Moebius Şeridinde Sosyal Adalet / emre toğrul

Moebius Şeridinde Sosyal Adalet

Sonbahar giderken şehrimden,
Parka bakan balkondayım, erken,
Yapraklar dökülüyor, uçuşuyor.
Misafirim var, hemde mühim !
Utah’tan, ABD’de yaşayan kızkardeşim,
Hayatını toplumsal sosyal adalete adamış,
Bahreyn’de, öcü bir forumda konuşmuş,
‘’Endüstriel Gelişmede Cinsiyet Eşitliği’’,
Belli ki döktürmüş, tipik feminist ekonomist.
Hararetle anlatıyor, tevbe susmuyor!
‘’ Aslında hepimiz aynı taraftayız Emre,
Moebius şeridi gibi düşün yaşamı’ diyor.
‘Anam, bacım ney şeridi hele’’ diyorum.
‘Moebius şeridi, bırak mavrayı dinle’’ diyor.
Moebius şeridi üzerinden bana anlatıyor,
Kadın erkek eşitliğinin sosyal gerekliliğini.
‘ Eşitliği unut, eşdeğerliliğe yoğunlaş’ diyerek,
‘ Aboo, bunları nerden öğrendin gülüm’.
Kızıyor, onu kızdırmaya bayıldığımı biliyor.
Ekliyor; ‘ karmaşık ve zengin matematik,
Doğadaki gibi, basit çıktılar oluşturabiliyorsa,
Bunun nedeni tezatların eşdeğerliliğidir.
Erkek bunu kavrayamazsa, kaos sürer’’.
‘’ Vay başıma gelenler, laf bize gibi’’!!!

∞Ω∞

Hazan renkleri Adana’ya çok yakışıyor,
Helezoni düşüyor sararmış yapraklar,​
Moebius şeridi dediği de yaprak gibi,
Ferdinand Moebius bulmuş, 1858’de,
Uzunca düz bir dikdörtgen şerit,
Uçlarından 180° bükülüp birleştirilince,
İki yüzlü şerit, tek yüzlü hale geliyor.
Paradoks kavramının fiziksel görüntüsü ,
Bizim araç sandığımız matematiğin,
Bizim üff diye geçiştirdiğimiz fiziğin,
Angarya gördüğümüz geometrinin,
Paradoksu bize canlı gösterisi bu şerit’’.
‘ Yani ’ diyor bacım, ‘bu şerit üzerinde,
Mecburen hep aynı yüzden ilerleyip,
Başladığın noktaya dönüyorsun’.
‘’ Peki ney yani anlattığı ciğerim’ diyorum.
Hafif kinayeli, doğayı anlamaya direnen,
Gördüğünü bile irdeleyemeyen bir tavırla…
‘Şimdi’ diyor, ‘madem düşünce ve doğa,
Tarihsel süreçte bizi hep aynı noktaya getiriyor,
O zaman düşünce ve doğanın zengin verilerini,
Gerçeği anlamak için adil kullanmak lazım.
Matematik nasıl karmakarışık formüllerle,
Basit ama mükemmel yapılar oluşturuyorsa,
Biz de, basit ama sosyal adaletli düzenlerde,
Eşdeğer katılım ve toplumsal yetkinlikli ,
İdeal yaşamlar oluşturabiliriz’’ diyor.
Buna, evde temizlik yapan, çocuk bakan,
Şevkat ve özveri gibi ağır bir yük alan,
Dünyadaki en önemli iş ve görevi yapan,
Yani ev içi emeği gerçekleştiren kadını,
Ve emeğini eşdeğer görmekle başlayabiliriz.
-‘ Gızz suus bacım, duyan olur’’ diyorum.
‘Yahu sen Amerikalara gönder, laflara bak’…

∞Ω∞

Moebius şeridini anlamak, belki de çözüm,
Yani herşeyin ucundan biribirine bağlılığını,
İyinin ve kötünün, siyahın ve beyazın,
Kadının ve erkeğin,
Aslında aynı yüzde olduğunu,
Fiziksel paradoksların, tezatların, karşıtlığın,
Aslında hakikatin mükemmelliğini sağladığını
Anlamak lazım.
Geveze bacım susmuyor, bittik, illallah.
‘’Bak Emre’’ diyor, bakıyorum mecburen.
Göz bebekleri Moebius şeridi gibi dönüyor.
‘’ Sosyal ve cinsiyet adaleti biribirine bağlı,
Irkçılığın,sınıfçılığın, etnikçiliğin en derininde,
Günümüzde insanları gruplara ayrıştırmanın,
Yaş, inanç, yetenek ve zeka olarak gruplandırmanın,
En derininde bu cinsiyet ayrımcılığı yatar.
Bu ayrımdan kurtulamazsak, ve insanları,
Bırakınız eşiti, eşdeğer bile göremezsek,
Sosyal adaleti hiçbir enstrümanla sağlayamayız’.
Mevzu ağırlaşınca’’ kalk bana bir kahve’’ diyorum.
Pratikle, teorik kuramları ayrıştırmak gayem.
Kahvenin başından hala saydırıyor seninki:
‘’Moebius şeritinin nasıl iki yüzü var sanıp,
Bir yüzünden ilerledikçe hep aynı tarafta,
Aynı yüzde kalıyorsak,
Aynı dünyada, ahenkle ve sonsuza dek,
Beraber yaşamanın en rasyonel çözümü,
Aynı tarafı, eşdeğerliği ve belki de eşitliği,
Kabul etmekten geçer’’.
Sonra kahveyi uzatıyor, sevgili kızkardeşim,
Kahve koyu mu koyu, acı mı acı,
Güzün rengi Adana’ya çok yakışıyor.
Yapraklar dökülüyor, Moebius şeridivari,
Soruyorum 27 yıllık ‘’ Sosyal Adalet’’ neferine,
‘Peki bunun gerçekleşebilme olasılığı ne?’
‘Bu GERÇEK zaten’ diyor; ‘sadece sen de anlamalısın;
Moebius felsefesinin anlatmaya çalıştığı gibi,
Aynı yüzeyde, düzeyde ve eşitiz zaten’…