Adalet Ağaoğlu çapında yazarlar hangi türde yazarlarsa yazsınlar, o türe yeniden hayat verirler.
Yaşadığımız birçok ayrıntıyı biz es geçerken, o edebi bir büyüteç altında başyapıtlar yarattı.
Her zaman belirtirim, iyi azarlar hakkındaki inceleme, eleştiri, deneme yazılarımdan sonra baktığımda hep bir eksiklik duygusu yaşarım.
Edebiyat, bir yazarın yaşadığı toplumun da güncesidir. Onu ustalıkla kaleme aldıysanız, eskimez, yüzyıllar boyu tanıklığını sürdürür.
Derin, bitmeyen konular söz konusu olduğunda birinci anılacak ad, Adalet Ağaoğlu’dur.
Kadın sorunundan geleneksel ilişkilerimize, tarihi algılayışımıza kadar konuları romana getirmiştir.
Onla ilgili birçok toplantıda, sempozyumda konuştum, her zaman da yeni bir keşfin zevkini yaşadım.
55. yazarlık yıldönümünde ben de vardım. Rahmetli eleştirmen arkadaşımız Füsun Akatlı, gecedeki konuşmasında, ilk eleştiri yazısının Ölmeye Yatmak üzerine olduğunu açıklamıştı.
O gecede rahmetli eşi Halim Ağaoğlu’nu da övdüm.
Adalet Ağaoğlu, kitaplarının ilk nüshasını Halim Ağaoğlu’na imzalarmış, o imza metinleri de sonradan kitaplaştı.
Yazının devamını okumak için tıklayın