ZEYNEP GÜVEN ÜNLÜ
İdamlarının 50’nci yıl dönümü sebebiyle, bu yıl Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak için çeşitli etkinlikler düzenlendi, eserler üretildi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de yaşayan sanatçı Ali Cabbar, bu yıla özel hazırladığı ‘Aşk Olsun Çocuk’ adlı e-kitabı isteyenin istediği yerde paylaşması için ‘dijital dünyaya’ bıraktı.
https://www.alicabbar.com/aşk-olsun-çocuk linkten kitaba ulaşabilirsiniz
Bugünlerde Whatsapp gruplarında bir mesaj dolaşıyor: “Ölümünün 50’nci yılında Deniz Gezmiş’in hayatını anlatan e-kitap: Aşk Olsun Çocuk. Paylaşabilirsiniz. 25 bölümlük bir dizinin ilk bölümü. Her hafta yeni bir veya iki bölümü yayınlanacak.”
Mesaja eklenmiş e-kitabı yazan / tasarlayan Ali Cabbar’a, ‘Aşk Olsun Çocuk’un hikayesini sorduk.
Aşk Olsun Çocuk fikri nasıl belirdi, gelişti, olgunlaştı?
Proje, geçen senenin sonunda, Denizlerin 50’nci ölüm yıldönümü anısına küçük bir sanat kitabı hazırlama kararıyla başladı. O zaman İstanbul’daki bir sanat kitapları fuarına katılmayı düşünüyordum. Ama başladıktan sonra işin kapsamı ve çerçevesi değişti, gelişti.
Deniz Gezmiş üzerine yazılmış çok kitap var. Bu nedenle, onun hayatını hem görsel hem de kavramsal olarak farklı bir bakış açısıyla yansıtmak istedim. Deniz’in 25 yıllık hayatını (1947-1972), o dönem dünyada ve Türkiye’de yaşanan olayların içine sarmalayarak, politik bir fotoroman şeklinde anlatmaya karar verdim. Benim için nostaljik bir tarih turu oldu.
Yalnızca Denizleri değil çok daha büyük bir hikaye anlatıyorsunuz. O kapsama nasıl karar verdiniz?
Denizlerin on sene kadar gerisinden gelen bir kuşağın üyesiyim. 12 Mart döneminde ortaokul-lise öğrencisiydim. Deniz benim heyecanla izlediğim kahramanımdı. O dönemin radyo ve gazete haberlerinde gün be gün takip ederdim. Babamın TİP’li oluşunun ve 1965 mitinglerine beni de götürmesinin bu farkındalıkta etkisi vardı. Üniversitedeyse Deniz’le birlikte Mamak’ta yatan arkadaşlarının kurduğu örgütün önce sempatizanı, sonra üyesi oldum, 1980 darbesinin ardından tutuklandım.