Akan, durduralamayan, tam da kavrayamadığımız ZAMAN,
Ufak tefek farklılıklarla genelde aynı hücre, doku, benzer GENETİK,
AKIL ve onun her türlü hikmeti,
Ölmeyen, öldürülemeyen, hep yaşayan bir RUH.
İnsan ve hayat altı üstü buyken,
Senaryo ve kurgu bundan ibaretken,
Ha gayret, geçici fiziksel görünümünü güzelleştirmeye çalışan insanlık.
Güzel görünmeye, güzel olmaya, güzel denilmeye ihtiyacın artışı,
Ve beraberinde getirdiği acı insanlık yükü.
En büyük maratonumuz yaşamın, süreçlerini gözden kaçırtan nafile çaba,
Akla, bedene, ruha eziyet, eza, zulüm; güzelleşme çabası…
Güzel olma isteği, güzel görünme ihtirası, güzel bulunma ihtiyacı.
Hepsinden büyük gaflet; kendini güzel gösterme kandırmacası.
Akıllı ve bilgili değil, sağlıklı ve dinç değil, huzurlu ve dingin hiç değil,
Sadece ve sadece süjenin algıda estetiği kullandığı bir bakış açısından,
Geçici bir illüzyonun peşindeyiz büyük bir oranda.
Allah sonumuzu hayır etsin…
∞Ω∞
Sürekli yaşlanan ve proğramlanmış hücre ölümü ile eksilen bedene,
Yaşam koşulları değiştikçe güç kazandıracak tek şey,
‘’Değişkenlik içindeki birlikteliği keşfetmek der’’; Felix Mendelssohn.
Doğadaki bütün canlıların, insan, hayvan ve bitkilerin vücutlarının,
Bir matematiksel denge ve oran içinde yaratıldığını düşünürsek,
Bu oran ve dengenin matematiksel olarak değiştiği duruma da,
Güzelliğin olmaması, bozulması hatta çirkinlik olarak isimlendirme yaparsak,
Canlının doğal sürecinde, cansızında doğa etkisinde değişimi sonucu,
Mutlak bir başkalaşıma maruz kalacağı, hakikatin ta kendisi.
Güzel görünmek yada olmayı o yüzden resimlere heykellere, anlığa taşıyoruz.
O yüzden her doğduğumuz güne yeni çabalar ekliyor ve sürdürüyoruz mücadeleyi.
Kusursuz oranlara devşirilerek, çekiştirilip doldurularak elde edilen fiziğin,
Yada matematiksel hesap çıktılarıyla sanal şekilledirilip servislenen görüntülerin,
İnsanın uzun hayatına ne denli katkıda bulunabileceğini sanıyoruz acaba?
Güzel olmak, güzel görünmek, güzel bulunmak, güzelliği üstünde toplamak,
Bir illüzyon mu, manuplasyon mu, paradigma mı, yoksa paradoks mu?
Norm değişkenliği ve zamanın oranlarla oyunu, fiziksel güzelleşme çabamıza,
Öyle bir beyhudelik kisvesi yapıştırıyor ki, sorma gitsin.
Aklı ve ruhu koru yarabbi, sonumuzu hayır eyle…
∞Ω∞
Bir güzelliğimiz kalmıştı, ona da bir kulp buldun Emre kardeş demeyin.
Güzellik hepimize lazım, belirli bir kısmın estetik sıradanlığı benim meselem.
Yaradanın her yarattığının arkasındaki illiyet bağını, akıl ve hikmet yoluyla,
Denge yoluyla, bütünün parçası idrakine ulaşma yoluyla anlamaya çalışıyorum.
Büyük ahengi, özel oranı, batıni bütünlüğü anlamadıkça uçup gidiyor herşey.
Algılayan kişinin, etkisinde kaldığı şeyin, o kişide oluşturduğu,
Yüksek derecede çekicilik, beğeni ve güçlü pozitif duygu yaratan,
Nitelik yada niteliklerin kombinasyonunun matematiksel çıktısıdır güzellik.
Güzellik sahip olanın değil de algılayanın daha çok elinde olan bir kavram.
Tabii ki kendini beğenme yada beğenmişlik yanılgısına kadar derinleşmediyseniz?
Platonun güzelliğin birinci aşaması olan ‘’ fiziksel’’ olanına takıldığımız bir yüzyılda,
Moral, entelektüel ve mutlak (ideanın) güzelliklerin algılanmasını,
Nasıl olup ta bu sonraki kuşaklara anlatabileceğiz, çok endişeliyim.
Yaşam uzun bir maraton dedik, ve yeni gelişmelerle ömür uzadıkça uzuyor.
Güzelleşme çabalarının ve ihtirasının çocukluğa uzandığı,
Güzel olmak, görünmek ve bulunmak beyhude ihtiras süresinin uzadığı yaşamlarda,
Gelecek kuşakların yüz seneyi bulacak uzun yaşamlarının ikinci yarısında,
Bu anlamsız çabadan kurtulup, kendilerini yaşamla bağdaştıracak,
Gerçek güzellik motivasyonuna nasıl ulaşacakları soru işareti?
Entelektüel moralin, sağlıklı bedendeki mutlak ideasını farketme ayrıcalığı,
Bu bahsettiğim güzellik.
Dolgulu elmacıkların ortasındaki kemeri alınmış burnun iki yanında rimellenmiş,
Takma kirpik üstü kaşları, fotoshopla kaldıran görüntünün zahiri geçiciliğinden,
Zamana bağlı değişkenlik içindeki matematiksel birlikteliği idrak eden,
Batıni derinliğin ortasındaki mutlak ideanın kalıcılığındaki güzelliğe terfi.
Herkesin mutlak güzelleşmesi yada güzellik algısının herkesleşmesi çare.
Yoksa Allah sonumuzu hayır etsin…