DÜŞÜNCE YAPISI diye çok kullandığımız,
Niyesine, nasılına hiç kafa yormadığımız,
Aslında çok önemli olan bir ayrıntı var.
Uygarlık, gelişmişlik, medeniyet dedikleri,
O varya, DÜŞÜNCE YAPISININ ta kendisi işte.
Nasıl giyinirsen giyin, neye binersen bin,
Alet edevatın, teknolojin, iletişimin, kariyerin,
Paran, silahın, filmin ne olursa olsun, o belirliyor.
DÜŞÜNCE YAPISI belirliyor gelişmişlik seviyesini.
Nüans, o yapının ayrıntısında, derinliklerinde gizli,
Örneğin ABD gibi bir ülkedeki pratik yaşamda,
Karşılaşıp, ‘’ vay be adamlara bak ’’dedirten,
Nedense bizde tam olamayacağına inandığımız,
‘ Bak görüyormusun, ne güzel’’ dedirten ayrıntılar.
Bu Amerikalılar alem adamlar vallaha,
●●●●○○○○●●●●
Orlando’da otel odasında TV izliyorum,
Başkan Obama vatandaşına sesleniyor.
‘ Ben ‘diyor, ‘Amerika Cumhurbaşkanıyım,
Ama ben de Amerikan kanunlarına uyarım,
Amerikan kanunları herşeyin üstündedir’ diyor.
‘Bana soruyorlar; neden başkanlığı bırakmaya,
Çekilmeye bu denli yatkınsın ve isteklisin.’
‘’Emin olun seçimlere girsem kazanırım’’ diyor,
‘Ama kanun böyle, bu ülkenin benden daha iyilere,
Ülkemin innovasyona, yenilenmeye ihtiyacı var’.
United States of America’nın önünü kesemem’ diyor.
Şaşırıyorum, adam dünyaya hükmediyor, tek lafı hüküm,
Kanun diyor, görev sınırım diyor, sıraya riayet diyor.
Bu Amerikalılar alem adamlar vallahi…
●●●●○○○○●●●●
Sabah, otelden kongre binasına yürürken, dalgın,
Düşünceler içindeyken, soldan koca bir pikap geliyor,
Beni görünce yavaşlıyor ve neredeyse duruyor,
Adam beni tanımıyor, belki kafası dolu, işi acele,
Lakin, ben aheste geçerken, akıllı uslu beni bekliyor.
Çünkü kanun ‘pedestrian’ ( yaya) önce demiş,
DÜŞÜNCE YAPISI öyle, pikaplınında, başkanında,
Yüzyıllarca uğraşmış ve kanunları yapmışlar,
Kanun yaparken içine insanlığı, adaleti, doğa sevgisini,
Fazileti, erdemi, tevazuyu ve saygıyı koymuşlar.
Sonra da;’ önce ve mutlak ‘law’, kanun diyorlar…
Kanun merkezde, halk çevresine daire gibi yerleştirilmiş,
Herkes kanuna eşit mesafede, DÜŞÜNCE YAPISI bu !!
Dünyaya hükmeden ‘ The President’ bile tesviyede,
Şu Amerikalılar alem adamlar vallahi…
●●●●○○○○●●●●
Kongrede oturuma giriyorum, oturum 06:30 da,
Her konuşmacı 12 dk, tartışma ve bitiş 08:00
Dakiklik, bu insanların yazılı olmayan kanunu,
Herşey saniyesine kadar kitaba uygun, saygın,
Konuşma kültürü, tartışma toleransı, kabul erdemi,
Bilgiyi paylaşma ve yararlanmanın yazısız kanunları.
20 bin kişi aynı binada, sabah 6 akşam 6, orada,
Çoğu hayatının otuz ila elli yılını eğitime vermiş insan,
Sağlıksız bir insan, nasıl daha rahat ve ağrısız yürür,
Yaptığımız iş doğa ve evren yasalarına uygun mu?
Bizim bu dünyadaki süremiz görevimiz için yeter mi?
İnsanlık daha nasıl tekamül eder, tasa ve çaba bu…
Çünkü hem yazılı hem de yazılı olmayan kanunları,
İnsanlık onuru ve doğanın adaletinden çıkan kuralları,
Özümsemiş, içselleştirmiş bir DÜŞÜNCE YAPISI bu.
Bilim adamı da, sürücüsü de, başkanı da aynı ayrıntıda,
Bu Amerikalılar alem adamlar vallahi…
●●●●○○○○●●●●
Devasa ’Orange County kongre binası’ önünde sohbet,
Bir arkadaşım, coğrafyamızdaki kaosa bakıp, diyor ki;
‘ Bizim oralarda gizli ve küstah bir kanun tanımazlık var’.
Bense DÜŞÜNCE YAPISI diyorum ısrarla,
Amerika kanunları benim üstümdedir diyen Obama’ya,
12 dk konuşma süresini 12 dk kullanan Mr. X’e,
Yaya’ya hep öncelik veren Mr. John’a şekil veren,
Yazılı olan ve olmayan kuralların himayesindeki,
O DÜŞÜNCE YAPISI diyorum.
Sağlıksız insan nasıl daha ağrısız yürür düşüncesiyle,
Sağlıklı insanların kafasını kesen düşünce yapısının,
Işıksız yolda, yayaya öncelik veren taşıtlının düşüncesiyle,
Kırmızı ışıkta geçerken yaya öldüren taşıtlının yapısının,
12 dk. konuşmayı saniyesinde bitiren bilim adamıyla,
Günlerce konuşan ve bilmeyen adam düşünce yapısının,
Arasındaki, uygarlığı gerçek kılan fark bu işte.
Onların, DÜŞÜNCE YAPISINDAKİ ince ayrıntıda fark.
O yapı biliyor ki; ‘ Kanuna Bağlılık Asıl Özgürlüktür’.
Tabii başkan da kalkıyor , kanun benim üstümdedir diyor,
Haklı, şu Amerikalılar alem adamlar vallahi…
Emre Toğrul.