017) ve Uluslararası İstanbul Pera Müzik Festivali’nde performans sergiledi ve Tamara Poddubnaya, Boaz Sharon, Eduardus Halim, Gülsin Onay ve İbrahim Yazıcı’nın ustalık sınıflarına katıldı.
2017 yılından itibaren ardı ardına birçok uluslararası yarışmaya katılan Gülenç, Paris‘te katıldığı “La Culture Slave A Paris” adlı ilk uluslararası müzik yarışmasında 7-9 yaş kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı. Aynı yıl Bulgaristan‘ın Varna kentinde yapılan Albena “Heirs of Orpheus” Müzik Yarışması piyano dalında 7-10 yaş grubunda birincilik ödülüne ve “En İyi Czerny Yorumcusu” olarak “Czerny Özel Ödülü” ne, İtalya’nın Roma kentinde düzenlenen “Rome Grand Prize Virtuoso 2017” Uluslararası Müzik Yarışmasında birincilik derecesine değer görüldü.
2018 yılının ocak ayında Rusya‘nın Sankt-Petersburg kentinde düzenlenen 9. “Savshinsky Uluslararası Müzik Yarışması” nda ikincilik ödülü aldı. Nisan ayında Almanya‘nın Mühlacker kentinde düzenlenen “Müziğin Havai Fişekleri” adlı uluslararası müzik yarışmasında (Internationaler Wettbewerb Musikalisches Feuerwerk in Baden-Württemberg) Ludwig van Beethoven’ dan eserler çalarak 7-10 yaş grubunda birinci oldu. Aynı yılın mayıs ayında ÇEV Sanat’ın 2018-2019 eğitim öğretim yılı için yaptığı seçmeleri kazanarak “Genç Yetenekler Projesi” ne dahil olan Arya Su Gülenç, piyanist Fazıl Say’ın ÇEV Sanat Enstrüman Fonu’na bağışladığı piyano ile çalışmalarını sürdürmeye başladı. Haziran 2018’de Ankara‘da düzenlenen “Uluslararası Bilkent Piyano Festivali” ne katıldı ve festival süresince sergilediği performansları ölçü alınarak Steinway konser sanatçılarının oluşturduğu jüri tarafından 16 yaş altı kategorisinde birinciliğe değer bulundu. Bu ödül kapsamında Aralık 2018’de Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası eşliğinde Haydn‘ın 11 numaralı piyano konçertosunu seslendirdi.
Rusya’da Vladimir Spivakov Vakfı’nın organize ettiği “15. Uluslararası Moskova Dostlarla Buluşuyor Festivali” (International Moscow Meet Friends Festival)’ne davet edilen sanatçı, Ekim 2018’de bu festival kapsamında Puşkin Müzesi‘nde resital verdi.]
2019 yılında ABD merkezli Crescendo Uluslararası Müzik Yarışması’nda kendi yaş grubunda birinci olarak New York‘taki Carnegie Hall‘da 10 Şubat’ta bir konser vererek ödülünü aldı. 19 Nisan 2019’da Şef Ender Sakpınar yönetimindeki Eskişehir Senfoni Orkestrası eşliğinde Haydn’ın Re Majör Piyano Konçertosu’ndan bir bölüm seslendirdi.
Uluslararası yarışmalara katılmaya devam ederek Brüksel‘de 7. Uluslararası César Franck Piyano Yarışmasında 10 yaş kategorisinde ikincilik ödülü aldı.
2020 yılında finalleri çevrimiçi olarak gerçekleştirilen Anton Rubinstein 8-15 Yaş Arası Uluslararası Piyano Yarışması’nda Adnan Saygun‘un “İnci’nin Kitabı” adlı eseri ile Eser Yorumlama Özel Ödülü’ne değer görüldü.
DENİZ YAKIN
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Keman Bölümü eğitmenlerimizden Lily Tchumburidze’nin öğrencisi Deniz Yakın, Clara Schumann Uluslararası Müzik Yarışması’ndan kendi kategorisinde birincilik ödülü alarak döndü.
22 Aralık Pazar günü çevrim içi olarak farklı kategorilerde çeşitli yaş gruplarından katılımın gerçekleştiği ve çok değerli müzisyenlerin jüri olarak yer aldığı yarışmadaki “Klasik Müzik” alanında; Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Keman Bölümü öğrencisi Deniz Yakın, bir kez daha kendi yaş kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Keman Bölümü öğrencisi Deniz Yakın, bu başarısıyla ülkemizi ve Mersin Üniversitesini başarıyla temsil etmiş oldu.
Artim Derneği tarafından 20.11.2021 – 31.01.2022 tarihleri arasında Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen 5. NOUVELLES ETOILES International Online Music Competition’da, Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Keman Bölümü öğrencisi Deniz Yakın birincilik ödülünü kazandı.
58 ülkeden çok sayıda katılımın gerçekleştiği ve farklı kategorilerde birçok genç müzisyenin hünerlerini sergilediği yarışmada Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Ana Sanat Dalı, Keman Bölümü öğrencisi Deniz Yakın kendi yaş kategorisinde birincilik ödülünü alarak ülkemizi ve Mersin Üniversitesini başarıyla temsil etti.
ÇUKUROVA FİLARMONİ DERNEĞİ ÇOKSESLİ ÇOCUK KOROSU
Kuruluş tarihi : 01 Mart 1999
İlk Konseri : 23 Nisan 1999
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası bünyesinde ve Çukurova Filarmoni Derneği himayesinde kurulan Çoksesli Çocuk Korosu 1 Mart 1999 tarihinde elemeleri kazanan 52 çocukla çalışmalarına başladı.
Amacı çocuklara erken yaşta profesyonel anlamda müzik eğitimi vermek, güzel sanatlar liseleri ve konservatuvar sınavlarına hazır hale getirmek ve Adana’da çoksesliliği tanıtmaktır.
Koro kurulduğu tarihten itibaren 2 yıl boyunca Bilkent Üniversitesi Kompozisyon bölümü mezunu Ecmel ÇATIKKAŞ tarafından yönetildi ve ilk konserini 23 Nisan 1999 tarihinde Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde gerçekleştirdi.
2000 – 2012 yılları arasında ÇDSO flüt sanatçısı Nevin APAYDIN tarafından çalıştırdı. 2011 yılı temmuz ayında ÇDSO Orkestra Şef Yardımcısı Eray İNAL müdür olarak koronun başına getirildi.
Koro, 6 ilin Çocuk Korolarından oluşan UMUT 2000 Çocuk Korosu’nun bir parçası oldu. Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu önderliğinde kurulan bu koro “Bir Konser Bir Orman” projesiyle, 2002 yılında Mersin’de Ahmet Mete Işıkara adına orman oluşturdu. 2003 yılında Adana ve Mersin’de 2 “Umut 2000 ormanı” daha oluşturdu. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun bünyesinde bulunan Sevgi Evleri çocukların topluma kazandırılma projelerinde ve Adana Valiliğinin birçok sorumluluk projesinde aktif olarak çalıştı.
Kültür Bakanlığı bünyesinde bulunan Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası Çoksesli Çocuk ve Gençlik Korosu kurulduğu tarihten bu yana piyano ve orkestra eşliğinde birçok konser verdi. Adana, Mersin, Tarsus, Antakya, İskenderun ve Ankara olmak üzere birçok konser, festival ve şenliklere katıldı. Bugüne kadar 1000’i aşkın çocuğa eğitim veren ve 2 Bronz madalyası ve Türkiye Korolar Festivalinde almış olduğu 10’u aşkın ödülü ve derecesi bulunan koro, çocuklarda sağlam müzik temeli oluşturma, birlikte çalışabilme bilincini aşılama, kültür ve sanat seviyesi gelişmiş çocuklar yetiştirme, ufuklarını açma ve Adana halkına çok sesli müziği sevdirme görevini başarıyla sürdürmektedir.
Koro 2017 Ağustos ayında Makedonya’da yapılan uluslararası Korolar Festivaline katılmış ve kendi kategorisinde Üçüncü (3.)’lük ödülü almıştır.
Koro çalışmalarına 100’e yakın korist ile Koro Şefi; S. Süheda SİREL ÇÖLCÜ, Piyanist; Ayşe Ö. TEMUÇİN ve Koro Müdürü; Eray İNAL yönetiminde devam etmektedir.
WOLFGANG AMADEUS von MOZART
Vaftiz adı : Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart
Doğum : 27 Ocak 1756, Salzburg
Ölüm : 5 Aralık 1791, Viyana
Klasik Batı Müziği’nde Klasik dönemin etkili ve üretken bestekârlarından biridir.
Mozart, olağanüstü yeteneklerini erken yaşta göstermeye başladı. Beş yaşında piyano ve keman konusunda yetkin hale gelmiş, beste yapmaya başlamıştı ve Avrupalı kraliyet ailelerine konserler veriyordu. 17 yaşında Mozart, Salzburg sarayında müzisyen olarak görev yapmaya başladı ama orada tatmin olmayınca daha iyi bir pozisyon aramak üzere seyahatlere çıkmaya başladı. 1781’de Viyana seyahati sırasında Salzburg’daki görevinden ihraç edildi. Bunun üzerine Viyana’da kalmaya karar verdi. Viyana’da daha meşhurdu ama maddi güvencesi daha azdı. En ünlü senfonilerinin, konçertolarının ve operalarının birçoğunu ve Requiem’in bazı kısımlarını Viyana’daki son yıllarında besteledi. 35 yaşında öldüğünde Requiem henüz tamamlanmamıştı. Ölümüyle ilgili ayrıntılar hâlâ tartışma konusudur.
Bestelediği 600’den fazla eserin birçoğu senfoni, konçerto, oda, opera ve koro müziğinin zirve noktaları olarak kabul edilir. Mozart tüm zamanların en önemli klasik bestecileri arasında sayılır ve Batı müziği üzerindeki etkisi çok derindir. Ludwig van Beethoven ilk eserlerini Mozart’ın gölgesinde bestelemiştir. Joseph Haydn, Mozart için “Böyle bir yetenek 100 yıl boyunca bir daha gelmez.” demiştir.
En önemli esin kaynaklarından biri Johann Sebastian Bach’ tır. Bach’ın eserleri birçok kez Mozart’ın esinlendiği eserler olarak gösterilmiştir.
Türklerin Avrupa’da moda olduğu o yıllarda, Mehter ritminden esinlenen Mozart, 11 numaralı La Majör Piyano Sonat’ının (K. 311) 3. bölümünde “Ronda alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Ayrıca Viyana’da Türk elçinin kızı Zaide adına opera besteler.
Dünya tarihinin belki de gelmiş geçmiş en büyük müzik dehasının sadece 35 yıllık bir ömür yaşaması ve bu ömüre 626 ölümsüz eser bırakması, kendisi belki de müzik dünyasının en büyük kazançlarından biri olsa da kısa ömrü de müzik dünyasının en büyük kaybıdır.
Mozart’ın müziği, Haydn’ınki gibi, klasik müziğin ilk örneklerindendir. Çalışmaları, o dönemin tarzını değiştirmiş ve barok tarzı ile de karışımını sağlamıştır. Mozart’ın kendine ait tarzı klasik müziğin tamamının gelişimine paraleldir. Çok yönlü bir besteciydi, hemen hemen her türde müzik yazardı. Bunların arasında senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası, yaylı kuartet ve yaylı kentet ve piyano sonatları da vardır. Bu türlerin hiçbiri yeni değildi, ama piyano konçertosu Mozart’ın tek başına geliştirdiği ve popüler ettiği bir türdür. Ayrıca önemli sayıda dini müzik de yayımladı, bunların arasında ayin müzikleri de vardı ve birçok dans müziği de besteledi; divertimenti, serenadalar ve diğer hafif eğlenceli türlerde…
Mozart ilk yıllarından beri müthiş bir kulağa sahipti. Duyduğu her müziği hafızasına bir daha çıkmayacak üzere yazabiliyordu. Gezilerinin de oldukça fazla olmasından dolayı, nadir bir tecrübe koleksiyonu edindi. Londra’da bir çocuk olarak J. S. Bach ile karşılaştı ve müziğini dinledi. Paris, Mannheim ve Viyana’da da buradaki bestekârlarla karşılaştı. Muhteşem Mannheim orkestrasıyla beraber çalıştı. İtalyan açılışları ve opera buffalarıyla karşılaştı. Bunların hepsi, gelişiminde önemli bir rol oynadı. Londra ve İtalya’da galant tarzı o dönemde oldukça popülerdi. Basit, hafif müzik, sesin yavaşlamasına bir tutku, vurgulara önem veren, hâkim ve ana notanın üstündeki dördüncü ve altındaki notayı çıkartarak, simetrik cümlelerle ve açık bir mimari sundu. Bu tarzın etrafında gelişen klasik müzik, Barok’ un karmaşık tarzına bir tepkiydi. Mozart’ın ilk çalışmaları, İtalyan uvertürleriydi. Diğerleri J.C. Bach’ın eserlerine oldukça benzerdi ve başkaları da Viyana’daki eserlerin değişik bir şekilde vurgulanmasıydı. Mozart’ın en tanınan özelliklerinden biri de belli bir düzenin uyumuydu; sesin yavaşlamasına ana nota etrafında yöneliyordu ama Mozart, bunu değiştirerek uyumu ses yavaşlamasının daha güçlü yarıya geçmesini sağlamıştı. Mozart’ın Phrygian anlayışı da bunu gösterir.
Mozart olgunlaştıkça, Barok müziğinden birtakım yeni özellikler daha uyarlamıştır. Örnek olarak, 29. Senfoni’nin La Majör (K. 201)’ünde kontrpuana ait iki veya daha çok sayıda melodinin bir arada çalınmasından meydana gelmiş tema kullanıyordu, ilk hareketinde ve düzensiz ifade uzunluklarını denemiştir. 1773’teki bazı kuartetleri fugal finalleri vardır ve büyük olasılıkla Haydn’dan esinlenmiştir.
Daha sonraki operalarında da enstrümanların, orkestranın, ton renginin psikolojik ve duygusal hisleri ve dramatik geçişleri ifade edebilmek için yeni yöntemler geliştirmiştir. Senfonilerinde çözülemeyecek seviyede karmaşık bir şekilde orkestrasını kullanması, orkestranın psikolojik etkilerini geliştirmiş ve daha sonra da opera olmayan eserlerinde de görülmüştür.
PİYANO KONÇERTOSU No:23 La Majör K. 488
Bestelenme tarihi : 2 Mart 1786, …
Konçerto, piyano solosu ve bir flüt , iki klarnet , iki fagot , iki korno ve yaylılardan oluşan bir orkestra için notalandırılmıştır .
Piyano konçertosunun üç bölümü vardır:
- Allegro
- Adagio
- Allegro assai
Birinci Bölüm Allegro
La majör ve sonat biçimindedir .
Parça, ilki orkestra tarafından çalınan ve ikincisi piyanonun dahil olduğu ikili bir anlatımla başlar.
İlk anlatım tonal açıdan statiktir ve oldukça özlüdür, üçüncü tema henüz ortaya çıkmamıştır.
İkinci sergi solist içerir ve modülatördür. Ayrıca daha önce duyulmamış üçüncü temayı da içerir. İkinci sergi, olmayan birinci serginin aksine süslüdür. İkinci tema harmonik gerilime sahiptir. Bu, vuruşta çalınan ve daha sonra azalan bir saniye aralığıyla çözülen uyumsuzluklarla ifade edilir. Bu, aynı zamanda kullanılması ile ifade edilir.
Chromatics dinleyici gelişini önceden olarak, harmonik bir gerilim kaynağı melodi ve bas hatlarında tonik.
İkinci Bölüm Adagio
Üçlü biçimde yavaş, tonda biraz operatiktir. Piyano , alışılmadık derecede geniş sıçramalarla karakterize edilen Siciliano ritmindeki bir tema ile tek başına başlar . Bu Mozart’ın Fa diyez minördeki tek hareketidir. Dinamikler, parçanın çoğu boyunca yumuşaktır. Hareketin ortası, Mozart’ın daha sonra “Ah! taci ingiusto core!” üçlüsünü tanıtmak için kullanacağı flüt ve klarnet tarafından duyurulan La Majör’de daha parlak bir bölüm içeriyor .
Üçüncü Bölüm Allegro assai
Bir sonat-rondo’ dur. Açılış hareketi gibi diğer tuşlara doğru hareketlerle gölgelenir ve Fa diyez minördeki açılışı bir klarnet tarafından kesintiye uğrayan merkezi bir bölümle gölgelenir.
PABLO de SARASATE
Doğum adı : Pablo Martín Melitón de Sarasate y Navascués
Doğum tarihi ve yeri : 10 Mart 1844 Pamplona, İspanya
Ölüm tarihi ve yeri : 20 Eylül 1908 Biarritz, Fransa
Romantik dönem olarak adlandırılan dönemde ünlü bir İspanyol kemancı.
Babası ordudaki bandonun üyesiydi. 5 yaşındayken babasıyla beraber keman çalmaya başladı, yerel bir öğretmenden özel ders almaya başlayınca yeteneği anlaşıldı.
İlk konserini La Coruña kentinde verdiğinde 8 yaşındaydı. Performansı beğenildi ve bu sayede varlıklı bir kişinin sanatsal himayesine girdi. Bu şekilde Madrid’de eğitim görmeye Manuel Rodríguez Sáez adıyla gitti. Madrid’de
Kraliçe 2.İzabel’in beğenisini kazandı. 12 yaşındayken Paris Konservatuvarına Jean-Delphin Alard’ın öğrencisi olarak devam etti. Burada 17 yaşındayken girdiği yarışmada Konservatuvarın en büyük ödülünü kazandı. Küçükten beri topluluklar önünde çalmaya alışık olan Sarasate 1860 yılında ilk profesyonel keman konserini verdi.
Bir sonraki yıl Londra’da sahne aldı. Kariyeri boyunca dünyanın birçok yerine gitti, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da konserler verdi. Sanatsal önemi, eserleri yorumlamasındaki saflıktan ileri gelmektedir. Duygusallıktan veya rapsodiden uzak muhteşem çalma performansı onu bir virtüöz yapmıştır. Kariyerinin başlarında çoğunlukla opera eserler yorumladı, bunlardan en önemlisi Carmen Fantasy’dir, kendisinin bestelediği eserler de mevcuttur.
Bestelerindeki İspanyol ezgileri ondan sonraki sanatçıları da etkilemiştir. Örneğin bu esinlenmeler; Eduard Lalo‘nun İspanyol Senfonisi, Georges Bizet’in Carmen, Camille Saint-Saëns‘nin Rondo Capriccioso adlı eserlerinde görülebilir.
Sarasate’nin besteleri özellikle kendi kıvraklığını gösterebileceği türden eserler olmuş, bunlardan en bilinenleri; Zigeunerweisen (1878) ve Carmen Fantasy (1883) eserleridir. Bestecinin en çok yorumlanan eserleri ise İspanyol Danslarıdır, burada besteci dinleyiciyi dinlendirirken, benzersiz yeteneklerini sergilemektedir. Aynı zamanda başka bestecilerin eserlerinden aranjmanlar da yapmıştır.
Yorumcu, dünyanın neresinde olursa olsun Pamplona’da düzenlenen her San Fermín Festivaline katılmıştır.
Mirasında 1724 Antonio Stradivari yapımı kemanını Müzik Müzesine bırakan sanatçının adı halen bu müzede sergilenen kemana verilmiştir.
İkinci kemanı olan 1713 Boissier Stradivari kemanı ise Madrid’deki Kraliyet Konservatuvarında sergilenmektedir.
Sanatçının anısına her yıl Madrid Uluslararası Pablo Sarasate Keman Yarışması düzenlenmektedir.
Birçok sanatçının çok sayıda eseri Sarasate’ ye ithaf edilmiştir. Bunlardan bazıları; Henryk Wieniawski’nin 2 numaralı Keman Konçertosu, Édouard Lalo’nun İspanyol Senfonisi, Camille Saint-Saëns’nin Rondo Capriccioso, Max Bruch’un İskoç Fantazisi ve Alexander Mackenzie’nin Pibroch adlı eserleri sayılabilir.
ZİGEUNERWEİSEN Op.20
Bestelenme tarihi : 1878
Prömiyer : 1878,Leipzig, Almanya
Zigeunerweisen solo keman ve iki flüt , iki obua , Si-bemolde iki klarnet, iki fagot, F’de iki korna, Fa’ da iki trompet, timpani (Sol-Re ve ardından Mi-La’ da) oluşan bir orkestra için notalanmıştır .
Çağdaşları gibi Sarasate de Macar halk müziğini Roman halkının “çingene müziği” ile ve parçadaki temalar Roman kökenli değil, aslında hepsi Macar müzik parçalarından uyarlandı. Örneğin, üçüncü bölüm bir alıntıdan alıntıdır. Macar besteci Elemér Szentirmay’in melodisi “de ; hu” (1836–1908) ve son bölüm, Csárdás ritminde Franz Liszt’in 13 numaralı Macar Rapsodisi’ nden bir tema kullanıyor.
Sarasate’nin en popüler bestelerinden biri ve keman virtüözlerinin favorisi olan bu eser, en azından Sarasate’nin söz konusu kayıtta eşlik eden piyanist olarak besteci arkadaşı Juan Manén ile 1904’te kaydettiği günden beri kayıtların temelini oluşturmaya devam ediyor, ancak kayıtların zaman kısıtlamaları nedeniyle 3. Bölüm atlandı. Zigeunerweisen tek bir bölümdendir, ancak tempoya bağlı olarak ilk üçü Do minör tonunda ve sonuncusu La minör olmak üzere dört bölüme ayrılabilir :
- Moderato
Orkestranın yavaş, görkemli enerjisiyle, ardından kemanın kendisi tarafından biraz daha yumuşak olan heybetli, virtüöz bir giriş.
- Lento
Keman kasvetli lento çalıyor. Bu bölüm doğaçlama bir nitelik taşıyor; Esas olarak 4 ölçülük çift cümleden oluşan melodi, zorlu koşular ve uçan pizzicato ve sekmeli yaylar dahil olmak üzere teknik olarak zorlu diğer figürlerle noktalanmıştır.
- Un poco più lento
Sessiz solist, klasik çağın “Mannheim iç çekişine” benzeyen, ters uygulamalı noktalı nota ile melankolik bir melodi çalıyor.
- Allegro molto vivace
Bu noktada parça son derece hızlı hale geliyor.
Zorlu solo bölüm esas olarak uzun pizzicato koşularının yanı sıra çift duraklar , yapay harmonikler ve sol el pizzicato’ dan oluşuyor