Sadeliğe, Asgariye Doğru Minimalist Bir Yolculuk – Emre Toğrul

Emre Toğrul
Emre Toğrul

Uymacının biridir, ya da belki öyle yetiştirilir,
Önce kalıplara uydurulup, beklentiyle eriştirilir,
Yürürlükteki kurumlara, ölçüt ya da koşullara,
Konformist kültüre ağzını bile açmazken, birgün,
Göreceli yüreği, o katı kalıplarla gerilir de, gerilir…
∞Ω∞
Sahipliğe meyilli, illaki kontrole yeminli bir delidir,
Mutluluk yan üründür ona, amaç değil sadece veridir,
Mutlu musun dediklerinde, etrafına baktıran kıyasın,
Vadeli anlamı, anlık hoşnutluğa ezdirdiği bu hıyarın,
Gün gelir, çelişki dolu aklının sabrı seyirir de seyirir…
∞Ω∞
Eşya ile duygusal bağ kurup aptallaşmış bir haldeyken,
İyi hissetmeyi, iyi görünmek sanacak kadar alık minvaldeyken,
Zindeliğe ve aklı selime ket vuran ne bulduysa sarılıp,
Yarışırken, karışırken; üstelik gerçek söylendiğinde darılırken,
Sadeliğin, asgarinin güzelliğine vakıf olur, bir sabah erken…
∞Ω∞
Artık önce, aşırıcılık peşinde kaybettiği sağlığına mı yansın?
Ya da hala abartının pençesindeki ilişkileriyle mi oyalansın,
Çok arar, ihtişama ezdirdiği tutkularındaki yaşam enerjisini,
Maksimalist hedefler uğruna tamamlayamadığı gelişimini,
Sorar kendine, yardım veya el verme mi senin son şansın?
∞Ω∞
Çözülmesi gereken ilk şeydir; ihtiyaç ile istek arası paradigm,
Bakar ki, isteğin ihtiyaca devşirilmesi çözümsüz rasyonalizm,
Sorun der; kaynakları kullanmak ya da korumakla ilgili çizgi?
En büyük kaynaktan, egodan başlar sadelikçilik denen dizgi,
Ve anlar; egonun seni değil, senin onu kullanmandır minimalizm…
∞Ω∞
Minimalist ipuçlarına takar, doymak için yemek fikrini aşar,
İnsan perhiziyle aşılacaktır, o yıllar ki nafile bağımlılığa duçar,
Gereksizden kurtuluştur bu, zamanını geri alıvermedir gayri,
Zindelik, zamana odaklanmak, üretirken yaşamaktır asgari,
Geriye şöyle bir bakar, çiğ maksimalizme ait ne varsa yakar…
∞Ω∞
Anlamsız sahip olma hırsımız var ya, hani pek sever talanı,
Bilinçaltında, en fazlayı en hesaplıya kapatan müşteri yalanı,
Tek ki, yeterliyi bir keşfetsin algı; dersin ‘bırak giderse gider’,
AZ’daki ÇOK’u görünce idrak; ‘yaşamı küçültmek içine siner’,
Minimalist olası gelir insanın, teferruatır geri kalanı…
∞Ω∞
O saat beslenme, egzersiz, davranış birbirinin önünde eğilir,
Gerçek bir minimalisttir artık, gösterip bırakamayan değildir,
Yaklaşamadığı büyük ateşin önünde salt ısınırken elleri,
Şimdi küçük ateşinin içinde, ısınıvermektedir heryeri.
Minimalizm; değişebilirlik mucizesine götüren tek meyildir…
∞Ω∞
Sonunda minimalist sadelik, asgarici doyumla hafiflenir,
Fazlalıkları eledik artık, o zaman esasa odaklanalım denir,
Yani sahiplik değil, erişip sürdürülecek değerler anlanıverir.
Zaman enerjisini, bu yeni anlamlara memur etse de alâdan,
Terketse, vazgeçse, kurtulmasına kurtulsa da velâdan,
Yaranamadığı bir deli vardır hala, oda bizzat kendidir…