İnsan Zekasının Sıfır Atık Sınavı – Emre Toğrul

Emre Toğrul

SIFIR ATIK, gittikçe yaygınlaşan bir yaşam felsefesi,
İnanırsınız, inanmazsınız, ama saygı duyulacak,
Belki de genç kuşaklara aktarılacak en önemli kavram.
Hammaddesi tertemiz doğadan yada taklidiyle karşılanıp,
İnsan kullanımına sunulan her materyalin,
Organik ya da dönüştürüldüğü inorganik şekilde,
Doğaya geri bırakılması ATIK .
Yani bireysel yada toplu olarak kendi dışımıza bırakıp,
Kurtulduğumuzu, dışa itttiğimizi , arındığımızı sandığımız
Ama akıllıca azaltıp dönüştürmezsek geri gelen atık,
İnsan zekasıyla dalga geçen en önemli üretimimiz.
Atık yönetimi hiyerarşisi konuşuluyor artık.
Modern dünya; önleme, azaltma, tekrar kullanım,
Geri dönüşüm, enerji geri kazanım, bertaraf adıyla
Altı önemli basamak tarifliyor, atık hiyerarşisinde.
Hani biz çöp kutularını bile ayırmayı zul sayarken,
Aklı evveller, atığı ayırıp tipine göre atmayı geçmiş,
Çöp sahalarına atmaya ‘ Vahşi Depolama’ diyor.
Recycle ile downcyle’ ı bile kabul etmeyen bu anlayış.
Yani, tekrar kullanım ve indirgeyip kullanımı bile tartışırken,
Yaşamları minimalize edip, sıfır atık yaşam için,
Algoritmalar, hiyerarşik düzenlemeler yaparken,
Biz işin neresindeyiz anlamak gerek. 
Tüm kullanım ömrü ortalama 12 dk olan,
Ama doğaya atık olarak bırakıldığında sonsuzluğa seyreden,
Bir naylon poşetin özünden alıp konuyu,
Birgün balıktan çok pet şişe atıklarının yüzeceği,
O güzelim okyanuslara götürmeyeceğim.
Taze bir anektodla, konuyu zikredeceğim dostlarım.

●●●●○○○○●●●●

Atık sadece insanın kendi dışına bıraktığı,
Yer kaplayan madde olarak algılanmamalı.
Ses, görüntü, koku ve davranış da atık oluşturuyor.
Atığı dışımıza bırakma ve sorumluluğunu almama,
Bu sorumluluğunun bize utanma, sıkılma hissettirmemesi,
Üstelik bundan haz alabilmek artık çağ dışı oluyor.
Atık konusu, insan zekasının en büyük sınavı.
Malumunuz, Adanamız bir karnaval ile coştu geçenlerde.
Doğanın en güzel çiçeklerinden birinin adıyla,
Birçok yönüyle harika diyebileceğimiz bu etkinlik de,
İş atık felsefesine gelince, madalyon tersine döndü.
Festivalden herkes kendince alacağını aldı gitti,
Biz Ziyapaşa, Kurtuluş, Toros caddesi sakinlerine,
Mebzul çeşit ve oranda, koca bir atık dağı kaldı.
Artık, davulun sesinin uzaktan bile hoş gelmediği,
Hani o saçlara taç yapılan çiçeklerden çöp öbekli,
Soğanın ve etin geride kalan sası kokusuyla bezeli ,
Bir ‘Atık Çiçeği Festivaline’ dönüştü, Sindirella eve dönünce.
Somurulmuş izmarit ve tükürülmüş çerez kabuğundan,
Atığını tutamayan güruhun bahçe duvarına bıraktığı üreden,
Plastik şişenin kutu içecekle oluşturduğu atık sergisinden,
Naylon torbanın kırık şişeyle çimler üstü armonisine kadar,
Bir kısım etkinlikle güzelleşti şehrimiz.
Sosyal kaynaştırma ve birlikte yaşama anlamında
Bir etkinliğin, verdiği keyif ve kazanç kadar,
Ardında atık bırakmamasının da önemli olduğu kanısındayım.
Örneğin ‘’Sıfır Atık Portakal Çiçeği Festivali’ en azından.
Ses, görüntü, koku ve davranış atıklarına da model olabilen,
Salt halayın, istediğince bağırabilmenin, gürültünün önünde,
Atığını özgürce bırakıp çekip gitmeyi aşmış katılımcılarıyla,
Gerçekten portakal, orda kal şeklinde bir festival mesela…

●●●●○○○○●●●●

Dedim ya, sıfır atık insan zekasının yeni sınavı.
Şimdilerde ve doğrudan tanımıyla ise sıfır atık,
Tüm ürünlerin yeniden kullanılması için,
Kaynak ömrü döngülerinin yeniden tasarlanmasını,
Teşvik eden bir felsefe. 
Yani, sizden çıktıktan sonra umurunuzda bile olmayan,
Doğaya yada başka sistemlere gönderip kurtuldum sandığınız,
Ama aklımızı kullanmazsak bizden daha hızlı üreyen,
Sinsi ve morbid atığa çare olabilecek bir felsefe.
Poşette, karmakarışık kapıya bırakıp, gittiğini sandığımız,
Araba penceresinden fırlatıp kurtulduğumuzu sandığımız,
Dereye, denize, göle boca edip tüyerek yok saydığımız,
Bacadan, egzosdan, akardan, kokardan doğaya bıraktığımız,
Her atığın ama her atığın,
Gerisin geriye üstümüze döküldüğünü idrak, meselemiz.
Amaç depolama sahalarına, atık yakma fırınlarına,
Veya okyanusa hiçbir çöpün gönderilmemesini hedefliyor.
Ekolojist Willie Haas ve arkadaşlarının son çalışmasına göre,
Dünya 41 milyar tonluk yıllık atığın 4’ünü dönüştürebiliyor.
Ne mi yapalım dostlar, bugün bu satırları okursanız,
Önce bu konu üstünde düşününüz derim, biliyorum zor!
Sonra yanal düşünce ile atıksızlığı idrak etmeye çalışalım.
Sonra belki en basitinden bir hamle yapabiliriz.
Örneğin ‘’Sıfır atık bir festival’ iyi bir başlangıç olabilir.