Kudret Sönmez-RENKLER; Futbol sahalarında bir yazar yetişti

Bazen mazi gelir, dayanır düşünce kapımıza. Anılar duygularımızı kaşır. Çocukluğumuz koşar durur kafamızın hasret kuşağında. Bir şut çeker minicik ayağıyla; gole gider naylon top yuvarlana yuvarlana. Saha daracık bir sokak, kalelerse iki taşın birkaç adımlık arasına kurulmuştur. Atılan sevinç çığlığı ne de tatlıdır, hele azıcık da salya sümük karışırsa bağırtıya… Maça çıkan kısa pantolonlu üç beş kişilik takımları kim bilir kaçımız hatırlar? Sizi bilmem de, hafızamın çelmesi düşürünce beni o dönülmez vakitlere, dizimle dirseğim değil, yüreğim kanar. Hiçbir şey ağrıtmaz artık duygularımı ve bedenimi; “Maç dün bitti, bugün başka bir oyundasın.” diyen gerçekler kadar

Nevzat Hız… Adana’da doğdu ve yeşerdi. Kanallarda yüzdü, mahalle sahalarında futbol oynadı, yazlık sinemalara gitti. Bu kültürler şehrinin insanı olmaktan her daim gurur duydu.

Seyhanspor, Adana Gençlerbirliği ve Adanaspor ile Adana Demirspor’un B takımlarında futbol oynadı. Adana Amatör Ligi 1977-78 sezonunda Gol Kralı oldu.

Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldu. Devlet Hastanelerinin yanı sıra serbest diş hekimi olarak çalıştı.

Üyesi olduğu Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nde bir süre 2. başkanlık yaptı. Dernek bünyesinde “Adana: İlçeleriyle Güzel” fotoğraf projesinin hocalığını üstlendi… 2007 ve 2009 yıllarında ülkemizin en saygın etkinliği olan “Altın Kamera Fotoğraf Yarışması”nın siyah-beyaz dalında başarı ödülünün sahibi oldu. 2009 yılında “Anadolu’da Yaşam” ve 2010 yılında “Çalışan Çocuklar” konulu fotoğraf yarışmalarının Türkiye birinciliklerini kazandı.

Çeşitli kentlerimizde ve Kıbrıs’ta; “Ödüllü Fotoğraflarım”, “Torosların Son Yörükleri”, “Caritna Suriye”, “Van Depremi: Çadırkentlerden Portreler”, “Kapanan Kapılar”, “Gördüklerim ve Hikayeler” isimli kişisel fotoğraf sergilerini açtı. Birçok gazete, dergi ve sosyal medyada yazıları yayınlandı.

Senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı ‘’Kebapçı Memet’’ adlı kısa filmiyle 2017 Yılı Altın Koza Film Festivali’nde ikinci olarak “Yaşar Kemal Ödülü”nü kazandı. Halen, Adana Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve Sanat Kurulu Başkanlığı görevini sürdürüyor.

Nevzat Hız’ın araştırma niteliğindeki 10. kitabı “Golcü Raşit’ten Orhan Kemal’e” geçtiğimiz günlerde kültür hazinemize eklendi. Hız, konuya dair şu bilgileri paylaştı:

“Orhan Kemal iyi futbolcuydu…

Adanalı usta yazarımız bir yazısında şöyle yazmıştır: ‘Sahaya çıktığım zaman uzun uzun alkışlanan ve her maçta bir iki gol atan bir futbolcu olma hayali kafamda yaşar…’

Onlarca roman, öykü hatta film senaryolarında futbolu yazmış ve asıl önemlisi o yılların sosyal yaşamı, iş hayatı ve özellikle uzun yıllar yaşadığı kenti hakkında değerli bilgiler vermiştir. Edebi eserlerde futbolun bu kadar gerçekçi ve geniş yer aldığı başka romanlar, öyküler yoktur. Bu, ülkemizde bir ilktir.

‘Hayatta en büyük gayem futbolcu olmaktı.’ diyen Orhan Kemal, birçok eserinde elbette futbola yer verecekti. ‘Suçlu’ romanında Aslan Tomson hayranı Cevdet’i, ‘Yüz Karası’ romanında ağabeyine doktor olması için para yollayan Solhaf Cahit’i, ‘Küçücük’ romanında ise futbol maçında ayağı kırılan Erol’u ana özne olarak yazacaktı.

Özellikle otobiyografik eserleri olan; ‘Baba Evi’, ‘Avare Yıllar’, ‘Dünya Evi’ ve ‘Arkadaş Islıkları’nda kahraman Genç Raşit’tir. Romanlarında futbolun sadece futbol olmadığını; paylaşmak, yardımlaşmak, arkadaşlık ve birlikte başarmak veya kaybetmek olduğunu yani hayatın önemli bir gerçeği olduğunu vurgulamıştır. Usta gerçekçidir, yaşadığını ve gördüğünü yazmıştır.

Futbola Tepebağ Mahallesi’nin dar sokaklarında başlamışsa da kısa sürede mahalle takımı Çelikspor’a geçmiştir. Takımları dağılınca yakın arkadaşları ile birlikte 1932 yılında kurulan Adanaspor’a geçmiş böylece genç yaşta amatör futbola başlamıştı. Sonrasında Seyhanspor ve Adana İdmanyurdu ile Bölge Amatör Karmasında yer almıştır. Genellikle sağaçık veya santrfor oynayan, iyi penaltı atan, sert şutları ve kıvrak çalımları ile aranan futbolcudur.

Gazi’yle birlikte futbolcu olma hayaliyle, Mersin’den gemiyle İstanbul’a kaçtıklarında, Galatasaray’ın kendisini takıma istemesine rağmen, Adana’dan takım arkadaşı Gazi’ye teklif yapmadıkları için Galatasaray’ı reddeden iyi yürekli bir insandı.

‘Kırmızı Küpeler’ kitabındaki ‘Kırk Yaş’ öyküsünde, futbol oynayan küçük çocuklarla futbol sohbeti yaptığını hatta attığı frikik gol olunca çocukların kendisine ‘Yaşa Moruuuuk!’ diye bağırdıklarını yazmıştır. ‘Cıvık’ adlı öyküsünde ise şunları anlatır: ‘… Sabahlardan akşamlara kadar futbol oynuyorum, oynuyoruz. Tıpkı bunlar kadardım. Yendiğimiz bir maçtan sonra götürüldüğümüz Seyhan nehri kıyısındaki Şafak gazinosu. İçtiğim, içtiğimiz ilk rakı?’ Yıllardır sönmeyen içindeki futbol özlemini, futbol peşinde deli gibi koştuğu, sabahlardan akşamlara kadar bitmez tükenmez haftaymlar (devre arası) tamamladıklarını, yazılarına dökmek onun en doğal hakkı olmalıydı.

Orhan Kemal ileri yaşlarında bile ‘Futbol oynamak istiyorum be futbol…’ diyecek kadar futbol sevdalısıdır.

Bu araştırma kitabını hazırlamaya birkaç avantajla başladım. Öncelikle Orhan Kemal hayranıyım, tüm kitaplarını birkaç kez okudum. Bununla birlikte, Adanalı olmam ve uzun yıllar amatör futbolculuk yapmamın da çok faydalarının olacağı açıktı. Umarım başarmışımdır.

Anılarım ve Orhan Kemal’le ilgili ilginç bir tesadüfü de yazmak isterim. 1976 yılında Türkiye Amatör Genç Takımlar şampiyonu olduğumuz Seyhanspor’un o zamanki başkanı Gazeteci Çoban Yurtçu’dur. Yurtçu, Orhan Kemal’in ortaokul ve Seyhanspor’dan futbol arkadaşıdır ve yakın dostlukları olmuştur.

Yine daha önceleri yayınladığım ‘Tarihi Spor Fotoğraflarıyla Adana/ 1900-1950’, ‘Sararmış Fotoğraflarla Adana’da Yaşam’ ve ‘Bir Şehir Sözlüğü: Orhan Kemal’in Adana’sı’ son olarak ‘Adana Futbol Tarihi-I’ kitapları bu araştırmaya, bir anlamda senaryoya, ‘Golcü Raşit’ten Orhan Kemal’e ön hazırlık ve ilham kaynağı olmuştur diye düşünüyorum. Araştırmacıların bu kitapların hepsini bir bütünlük içinde okuyacağına eminim.

Orhan Kemal’in oğlu yazar Işık Öğütçü’ye önemli tavsiyeleri için, kitabıma çok değerli destekler veren, editörlüğünü ve danışmanlığını yapan Gazeteci Yazar Mazlum Vesek’e çok teşekkür ederim.