Altan Öymen’le 80’li yıllarda Adana – Kemal Erdoğan

Sayın Altan Öymen, öncelikle Adana’ya hoş geldiniz. Öncelikle kitabınız için teşekkür ederim. Çukurova Karikatür Fuarına geliyorsunuz tam o sırada çıkıyor kitap projesi.

Bizim ekibimizi Tan Oral ile birlikte söyleşiye çağırdılar. Bunlar kitap halinde basıldı mı? Hayır basılmadı dedim. Bende isterdim basılıp çoğaltılmasını bir iki arkadaşımızı da konuya dahil ettim. O diziyi seyretmiş daha zihinlerde taze iken unutulmamışken bu bir kitap olsa dedim. O sohbetler sırasında bu temennimi belirtmiştim. Orada bu somutlaşınca İstanbuldaki arkadaşlar da Cem Erciş te ilgi gösterdi kitap halinde olmasını istedi. Geçmişle alakalı nostaljik bir kitap oldu ama fena da olmadı galiba.

1980’de İlk askeri darbe olduğunda 18 yaşındaydım. İleri mi gittik geri mi kaldık, insanlar birçok şeyi konuşmaktan çekiniyor bir baskı söz konusu..

Evet öyle bir döneme girdik benim gazetecilik yaptığım dönemde olağanüstü hal altındayız bazı özgürlükler baskı altına alınmış rafa kaldırılmış birçok gazeteci de hapiste 140 tan fazla gazeteci. En son bir hadise var iki arkadaşımız anayasa mahkemesine dava açmışlardı ve Anayasa mahkemesi gazeteci arkadaşlarımızı haklı buldu tutuklu arkadaşlarımız çıkarılsın dendi. Yanlış tutuklu olmaları gerekçesiyle ve tam herkes onların tahliyesini beklerken hükümetten gelen bir itirazla Anayasa mahkemesinin kararının karşısına çıktı ve dedi ki ilk mahkemeler daha iyi bilir bu işi onların verdiği kararlar daha nettir dedir. Siyasal bilgilerde okudum ama kısmen hukuk okuduk dersleri gördük. Baştan itibaren insanlara yargı müesseselerinin de hata yapabileceği esasına uygun olarak ortaya konulan denetim müesseseleri kararı düzeltme mekanizmaları anlatılır. İlk mahkemeye gidersiniz daha yukardaki mahkemeye itiraz edersiniz. Şimdi istinaf mahkemeleri var oraya gidersiniz haklı olduğunuza inanırsanız orada da sonuç alamazsanız temyize gidersiniz Yargıtay vardır. Ayrıca bunlar da yetmemiştir Uluslararası mahkemeler vardır. Avrupa İnsan Hakları mahkemesi diye bir olgu vardır ona üyeyiz. Ona kadar başvurulabilir itiraz edilebilir. Çünkü aradakiler yanlış yapabilir yanlış yapmak insanlara özgü bir kavramdır. Beşer şaşar, devlet adamları da şaşar, devlet adamları da şaşar, devlet adamları da şaşar kandırılabilir. Hatta devlet adamlarının kendileri söylemişlerdir Fetullah Hoca hadiseleri FETÖ örgütü dolayısıyla kandırıldıklarını kendileri söylemiştir. Yani denetleme mutlaka lazımdır her şeyde olduğu gibi mahkemelerde de denetleme lazımdır. Bir kararı yanlış yapabilir itiraz merci olmalıdır. Eski asliye mahkemelerin ilk adı Bidayet (başlangıç) mahkemeleriydi. Demek ki bir süreç var sürecin başlangıcında bu mahkemeler var daha sonraki mahkemeler var. Bütün bunları göz önünde tutmadan Başbakanın böyle şeyler söylemesi çok tuhaf tabi.

Yine kitaba dönersek enteresan bir şey var Mersin ve Tarsus’ta yaptığınız röportajlarda kitabın adı 01 diye size itiraz ediyorlar. Mehmet Emin Karamehmetle de görüşüyorsunuz. İşin enteresan tarafı Ceyhan Eski Belediye Başkanı bugün Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Mersin de eski Tarsus belediye Başkanı tarafından yönetiliyordu. 1980’lerde o günlerde bu kimsenin aklına gelebilecek bir şey değildi. Nasıl bir tepki oldu 01 kitabı.

Mersinle Adana arasında bir ayrılık bağı var. Mersinliler Adanalılar Tarsuslular kendilerini ayrı görüyorlar. Oysa Tarsus Mersinin ilçesi. Ona da yer verdik. Yanana komşudurlar diye illa birbirleriyle çok iyi geçiniyorlardır diye bir olgu yok ama kavga da etmiyorlardır medeni bir şekilde.

2018 kitabı için Adana için Cem Erciyes ile de konuştuk. 2018 Adana böyle bir yaklaşımda hazırlanmış olacağı için çok iyi olacağını, sizin de çok sıkışık bir ajandanız varmış, bu yoğun çalışma temposu içinde olduğunuz için öneri ve danışman olarak konuya dâhil olmanız 2018 Adana olması çok iyi olur.

Evet çok iyi olur ben de onu temenni ediyorum. Bende çok isterim vaktim olsa da bende katkı sunabilirim. Mukayese edilirse çok şey görülebilir. Konferans sırasında ortaya çıktı ki pamuk üretiminin gerilemesinin sebeplerinden tutun sanayinin şekil değiştirmesine kadar birçok değişiklik görülebilir.

Pamuk gitti turunçgiller geldi. Kitabın sonundaki konuk ve katılımcı listesi yenilendi bu listede bazı kurumlar gitmiş yok olmuş hükmünü kaybetmiş kapanmış Zirai Donatım yok. Önemi geriye gitmiş. O açıdan da protokol listesinin olması çok iyi bir gözlemci listesi olur.

Çok iyi olurdu. O vurguladığınız analiz olarak yazılmalı. Giden kurumlar değişen müesseler, yeni gelenler onlardan bahsedilen değişiklikleri açıklayan açıklamalar yazılmalıdır.

Bir tarımcı olarak Tarım o dönemki Tarım İl Müdürlerinin ne kadar forslu etkili yetkili olduğudur. Adananın tarım il müdürü olan bir şahıs neredeyse Ülkemizin tarım bakanı kadar bilgili ve donanımlı insanlardı. Bugün baktığımızda tarım il müdürlüğünün o etkisinin kalmadığını görüyoruz. Çukobirlik birçok fonksiyonunu kaybetmiş durumda. 1980’de gelip bunları yazdığınız sonra tekrar geldiğiniz için bir vesile ile de önsöz yazdığınız için teşekkür ederim.

O dediğiniz inşallah gerçekleşir. 2018 Adanası arkadaşlar tarafından irdelenir ben de her türlü katkıyı sunarım. Çok teşekkür ederim.

Ben çok teşekkür ederim.

 

Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayın