Hayat bazen öylesine karmaşıyor ki, didik didik etsen de bulamıyorsun bazı yitiklerini… Bir karabasandan tatlı düşe geçerken tutunduğun çizgi siliniveriyor. Ve sen saklambaç oynayan gerçeklerin çakma yanlarında siftinmeye mahkûm oluyorsun… Yüreğini nereye atsan, imitasyon bir huzur seni buluyor. Nedense, kısa sürüyor güzel görünen sahte anlar. Neyse ki umut denilen kavram var; solmuş bir resmi yeniden boyamakla başlar. Eğer istediğin renkleri vaktinde bulamazsan; güneşin kimyası, göğün kuşağı sanatın bütün yaşamsal sırlarını senden saklar.
***
Emine Karataş… Öğretmen ve ressam olarak biçimlendiriyor hayatını. Adanalı sanat dostları onu, parmak izlerinden oluşan bir labirentte attığı adımlarla tanıyor. Bu içinden çıkılmaz yolculuk uzadıkça, tuvallerindeki çizgiler zenginleşiyor, sanatsal boyutta bir evrenselliğe ulaşıyor. Ve anlam arayışıyla dolu gezinti için şu açıklamalarda bulunuyor Ressam Emine Karataş:
“Sanat yolculuğumda eserlerimde ele aldığım formları, özünü (kimliğini) temsil eden parmak izleriyle kendi düş kurgularımın bileşeni olarak eyleme dönüştürmekteyim.
Toplumu oluşturan her bireyin parmak izlerindeki yaşanmışlık gizemi beni oldukça etkilemektedir. Çıktığım bu sanat yolculuğunda, imge olarak kullandığım parmak izlerini tuvale her uygulayışımda derin duygular hissetmekteyim. Her parmak izi, yanındaki diğer bir parmak izi ile buluştuğunda yalnızlıkları yok oluyor. Bu izler tek olarak tuvale yansıdığında bireyin aslında hep tek başına kaldığını, bu sebeple de insanın kendisiyle barışık ve en iyi arkadaşının yine kendisinin olması gerektiğini gösteriyor. Bazı resimlerimde kullandığım çizgiler, yaşamın tüm zor anlarında birer dokunuşu temsil etmektedir. Her bir parmak izini bireylerin varoluş kanıtı olarak görmekteyim. Bazıları iyiliğe bazıları da kötülüğe bir dokunuş belki… Toplumdaki sosyalleşme, parmak izlerinde varoluşu temsil ederek sonsuza dek sürecektir…
Resim yapmak, boyalarla fırçalarla ya da herhangi bir nesne ile uğraşmak bana çok iyi geliyor… Zaman benim için o an duruyor ve ruhum inanılmaz bir dinlenme hissi ile huzur buluyor…
Oğuz Atay’ın ‘Tutunamayanlar’ romanındaki bir bölüm beni çok etkilemişti; ‘Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.’
Hadi o zaman duvarlarınız boş kalmasın!”
Datça’yı resimleriyle renklendirdi
Adanalı Ressam Yalçın Öndüç, 2. kişisel etkinliğini Muğla’ya bağlı Datça ilçesinde oluşturdu… 3 Ağustos Perşembe günü saat 17.00’de Cape Krio – Liv Sanat Galerisi’nde açılan sergiye, yerli ve yabancı sanatseverler katıldı. Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar ve dünyaca ünlü Ressam Eser Afacan’ın da konuklar arasında bulunduğu etkinlikte, tempera tekniğiyle üretilmiş 23 resim yer aldı. İlgi ve beğeniyle izlenen tablolar, 20 Ağustos 2023 tarihine kadar sanat dostlarıyla buluşmaya devam edecek.
Sanat sevgisi sıcağı yendi
Nursima Alp… 2008 yılında Adana’da gelmiş dünyaya. Mehmet Özöncel Anadolu Lisesi’nde okuyor. Resim sanatına olan ilgisi, 10. sınıftayken birdenbire renklenivermiş yüreğinde. Kızlarının sanat tutkusunu gören ebeveynleri, onun resim eğitimi almasına karar vermişler. Çukurova Belediyesi ve Şehit Aytekin Kuru Halk Eğitimi Projesi kapsamında Görsel Sanatlar Öğretmeni Nuray Bozkuş tarafından verilen ücretsiz resim kurslarına katılan Nursima Alp, düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor:
“Adana’nın bunaltıcı sıcağına rağmen tatile gitmek yerine, atölyemizdeki çalışmalara katılmaya karar verdim. Benim gibi, resim sevgisini ön planda tutan arkadaşlarımla beraber öğrenmeyi ve paylaşmayı tatmak çok güzel. Resim yapmayı öğrendikçe, çevreme bakış açım değişti. Sanata olan ilgim gittikçe artıyor. Çok mutluyum.”
Mezuniyet sergisi
Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği 2022-2023 yılı mezunları, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde karma bir etkinlik gerçekleştirdi… 31 Temmuz Pazartesi günü saat 18.00’de açılan sergide, çeşitli tekniklerle yapılmış 60 tablo ve 5 heykel sanat dostlarının beğenisine sunuldu. Sıcak yaz günleri nedeniyle insanların tatil beldelerinde olduğu günlere denk gelen sergiye davetli katılımının az olduğu görüldü. Alihan Eskalen, Mehmet Salih Göçemen, Esra Serbest, Özge Öztaş, Yunus Emre Işık, Taner Teltik, Sıla Somer’in dört yıllık emeklerinden oluşan çalışmalar, 4 Ağustos 2023 tarihine kadar sanatseverlerle buluşmaya devam etti.