Geçtiğimiz haftalarda “Rebalancing the Song Economy “ (Şarkı Ekonomisini Yeniden Dengelemek) adlı bir araştırma yayınlandı.
ABBA’dan tanıdığımız Björn Ulvaeus (ki kendisi söz yazarları hakkında en çok çalışmaya imza atan isimlerden) ve MIDiA Research şirketinin önderliğinde yapılan çalışma, Mark Mulligan, Keith Jopling ve Ulvaeus’un değerli katkılarıyla da yazıya dökülmüş.
Björn Ulvaeus, raporu şöyle açıklıyor: “Bu raporda, şarkı yazarının günümüz müzik işine kültürel, yaratıcı ve ticari olarak nasıl uyum sağladığına dair kanıta dayalı bir görüş sunuyoruz. Neyin işlevsiz olduğuna bakarak çözüm önerileri bulmayı amaçlıyoruz”.
Dedikleri gibi yapmışlar ve raporun sonunda dijital dinlenmede telif bedeli paylaşımını yeniden değerlendirmişler.
Bilgilere hızlıca göz atalım…
◊ 2020’de dünya çapındaki müzik sektörü gelirleri yüzde 30 küçülme yaşadı. Müziğin canlı izlenmesi kısmı gerçekleşemediği için müzisyenler sadece dijital dinleme rakamlarının sonuçlarına/ödemelerine kaldı.
◊ Dijital dinlenmenin şarkı ekonomisi kısmındaki önemi artarken telif gelirleri hiç olmadığı kadar azaldı. Dijital dinlemeden elde edilen gelir yayınlayan şirketlerin teliflerinin üçte biri haline geldi.
◊ Günümüz dijital dinlenme ekosistemi problematik halde. Kısa dönemli üne kavuşanların uzun dönemde kariyerlerine devam etmesi zorlaştı.
◊ Dijital dinleme kesinlikle “dinleyici öncelikli”. Bu sistemde dinleyici, sanatçı ve şarkı arasındaki bağın yeniden kurulması gerekmekte.
◊ Yeni telif sistemi tüm şarkı yazarlarını (tecrübeli ya da değil) aynı kefede değerlendiriyor ve gelir sistemi aynı çalışıyor.
◊ Dinleyiciler şarkının önemli olduğu görüşünde. Katılımcıların yüzde 60’ı “sanatçıdan çok şarkıya bakarım” derken sadece yüzde 29’u “şarkıdan çok sanatçıya bakarım” diyor. Bu da sanatçı ile dinleyici arasında uzun soluklu bir bağ olmadığını işaret ediyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın