Biz Çukurovalılar her daim övünürüz ya, pek çok anlamda bereketli topraklarımızla… Bazen, pamuğumuzu, narenciyemizi yedek gurur kaynağı olarak rafa kaldırıp sanata dair yetişenlerimizle, yetiştirdiklerimizle övünmeyi tercih ederiz. Gerçi, memleketimizin her taşını, bütün toprağını çokça severiz ama, iş Toroslar’dan Akdeniz’e uzanan bu düzlükte biriken kültür dağarcığına gelince bir başka devinir duygularımız, düşüncelerimiz.
Hele bir de kabul görünce değerlerimiz evrenselde, işte o vakit tırmanır heyecanımız Toroslar’ın en tepesine.
***
Eser Afacan… 1953 yılında Tarsus’ta doğmuş fakat, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını baba ocağının tüttüğü Adana’da geçirmiş. Zamanla Çukurova’ya sığmayan Afacan, Avrupa’yı mesken edinip orada matematik ve fen eğitimi görmüş.
Üniversite yıllarında, Norveçli Sanatçı Ord Nerdrum’la tanışıp onun Oslo’daki atölyesinde çalışmaya başlayınca hayatının akışı değişmiş. Resim sanatın oldukça ciddiye alan Eser Afacan, zamanla Norveç’te hocasından sonraki en ünlü sanatçı olmuş.
DÜNYA SANATÇISI
Norveç’te 25 yıl renkli bir hayat süren sanatçımız, 2003’te ailesiyle birlikte Kanada’ya yerleşmiş… 38 yıl boyunca yurtdışında yaşayan Afacan, yaptığı özgün çalışmalarla uluslararası sanat platformlarında “Modern Simyacı” olarak ün kazanmış. Bu arada, boyalarını kendine özgü formüllerle üretmesi resim sanatına yeni bir doku getirmiş.
Bilgilerini paylaşmayı seven, pek çok öğrenci yetiştiren ve küresel boyuttaki etkinliklerde yer bulan “Modern Simyacı”mız birkaç ay önce Adana’ya yerleşti. Dilerseniz, konunun bundan sonraki akışını, Eser Afacan’la sık sık bir araya gelen Ressam Yalçın Öndüç’ün ifadeleriyle öğrenelim:
“Eser Afacan’ın resimlerindeki tematik özellikler, hayli dikkatimi çekti… Yüzdeki ifadeler ve anatomik görsellerinde, insan ruhunun tüm duygularının müthiş yansımalarını gözlemledim. Tuvali, bir cerrah titizliğiyle nakşetmesini, kendi ürettiği özel boyalarıyla estetik bir şahesere dönüştürmesini, ona has bir özellik olarak tanımlayabiliriz.
Uzun yıllar yurtdışında kalmış, hayatını resme adamış bir sanatçı, üstelik yaklaşık son 20 yılını, gözlerindeki önemli ölçüde görme kaybıyla, boyanın ve fırçasındaki titreşimi hissederek yapıyor olması Eser Afacan’ı ayrıcalıklı yapıyor.
Vatanını, insanını karşılıksız sever. Birçok insana göre aykırı hayat görüşünün altında; özverili, naif, iyi niyetli ve örselenmiş derin duyguları olan bir sanatçıdır Afacan. Büyüdüğü şehir Adana’yı sevmesi, bu topraklarda karar kılmış olması, Çukurova için büyük kazanımdır. Yani ‘su çatlağını bulmuş’ demektir.’ bence.“