Derin Koçer
Netflix ile milyonlarca ekranda gösterime giren Roma, en prestijli ödüllerden ikisini kazandı.
Önce televizyon, radyoyu öldürmeye geldi; sonra sinemanın elindeki hançeri, tiyatronun sırtına saplaması beklendi. Cep telefonları her şeyi bitirecekti; tabletler ise bilgisayarları… Şimdi de Netflix’in sinema salonlarını sıfırlayacağını konuşur olduk.
O kadar ki bu senenin Oscarlarının, sinema için yeni bir perdenin açılışı olabileceği düşünülüyor. Malum, bir Netflix yapımı olan ‘Rome’, en iyi film, yönetmen ve kadın başrolün de içinde olduğu 10 ödüle adaydı. Üstelik en prestijli iki ödül olarak kabul edilen ‘en iyi film’ ve ‘en iyi yönetmen’ için de favoriydi…
Kimi izleyicinin kafasını ise ‘’Acaba Akademi, eski sinema alışkanlıklarını korumak için Roma’ya uzak durur mu’’ gibi sorular kurcalıyordu. Nitekim filmin yönetmeni Alfonso Cuaron Törenden ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ ve ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ heykelleriyle çıktı ama ‘En İyi Film’ ‘Green Book’a gitti.
Ödül töreni reklam arasına gittiğinde ise seyircinin karşısına siyah bir arka plan üzerine sesler ve akan oyuncu isimleri çıktı. Martin Scorcese’nin önümüzdeki sonbaharda vizyona girecek ‘’The Irishman’’ filminin ilk tanıtımıydı bu ve tanıtımın sonu, kurulmakta olan yeni düzenin habercisiydi. Önce “Sinemalarda…” yazısı belirdi ekranda; sonra, “Ve Netflix’te” ibaresi belirdi, Netflix’in logosuyla.
Oscarlara henüz ‘sinema salonlarında gösterilmemiş filmler’ aday olamıyor. Yani Netflix ya da Amazon Prime gibi internet bazlı kanalların yalnızca kendi platformlarında izleyiciye sunduğu filmler Akademi’nin merceğinde henüz değil.
Fakat geçtiğimiz yıl içerisinde 40 film üreten ve abone sayısı dünya genelinde 150 milyonu geçen Netflix ve benzeri dijital yayın platformları, insanların sinema ve televizyon izleme alışkanlıklarını değiştiriyor. Forbes’a göre Neflix, orijinal içerikleri için 2018 yılında 13 milyar dolar bütçe biçmişti kendine.
Yazının devamını okumak için tıklayın