Gökyüzü sofrasına çoğunlukla mavi bir örtü serilir, havalar titreşince de azıcık lacivert ya da tebeşir beyazı ekleşir… Güneşin tabağında sarı ve kırmızıyı bolca karıştırmak lazım gelir. Sonra, içi koyu turuncu dolu konserveye de iş düşebilir biraz… Bulutlar, duygu fırçamızın ağzıyla resim olurken bazen kirlenir. Bir çorba kaşığındaki kocaman beyazlar ufacık siyahla küllenir… Güneş, gündüzden ayrılıp akşam şölenine de davetsiz kalınca, maviden artan birkaç tutamla morarmaya yüz tutar… Bu arada, nefsimiz yerin yüzündeki şikar masasında birazcık körelince, göğe bakan doyumsuz gözler bu renklerin daha nicelerini vurmaya yeltenir.
***
Rengârenk boyalar kullanmadan, sadece çizginin gücüyle resimlerini renklendirip boyutlandıran Grafiker Ressam Necati Derya, tablolarında mazinin listesine kaydolmuş malzemeleri kullanmaktan vazgeçmiyor… Çini mürekkebi, tarama ucu ve sapı, rapido kaleminin yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş materyalleri kullanarak resim kâğıtlarına gönül terini damlatan Derya; memleketi Adana, şu an yaşadığı şehir İstanbul, bir dönem yıllarını verdiği Gaziantep’le ilgili gezintiler yapıyor. Bu detaylı gezintileri resimsel boyutta gerçekleştiren ressamımız, açtığı kişisel sergiler aracılığıyla, nostaljik turlarına sanatseverleri de dahil ediyor.
SANATSAL BEKLEYİŞLER
Her etkinliği ilgi gören, zevkle izlenen Grafiker Ressam Necati Derya, önümüzdeki sezonda gerçekleştireceği projelere dair bilgileri şu sözlerle anlatıyor:
“Galerisi olan belediyeler, talepte bulunanlara nihayet sergi tarihi vermeye başladılar. En son 2018’de Gaziantep’te sergi açmıştım ama büyük bir talihsizlik oldu. Dünyayı korona adında bir salgın hastalık kapladı. Bu nedenle, Gaziantep sergim ilk haftasında kapılarını kapatmış ve tam bir yıl süreyle tablolarım salonda pasif halde kalmıştı.
Yıl 2022… Geçtiğimiz üç yıl boyunca salonlar önemli ölçüde kapanınca, sanatçılar sergilerini açamaz olmuştu. Tabi, bazı özel galeriler bu yasaktan muaftı ve onlar çeşitli aralıklarla olsa da etkinliklerini sürdürebildiler.
Neyse ki, belediyeler sanata dair mekânlarını etkinliklere açmaya, tarihler vermeye başladılar. Öyle ki, ben Adana sergim için, bu yılın Şubat sonu veya Mart ortalarında bir tarih istemiştim. Fakat ancak Ekim ayına gün verebildiler. Üç yıl bekledikten sonra onuncu aya tarih vermelerine ancak şükür edebildim.”
BİR YILDA İKİ SERGİ
“Bu yıl iki sergi tarihi almanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyorum… ilk sergim, 5 Mayıs 2022’de İstanbul’da olacak. İstanbul’un 1880’li yıllarını içeren fotoğrafların yüzlercesi arasından 40 adetini titizlikle seçtim. Yine her zamanki titizliğimle, fotoğraflardaki tüm detaylara dikkat ederek ve her bir resme dört günümü feda ederek tarama ucu, fırça, rapido kalem ve özel resim kalemleri ile de destekleyerek, siyah beyaz çini mürekkebi ile çizdim. Kısmet olursa verilen tarihte sergimi açacağım.
İstanbul sergi tarihi net olarak yer ve adresi şöyle: 5 Mayıs Perşembe günü saat 18.00’de, CKM yani Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde saat açılacak ve 8 gün sürecek.
Bu sergi de Adana’da açacağım sergi gibi görkemli olacak… Üç yıldır çevremdeki dostlar, arkadaşlar, resim sevenler merakla bekliyorlardı. Gerek onlar gerekse ben sabırsızlıkla bu tarihi bekliyoruz.
Adana sergim ise 3 Ekim 2022’de 75.Yıl Sanat Galerisi’nde olacak. 50 adet resim ile açacağım bu sergi, Adana’da açacağım ikinci kişisel sergi olacak. Bu etkinliği de üç yıldır Adana’daki tüm dostlar sabırsızlıkla bekliyorlardı. Bu sergi de, ilkinde olduğu gibi görkemli bir sergi olacak, buna yürekten inanıyorum.”