ÇUKUROVA TIP TARİHİ 4 – Haluk Uygur

ÇANAKKALEDEKİ MEZARIN SIRRI VE TAŞKÖPRÜ’DEKİ KÖR DİLENCİ (!)
Adana’da 20 bin kişinin (kaynaklara göre rakam değişik. 7 bin diye yazan da var, daha az olduğunu söyleyen de)öldüğü “İğtişaş” olayları sırasında İngiltere Konya Konsolos yardımcısı olan Dick Doughty- Wylie, 1907 yılında Binbirkilise’ye yaptığı bir ziyaret sırasında Gertrude Bell ile tanışmış ve evli olmasına rağmen onunla sevgili olmuşlardı. Gertrude Bell o sıralar karış karış Osmanlı topraklarını geziyor, fotoğraflıyor ve birbirleriyle didişen Arap şeyhleriyle yakınlık kurarak Osmanlı’ya karşı bir araya getirmeye çalışıyordu.

Dick Doughty- Wylie ile Osmanlıyı yıkan kadın olarak bilinen Gertrude Bell, Doughty- Wylie ölünceye kadar beraberliklerini sürdürdüler. 1909 Adana olayları sırasında Adana’da olan Dick, burada göstermiş olduğu yararlılıklar nedeniyle ödüllendirildi.
Dick Doughty- Wylie daha sonra (1915 yılında) yarbay rütbesi ile İngiliz River Clyde gemisi ile Çanakkale’ye Ertuğrul koyuna çıkarken, bir keskin nişancı Türk’ün kurşunuyla öldü. İngiltere’de kahraman ilan edildi. Gertrude sevgilisini öldüren Türklere daha da düşman oldu.

Dick Doughty- Wylie’nin mezarı Çanakkale’de vurulduğu yerdedir. Yani Türkiye’de…
Bir de İğtişaş olayı ile ilgili bir iddiadan bahsetmek istiyorum. İğtişaş olayında yaralanan Ermeniler için kurulan Amerikan Hastanesi’nin doktoru Dr. Haas “Clinical Medicine” isimli ciddi bir tıp dergisinin 1913- Ocak sayısında Taşköprü üzerinde gözü kör bir dilencinin bir Ermeni vatandaşı kör testere ile kestiğini yazarak fotoğrafını yayınlamış. Ancak önemli bir tesadüf ki onun kör dediği kişinin bir başka fotoğrafı da benim kartpostal olarak koleksiyonum arasında bulunuyor. Adam fotoğrafta kameraya dik dik bakıyor ve pek köre benzemiyor (Belki de kördür bilmiyorum?).

Dr. Haas bu dergideki yazısında Protestan Misyonerlerin yönetimindeki Amerikan Hastanesi’nin kurucularının Misyoner Papaz W. N. Chambers ve İğtişaş sırasında Adana’da olan Doughty- Wylie ile Amerikan konsolosu Edward Nathan olduğunu da yazmaktadır.
1913 te tıp dergisine bunları yazan Dr. Haas daha sonraları Adana’da kalarak Türkleri çok sevmiş ve 1950 yılına kadar hasta tedavi etmiştir. Bürücek’deki Kızılay kampından başka şuan Dilberler Sekisi civarında olan (ATOSEV Tesislerinin arkası) değerli arsasını da Verem Savaş Derneği’ne bağışlayarak bu sevgisini göstermiştir. Bu yüzden Verem Savaş Dispanseri’nin duvarında ismi koca harflerle yazar.

Adana tarihine daha detaylı baktığınızda ne öyküler var inanamazsınız. ” İlk Çağlardan Günümüze ÇUKUROVA TIP TARİHİ” isimli kitabımız bunu tıbbi açıdan değerlendiriyor.