Kimisi henüz 10’lu yaşlarında, kimisiyse 20’lerin sonunda. Türkiye’den çıkan, dünyanın dört bir yanında performans sergileyen bu isimler klasik müziğimizin geleceğini temsil ediyor.
Can Çakmur (Piyano)
Başta Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışması ve İskoç Uluslararası Piyano Yarışması olmak üzere, Can Çakmur pek çok prestijli uluslararası piyano yarışmasında birincilik elde etti, ödüller kazandı. Ülkemizin hızla yükselen genç piyanisti, bu sene itibarıyla 12 albümlük yeni bir kayıt dizisini de başlattı. Dizinin ilk albümü Schubert + Schoenberg geçtiğimiz mayıs ayında yayınlandı.
Hande Küden
(Keman)
1992 doğumlu sanatçı Hande Küden’in Adana’da başlayan hikayesi onu Berlin’e, dünyanın en prestijli orkestrasına götürdü. Berlin Filarmoni Orkestrası’nın 139 yıllık tarihinde, 1. keman grubuna asli üye olarak kabul edilen ilk Türk müzisyen Küden. Solist olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’na eşlik eden sanatçı, Almanya’dan Tataristan’a birçok ülkede resitaller verdi.
Nil Venditti
(Şef)
Dünyanın dört bir yanındaki prestijli orkestralarla çalışan Nil Venditti’nin geleceği fazlasıyla parlak. Haydn, Mozart, Mendelssohn ve Beethoven repertuvarlarına fazlasıyla hakim olan şef, aralarında Bilkent Senfoni Orkestrası, Slovenya Filarmoni Orkestrası, Toskana Orkestrası ve Hollanda Filarmoni Orkestrası’nın da olduğu birçok orkestra ile birlikte çalıştı. Fazıl Say ise onun büyük destekçilerinden biri.
Kaan Baysal
(Piyano)
2003 doğumlu Kaan Baysal, 2014 yılında İstanbul Müzik Festivali’nde festival tarihinin en geç solistlerinden biri olarak sahne almıştı. Beethoven, Chopin ve Rahmaninov repertuvarlarına özel ilgi duyan genç sanatçı, festival sahnesinde dünyaca ünlü Lang Lang’le sahne almıştı. Baysal, aralarında Mozart Solist Ödülü’nün de olduğu birçok ödülün sahibi.
https://gazeteoksijen.com/yazarlar/alper-bahcekapili/klasik-muzigin-gelecegi-15-isim-185946