İnsansı Robot mu, Robotlaşmış İnsan mı? – Emre Toğrul

Çok ilginçtir, yapay zeka dünyayı ele geçirdikçe,
Hızla, kendini geliştirebilecek sistemlerin işine göz dikiyor.
İnsan-insan ilişkilerinin en sarsılmaz görülenlerinden olan cerrahi,
Artık işe elini atan Robotların karşı konulmaz kıskacında.
Sizde ‘’Robotik Cerrahi’’ var mı diye sorar hastalarımız,
Yüzlerinde müstehzi, en iyiyi isteyen bir ifade ile.
Robot adı altındaki düşündükleri o kavram ne ise,
Onun insandan daha başarılı, hatasız ve mükemmeli,
Şüphesiz, bahanesiz, mutlak yapacağından emin sorarlar.
Hocam sizde ‘’Robotik Cerrahi’’ var mı?
Her gelişmeye açık ve akla güvenen insan gibi bende,
Yanıtımı vermeden, işi size farklı yönüyle bir anlatmak isterim.
‘’Var, hemi de Robotun şahı var’’ demeden önce!!!

●●●●○○○○●●●●

Uygar dünya, kuşaktan kuşa üst üste yığılan ve biribirine benzeyen,
‘’ Şöyle olursa ne olur’’ senaryolarının bir çıktısı değil mi?
Nöral algoritm alanımızdaki küçük oynamalar, itmeler
Dünyayı hayal gücümüzün gözlüklerinden şekillendirmemizi sağlamış,
Türümüzü, biz insan türünü, diğerlerinden aykırı bir güzergaha itmiştir.
Aslında birçok alanda hayvanların insanlardan daha iyi olduğu kesin.
Filler daha güçlüdür, jaguar çok daha hızlı koşar, antilop zıplar,
Uçar, yüzer, tırmanır, havasızlığa açlığa suzuzluğa yüke dayananırlar.
Ama kendi yetersizliğini kapamak için yardımcı araçlar yaratmayı,
Sadece ve sadece insanlar başara gelmiştir.
Hayvan, bitki ve doğayı kendine göre şekillendiren ve onlar olmadan,
Bir işe yaramayan insan zekâsının son oyuncağı ise Robotlar.
İnsan yaşamını kolaylamak, ulaşmak, güvenle ve etki yaşamak için,
Eğlenmek, eğlendirmek, eğlemek, eğilmemek için yarattıklarının,
En sonuncusu tıpatıp kendi zekasını, bedenini taklit eden Robotlar.
Yakın bir gelecekte bilişsel becerilerle donatılı robotlar,
Çevrelerini algılamak, değerlendirmek ve bundan sonuçlar çıkarmak,
Kendi başlarına öğrenmek, gerekçeler geliştirmek, planlamak,
Ve belki ruhumuzu da taklitle eyleme geçmek durumuna gelirlerse,
Yani daha önceden bir insanın, mesela bir cerrahın,
Tüm detaylarıyla programlamadığı sorunları çözmeye başlarlarsa,
O zaman insan için de atıl bir gelecek başlayabilir.
Peki biz kimiz ve yarattığımız Robotlardan asıl farkımız ne?
Gerçekleri öğrenir, kurguyu üretiriz. Olanı kavrar, olabilecekleri düşleriz.
Öğrendiğimiz gerçeklerin ötesine uzanma kapasitemiz sayesinde,
Çevremizdeki dünyayı artan bir farkındalıkla algılayabilir, hisseder,
Ancak olası başka dünyaları kurgulamaktan da geri kalmayız.
İnsan türünü diğerlerinden ayıran en önemli özellik olan,
Derin öğrenme kapasitesi, 86 milyar eşsiz sinir hücresi,
Ve 6 milyon km’yi bulan bağlantılı ağlarca gerçekleşmektedir.
Aslında yapay zekaya can veren akıl budur,
Yani ‘’sizde Robotik Cerrahi var mı hocam’’ diyen bile,
Hala derin öğrenen duygusal zekalı o insana güveniyor.
Robotu kendisi gibi mantıklı, sevecen ve benzer hikaye yönetsin istiyor.
‘’Oğlum Robotun yağına suyuna baktın mı’’ diyen birisi…

●●●●○○○○●●●●

Yapay zekanın cerrahi tıp dahil tüm mesleklerdeki artan yeri,
Geleceğin de bu yöndeki engellenemez düzenlenmesi aşikar.
Peki ama, bunun yapay sistem- insan ilişkisi için anlamı nedir?
Bilgisayar, robot ya da adı neyse tüm yapay zeka unsurlarındaki,
İşlem kapasitesi, çiplerin depolama ve iletişim kurma özelliğinin,
Muazzam performans artışının böyle devam edeceğini varsayarsak,
Yüksek sensör teknolojili, insanlarla işbirliği yapan insansı robotların,
Nesnelerin interneti (IoT) adlı bir şebekeyle aracılığıyla
Birbirine bağlanmasının ve giderek daha büyük miktarda veriyi,
Tekrarlanabilir, geliştirilebilir yöntemlerle analiz edilebilmesinin,
Hatta bunun pratik yaşama, mesleklere indirgenmesinin eşiğindeyiz.
Yapay nöronların ve öğrenme becerisine sahip sistemlerin gelişmesiyle,
Verilerin anlamlarının düzenlenmesiyle, yani içeriklerin yorumlanmasıyla,
Ve bunlar arasındaki bağlantıların otomatik olarak tanınmasıyla Robotlar,
Yapay nöron ağlarında öğrenip, tıpkı derin öğrenen bir insan gibi,
Mantıkla, bilgi temsili ve kurallara dayanan sonuç çıkarımıyla hareket edip,
Zekanın kutsal kasesini de ulaşmış olacaklar.
Bu noktada bile hala makinelere öğretemeyeceğimiz,
En azından insan evladına öğretilebilen şekliyle öğretemeyeceğimiz,
Bir hüzün, bir sevgi, mutluluk, keder, aşk, merhamet gibi,
Evrensel insani duygular olsa ve bununla avunsak da,
Çağın iletişim unsurlarıyla, robotlarla yetişen yeni neslin,
Zaten sanal dünyadaki yapay hazdan aldığı demle büyüyüp,
Böyle şeylere ihtiyacı olmayacak.
Robotlar insanlaşmayacak, biz gitgide robotlaşacağız dostlar.
Belki o zaman geldiğinde nadir bir hasta;
‘’ Hocam sizde Robotik Cerrahi’’ var mı yerine şöyle diyecek, ​
‘’Acaba bu hastanede, konuşabileceğim insan hekim var mı’’