Biz özel ve güzel bir milletiz vesselam,
Tezatlarla doluyuz, ağızda hep benzer kelam,
Söylemenin, iştahla anlatmanın delisiyiz,
Amma işimiz bittimi de, ne sabah ne selam…
∞∞
Şark kurnazıyız yalan yok, taa mistik ezelden,
Kusurlu gerçeği sıkıştırırız argümana tezden,
Söylerkene barabar, yeniden biçimlenir ifaden,
Epistemolojik hokus pokus, illaki her lafa den den…
∞∞
Bayılırız nefrete dayalı söylemin akışına,
O ‘Argumentum Od Odium’ bakışına,
Hamasettir elbet çıktısı kinin, öfkenin,
Hastasıyız cümle içinde küfürle dövenin…
∞∞
‘’Ignoratio Elenchi’’ der Anglosakson,
‘Bak’ deriz, ‘şunu da söyliyeyim, bu son,
Asıl meseleyi göz ardı ederiz cin gibi,
Mevzu olur ıcık cıcık, arkada bambaşka bir fon…
∞∞
Gün geçmez ki duymayalım yusyuvarlak bir yalan,
Safsatanın zirvesinde dolanır durur argüman,
Bilmediği için yanlış demek, vallahi milli hasletimiz,
Kanıtsız bilginin hafifliğine yangındır The-o-man…
∞∞
Gelir her laf dayanır kırk katır ya da kırk satıra,
Buyur sahte ikilemlerle dolu çarpıtmalı panayıra,
Yahu hiç, insani üçüncü seçenek olmaz mı bu ovada?
Sıkıştırıldığımız o dilemma en insafsız kandırmaca…
∞∞
Korkuluk muamelesi yaparız çoğunluk hasmımıza,
Çok kalıtsal ıramızdır çarpıtma, benzeriz biz hısmımıza,
Atfederiz, aslında ona ait olmayan görüşü onunmuş gibi,
Laf çevirme üstadıyız, hem yereriz, hem de el omuza…
∞∞
Tartışma kültürümüz ‘ tu quoque’,- sen de söyle vallaha,
Retorik çizgimiz ‘ qui digit’, – aaa kim demiş acaba,
Dayanağımız ucubeoloji,- kardeş herşey apaçık ortada,
Ustalığımız; belirsiz kanıttan istediğimizce sonuç çıkarma…
∞∞
Sormaz ise dinleyen, duyduğuyla bilenlerindir hep laf,
Tahminini görmüş, hayalini yaşamış gibi anlatır, hep gaf,
Esnek sözle hafif mizahtır en gelişmiş nükte ayarımız,
Ad hominem, öz yerine kişiye yönlenir her laf-ı güzaf…
∞∞
İnsanın yüzüne yapılandır en kurnaz kandırmaca,
Terimler, gözler önünde yumuşakça farklı yer almaca,
Belirsizleştirip bulanıklaştırırız ki,av çakmasın vaziyeti,
Dinamiğimizdeki küstah jargon; ‘Bak senin için aslında’…
∞∞
‘Post Hoc Ergo Propter Hoc’ derler, safiyane nirengimiz,
‘Bundan sonra oldu, o halde bunun yüzündendir’ mealimiz,
Sayı ve rakamlı verilerle biteviye test edilir algımız emme,
Önce fikir, sonra ona uydurulan istatistiktir asıl kerizliğimiz…
∞∞
Söylemlerimizde bu denli aldatmaca, doğru mu derseniz,
Aslında üç aşağı beş yukarı aynı insanlarız takdir edersiniz,
Kendi yalanına inanmakla başlıyor deformasyon aslında ,
Söz ağızdan çıkmadan önceki süredir, alamadığımız dersimiz…