Şanslı bir yerdir bizim Adana… En önemli şansı ise bereketli topraklar üzerine kurulmuş olmasıdır. Bereketin nedenini sorarsanız eğer; Torosların çiçek kokularıyla tütsülenmiş sularıyla besleniyor olmasından ileri gelir.
Kar sularıyla bereketlenmiş tohumları Toros Dağlarının zirvelerinden Çukurova’nın derinliklerine kadar taşıyan Seyhan ve Ceyhan, bu yolculuklarını bazen yüksek kayalıklardan atlayarak, bazı zamanlar da ise durgun göletler oluşturarak tamamlarlar.
560 kilometre uzunluğundaki Seyhan’ın, Toroslarla Akdeniz arasındaki kuş uçuşu 150 kilometrelik mesafe içinde aktığını düşünürseniz eğer, oluşturduğu kıvrımlarda yarattığı güzellikleri anlamanız daha kolay olacaktır.
Ama bu nehri anlamanın asıl yolu bir su damlacığının peşine takılıp kendini akıntıya bırakmanızdır.
Şimdi yüzünüzü ekşitip, dediğimi yapmanın zor olacağını düşündüğünüzü hisseder gibi oluyorum. “O Seyhan ki bir deli akar bir deli akar biz o damlacığın peşine nasıl bir güvenle takılacağız!” dediğinizi de neredeyse duyuyorum.
İnanın ki özgürlüğün vatanı olarak bilinen Toroslar (Seyhan’ın deli sularına inat) isteyen herkese bu imkanı verebilecek kadar uysaldır. En uzak yerlerine bile uzanan bir araba yolu bırakmıştır.Belki de buna benzer zıtlıkların yaşanabilmesi onu daha özgür kılmaktadır.
Uzun sözün kısası Seyhan’ın yüksek kayalıklarla cilveleşirken coştuğu yerler olan şelalelere çoğu kez arabalarımızla ulaşabilme şansını bize verir Toroslar…
Küp Şelaleleri de Toroslardaki bu doğal güzelliklerden biri sadece… Küp Şelaleleri diyerek çoğul bir betimleme yapmamın nedeni ise burada suların neredeyse her kayanın altından çıkarak akmasındandır. Ama Küp Şelalelerini diğer şelalelerden ayıran başka bir özelliği daha var. Bu farklılık her birinin debisinin bir diğerinden farklı olmasına bağlı olarak çıkarttıkları melodinin de ayrı olmasındadır zannederim. Farklı seslerin ortak bir noktadan birlikte dinlenmesindeki çok sesli güzellik bu şelalelerin ayırıcı bir özelliği bence.
Küp Şelalelerinin bir kaç yüz metre ötesinde ise bir başka şelale kümesi bulunuyor. Toros köylüsünün yıllar önce keşfedip buraya bir değirmen yapması nedeniyle de ismi “Değirmen Şelaleleri” diye konulmuş. Değirmen Şelalesi’nin önündeki gölet ise ziyaretçisine içine girip serinleyebileceği güvenli bir ortam sağlıyor.
Önümüz yaz… Şehrin kavurucu sıcaklarından kaçıp, buz gibi sularda serinleme ihtiyacı duyarsanız eğer, bahsettiğim o su damlacığının peşine takılıverin hemen. Belki de böylece yolunuz Küp Şelalelerine düşüverir…
KUTU ;
KÜP ŞELALERİNE NASIL GİDİLİR?
Küp Şelaleleri Adana’nın Aladağ İlçesi sınırları içerisinde olmakla beraber, yolu Kozan ilçesinden daha kolay. Adana’dan gelirken Kozan’a 5 kilometre kala Aladağ yolu işaretlerine uyarak batıya yönelirseniz öncelikle Ergen Uşağı Köyü ve barajına rastlayacaksınız. Kozan yol ayrımından itibaren yaklaşık kırkıncı kilometreden itibaren “Küp Şelalesi” işaretleri sizi toprak zeminli bir yola sokacak. Artık Aladağ Belediyesi’nin koyduğu ahşap işaretleri takip ederek , 20 kilometrelik bir yolculukla şelalelere ulaşabilirsiniz. Şelalelere ulaşmadan önce de iki tüneli geçeceğinizi de sizlere bilgi olarak vermeliyim.
Küp şelalelerinin tadını çıkarmak için ise; yöre köylülerinden Mustafa Şahin’in gayretiyle yapılan ahşap merdivenleri kullanarak vadinin içine inmeniz gerekecek…
Şelalelerin bulunduğu yerde henüz yemek yiyebileceğiniz bir yer yok. Yöreden iki kişi lokanta yapmak için hazırlık yapıyorsa da ancak yaza yetişebilir. Bu yüzden yanınızda yiyeceğinizi götürünüz.
Yolunuz ise son 20 kilometreye kadar asfalt. Son 20 kilometreyi ise altı yüksek araçlarla alabilirsiniz. Şelale Adana’ya yaklaşık 130, Kozan’a yaklaşık 60 kilometre mesafede…