Bütün cinayetlerde Sabahattin Ali’nin katillerinin parmak izi var
Sabahattin Ali, 71 yıl önce bugün öldürüldü. 41 yıl süren hayatında yazdığı öyküler, romanlar ve şiirlerle Türkiye’de edebiyatın en büyük seslerinden biri olan Sabahattin Ali’nin kelimeleriyle unutulmaz bir lisanda gerçeğe tercüme olan hayat, 71 yıldır onsuz.
Sabahattin Ali’nin özel mektuplarını içeren İki Gözüm Ayşe adlı kitabıma yazdığı önsözde “Sabahattin Ali, Türk yazınının, bin bir türlü çileden geçmiş soylu yazarlarından biridir” diyen Uğur Mumcu, yaklaşık yarım yüzyıl sonra aynı akıbete uğramış, Türkiye’de zaman, aydınları için bir kez daha nefret saatinde durmuştu. Kitapları, yazıları, çıkardığı dergiler nedeniyle, cezaevleri, soruşturmalar, davalarla geçen hayatı için ne demişti Sabahattin Ali, unutmayın:
“Bugünkü itibarlı kişiler gibi kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara para yatırmak, han, apartıman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Bütün kavgamızda, kendimiz için bir şey istemedik. Yalnız ve yalnız, bu yurdun bütün yükünü omuzlarında taşıyan milyonlarca insanın derdine derman olacak yolları araştırmak istedik.
Ne af edilmez suçmuş meğer! Neredeyse, yoldan geçerken mide uşakları arkamızdan bağıracaklar ‘Görüyor musunuz şu haini! İlle de namuslu kalmak istiyor ve ahengimizi bozuyor…’
Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?” Neredeyse 80 yıl önce yazılmış bu satırlara bakıp, aradan 80 yıl geçtiğine inanabilir misiniz? Aşağıda, Sabahattin Ali’nin serüvenine dair bu köşede yıllar önce yayımlanmış bir yazımı paylaşıyorum. Geçmiş girizgâhtır, geçmez…
Yazının devamını okumak için tıklayın